Muğla ilinin Milas ilçesinin 14 km uzaklığındaki Kocayayla’da bulunan Labraunda, oldukça dağlık bir arazide yer almaktadır.Kentte ilk kazı çalışmaları 1948 yılında başlamıştır. Günümüzde kazı çalışmaları ve yüzey araştırma projeleri devam etmektedir.
Kutsal alanın adı Labraunda olarak yazılmaktadır ancak Labranda, Lambraunda ve Labraynda şeklindeki yazılışları da doğru kabul edilmektedir. Bu değişik yazımlar irdelendiğinde Labraunda ve Labraundos adlarının 4 heceli Karca sözcükler olduğu görülür çünkü au harfleri diftong olmayıp iki ayrı seslidir ve vurgu a harfinin üzerinde olup u harfi nerdeyse sessizdir.
Anadolu’nun güneybatısında yaşamış olan Karialılar için Labraunda oldukça önemli bir kült merkeziydi.Kült hakkında antik yazarlardan Herodotos, “Persler savaş alanında, yaklaşık olarak iki bin kişi bıraktılar, Karialılar on bin. Sağ kalanlar Labraunda’da, çınar ağaçlarıyla kaplı büyük kutsal ormanın ortasındaki Ordular Tanrısı Zeus tapınağında toplandılar. (Bizim bildiğimiz yalnız Karialılar tanır Ordular Tanrısı Zeus’u).” der. Günümüzde yapılan araştırmalar henüz Zeus Labraundos kültü hakkında yeterli bir veri sunmamakla beraber, tanrının Stratios ve Labraundos olarak iki sıfatı olduğu bilinmektedir. Ve tanrı elinde çift balta ile betimlenmiştir.
Batı Karia’daki en önemli kutsal alan özellikle MÖ 4'üncü yüzyılda Labraunda idi çünkü Hekatomnosoğullarının gözdesiydi. Bu dönemde Labraunda kutsal alanı hiçbir kente bağlı gözükmüyordu. Burası muhtemelen bağımsız bir kutsal alan ve hac yeriydi; kendi rahipleri tarafından yönetiliyordu ve çevredeki tüm köylerin halklarına aitti.
Labraunda Kutsal Alanı’nın güneyinde Mylasa, kuzeyinde Alinda, batı ve doğu yönlerinde ise Euromos ve Lagina yer almaktadır. Labraunda, güneyindeki Mylasa kenti ile arasındaki kutsal yol yaklaşık 14 kilometredir. Günümüzde bir kısmı korunabilen kutsal yol taş döşemelidir ve yolun genişliği 8 metre civarlarındadır. Yolun pek çok yerinde kesme taş ile yapılmış 34 tane çeşme yapısı ile mezar yapıları bulunmuştur. Antik yazar Strabon’nun kutsal yol ile ilgili verdiği ölçüler günümüzdeki bilgiler ile karşılaştırıldığında daha yakın durmaktadır.
Kutsal alan eğimli bir arazi üzerinde yer almasından dolayı teraslar üzerine yapılar inşa edilmiştir. Teraslar zaman içinde genişletilmiş ve temenos duvarları ile çevrelenmiştir. Teraslar arasındaki geçişi kolaylaştırmak için merdivenler inşa edilmiştir. Kutsal alanın Güney ve Doğu Propylon(Giriş kapısı) olmak üzere iki giriş kapısı vardır. İki yapının planları birbirine çok yakın olmakla birlikte Mylasa mermerinden yapılmışlardır ve İon düzenindedirler. Güney Propylon’ un arşitravında İdreus yazmaktadır. Doğu Propylon’dan gelen ziyaretçiler bir merdiven ile tapınağa doğru ilerlerler.
Zeus Tapınağı doğu-batı yönünde konumlandırılmış ve iki yapım evresi geçirmiştir. Tapınağın sütunları mermerden yapılmış ve arşitravında Idreus tarafından adandığı yazmaktadır. Ayrıca tapınak Idreus döneminde genişletilmiştir. Zeus Tapınağı’nın hemen kuzeydoğusundan Doğu Evi’ne doğru giden stoa yapısı Korinth düzeninde yapılmıştır ve doğu ucunda eksedra bulunmaktadır. Doğu evi, tapınağın kuzeydoğu sınırını oluşturur ancak yapının işlevi kesin olarak bilinmemektedir.
Andron(dinsel yemek salonu) A, B ve C olarak adlandırılan yapılar, dinsel tören ve toplantılarda görevlilerin girebildiği ziyafet odalarıdır. Andron A diğer andron yapılarına göre daha büyük bir plana sahiptir. Andron A ve C yapıları boyut olarak birbirlerine daha çok benzerler ve Maussollos tarafından kutsal alana adanmışlardır. Oikoi(Ev) yapısındaki üzerindeki yazıttın Idreus tarafından kutsal alana adandığı yazmaktadır. Kare planlı yapı doğuya yönlendirilmiş yapının ön ve arkasında iki tane odası bulunmaktadır. Dor düzeninde dört sütunlu ön cephesi ve küçük odasının batı duvarında mermer bir sunak mevcuttur.
Teras Evi I ve Teras Evi II olarak adlandırılan yapıların işlevleri kesin değildir. Teras Evi I Hekatomnoslar’ın kutsal alanda yaptıkları yenilikler sırasında yıkılmış ve Idreus tarafından Teras Evi I yapısının batısına Teras Evi II inşa edilmiştir. Teras duvarın orta kısmında çeşme bulunmakta ve yapı iki evre geçirmiştir. Alanda sonradan ortaya çıkartılan W Alanı’nın kuzeydoğusunda 5, güneyinde 4 oda bulunur ve yapının güneyi Propylon’ların(giriş kapıları)olduğu teras yönündedir. Arkeologlar W Alanı’nı kült yemeklerinin yendiği bir mekân olarak tanımlamaktadır.