İnsan, kültür yaratabilen ve yarattığı kültürü yeni nesillere aktarabilen bir varlıktır. İnsanlık tarihi bu kültürün birikimiyle bugüne kadar gelebilmiştir. Yaratılan kültür aynı zamanda milletler ve medeniyetlerin farklılaşmasını da sağlamıştır. İnsan eseri olarak ortaya çıkan ‘kültür’ bu bakımından hem evrensel hem de milli özelliklere sahip olması nedeniyle önemli bir yere sahiptir. Kültür, bizim yaşam biçimimizdir.
Kültürel miras;insanın binlerce yıllık yaşam tecrübesinin, aklının ve yaratıcılığının bugüne ulaşmayı başarmış kalıntılarıdır. Tarihi ve kültürel çeşitliliği yansıtmaktadırKültürel miras aynı zamanda; kimliğimizle, kültürümüzle, tarihimizle ilgili somut ve soyut değerlerin tümüdür. Niteliği bakımından, somut ve somut olmayan; somut olanı ise taşınır ve taşınmaz diye kategorilere ayrılan kültürel miras bazen bir arkeolojik sit, bazen Ortaçağ’dan kalma bir şehir, bazen eski bir kilim, bazen de bir ritüel olarak karşımıza çıkmaktadır.
UNESCO, ICOMOS ve benzeri uluslararası kurumlar tarafından hazırlanan sözleşmelerde ve uluslararası hukuk metinlerinde kültürel miras kavramı somut kültürel miras, somut olmayan kültürel miras, sualtı kültürel mirası ve doğal miras olarak kategorize edilmiştir. Somut kültürel miras taşınabilir ve taşınamaz kültürel miras olarak ayrılmıştır. Taşınır kültürel miras; tablolar, heykeller, sikkeler, el yazmaları, arkeolojik eserleri, taşınamaz kültürel miras; anıtları, arkeolojik sitleri, tarihi kent dokuları gibi yapı topluluklarını, sualtı kültürel mirası; batıkları, sualtı kalıntıları ve kentlerini, somut olmayan kültürel miras; sözlü gelenekleri, gösteri sanatlarını, ritüelleri, doğal miras ise kültürel boyutu olan doğal sitleri, kültürel peyzajları, fiziki, biyolojik ve jeolojik formasyonları kapsamaktadır.
Kültürel miras sayesinde, mirası kullanan ve zaman içinde değiştiren toplumların niteliklerini öğrenmekteyiz. Toplumun sosyal, kültürel, politik ve ekonomik niteliklerinin yanı sıra, teknik düzeyleri, moda ve beğenileri, estetik yaklaşımları, yaşam biçimleri, ritüelleri, sosyal/toplumsal normları bu fiziksel tanıkları doğru yorumlamakla anlaşılabilir ve öğrenilebilir.
Uluslararası ölçekte değerlendirdiğimizde kültürel miras yönetiminin itibarı giderek artmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden biri küreselleşen dünyada kültürün büyük bir toplumsal kalkınma kaynağı olmasıdır. Bir diğer neden ise her geçen gün büyüyen ve kültürel alanların kullanımına yön veren turizmdir. Kültürel değerlerin turizm amaçlı kullanımı aynı zamanda bu değerlerin erişimi, tanıtımı, korunması, ekonomisi, sunumu, yorumlanması ve sosyal çevreyle iletişimi gibi birçok önemli konunun araştırılmasını zorunlu kılmıştır.
Kültürel miras, içerdiği ve günümüz toplumuna aktardığı bilgiler nedeniyle belgesel değere sahiptir. Kültürel mirasın neden korunması gerektiğinin açıklaması olarak belgesel değerleri, tarihsel değerleri, mimari ve estetik değerleri, ekonomik ve kullanım değerleri sıralanabilir.
Ancak kültürel miraslarımız zaman içinde sosyal ve ekonomik şartların değişmesi ve buna bağlı bozulma ve tahrip olgusuyla gittikçe artan bir yok olma tehdidi altında kalmaktadır. Kültürel mirasın herhangi bir parçasının bozulması ya da yok olması, bütün dünya milletlerinin mirasının yoksullaşmasıdır. Kültürel miras ögelerinin korunması ve aktarılması hem geçmiş değerlerin yaşatılması hem de millî kültürün pekiştirilmesi açısından toplumlar adına büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle kültürel miras değerlerinin, toplum tarafından anlaşılması için yol gösterici olması gerekmektedir. Kültürel miras değerlerinin sosyal ve ekonomik gelişmesi için, eğitim açısından bilgi kaynağı olarak taşıdıkları önemi işleyerek bu miras alanlarının neden korunması gerektiği konusundaki bilinç arttırılmalıdır.
Kısaca kültürel miras; bir toplumun üyelerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarındaki dayanışma ve birlik duygularını güçlendiren, geçmişten günümüze kalan somut ve somut olmayan değerleri kapsamaktadır. İnsanların tarih boyunca biriktirdikleri deneyimlerin ve geleneklerin devamlılığını, geleceğin doğru kurulmasını sağlar. Bulunduğu toplumun birimlerini yansıtır ve bu birikimler insanlarla birlikte gelişir ve yaşamaya devam eder.