Kıyı şeridinin halkın kullanımı için yazılar yazarken, Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit’in görev alanı ve sorumluluğunda olan Kumbahçe’deki kıyı şeridinin neden halka açılmadığı yönündeki yazılarımın bedelini işletmemin tacizi ile karşılık buldu.

Bodrum’da hem gazeteci hem işletmeci kimliğim ile tanındığım için Bodrum Turizim İlçe ve Bodrum Belediyesi’nden görevlilerin işletmeme giderek denetim yaptığını duydum.

Yaklaşık 7 yıldır bu işletmeye ne belediyeden ne de Turizim İlçe’den böyle görevliler gelmediği için benim yorumum gazetecilik yaptığım için bir gözdağı olarak niteliyorum.

İşletmemin başlangıcından beri hem yiyecek hem de konaklama üzerine tüm yasal müsadeleri var iken birden bire bu yazılarımla birlikte denetimlerin anlamını mobbing yani beni taciz olarak algıladım.

Ben algılarımda şimdiye kadar hiç yanılmadım. İşte bu da yaşadığım bir gerçektir.

Halk adına bir gazeteci olarak gönüllü olarak kalemim ile kamuoyu yaratmaya kalktığında yasa gücü elinde olanların elimde geçerli ve yasal tüm ruhsatlarımın olmasına rağmen çeşitli bahaneler uydurarak işletmemi kapatacaklarına yönelik tehditleri çok trajedik ve düşündürücü bir durum.

-Ben hayatım boyunca bunlarla mücadele ettim.

Gazeteciliği işte benim gibi harbi yaparsan kendine de böyle zarar veriyorsun. Onlarda seni akıllarınca mağdur edecekleri yerden vurmaya çalışıyorlar.

-Devletin gücünü kendileri için kullanıyorlar.

Ben gazeteciliğimi yapacağım siz de işletmemi basmaya devam edin. İsterseniz de kapayın. İşletmemde işini kaybedeceklerin vebali de sizin olacak.

-Bu gücünüzü halkın kıyı şeridini işgal edenler için kullansanıza

Ancak her nedense bu devlet gücünü halkın kıyı şeridini halka açın diyenler için kullanmıyorsunuz.

Ne yapıyorsunuz Kumbahçe’deki 3-5 işletmenin güzelim plajı işgal edenlerin yanındasınız. Bu ilişkinizi ben ve tüm Bodrum gerçekten merak ediyoruz. Kumbahçe’de son 10 yılda sizin bu tutumunuz yüzünden insanlar denize giremez oldu. İşte bunu dile getirdiğim için benim işletmemi kapama ile tehdit etmeye başladınız. İşte bu size hiç yakışmıyor. Devletin bürokratı yasaları herkes için eşit ve hakkaniyetli uygulamalı.

Siz halktan, yasalardan yana mısınız? Yoksa rantçıları korumaktan yana mı?

Biz kalemi satmamış gazeteciler doğruları yazıp sizi eleştirdiğimiz için bunlar başımıza geliyor. Burada devlet küçülmez siz küçülürsünüz.

O devlet görevlilerini yasalara uygun hareket eden benim işletmeye yolluyacağınıza neden Kumbahçe’de halka ait kumsalı işgal edenlere yollayamıyorsunuz?

Kumbahçe’deki işletmelere 24 saat canım sahili işgal ettiriyorsunuz. Halkın hakkı olduğunu bile bile. Bunları yazdığım için mi memurlarınızı işletmeme yollayıp işletmemi kapamakla tehdit ediyorsunuz.

-Devlet adil olmalıdır

Devlet ve halk sizi o makamlara görevlerinizi adil yapmak için yolladı. Türk kamuoyunda bugün kıyıların halka açılması mücadelesi yasal bir hak olarak görüyor ve bu mücadelesini sürdürüyor. Bu her yerde uygulanırken Bodrum Kumbahçe’de neden yaşama geçmiyor? Konu bu kadar net ve basit. Bir gazeteci olarak da bu konuyu yazmak sizi niye bu kadar rahatsız ediyor? Gerekirse işletmemi kapayın ancak benim haklı gazetecilik mücadelem aynen devam edecek.

Tandoğan Uysal Stockholm