Nurhan Keleş

Nurhan Keleş

AHİLİK İNSANI KALP AKIL BEDEN TEMELİNDE MERKEZE ALAN, ADALET HAK VE LİYAKATLI BİR SİSTEMDİR

AHİLİK İNSANI KALP AKIL BEDEN TEMELİNDE MERKEZE ALAN, ADALET HAK VE LİYAKATLI BİR SİSTEMDİR

Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi çöken faizli Kapitalizm sistemine, İslami iktisadın çıkışı AHİLİK sistemidir. Ahilik sistemine baktığımızda, sadece bir esnaflık temelinde yıldan yılan kutlanan basit bir olgu değil, tam tersi sosyal yaşamımız ile iktisadi yaşamımızın her alanını kuşatan bir sistemdir.

Kuran-ı Kerim ve Hz Peygamber Efendimiz (s.a.v) yüksek ahlakına dayanan, İnsanı merkeze alan, İslami değerleri huzur ve mutluluk temelinde, her alanda yaşatarak tecrübe edilmiş Fütüvvet temelde olan tarihi bir sosyal tecrübemizdir.

AHİLİK KENDİNE HAS YAŞAM FELSEFESİ OLAN BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞUDUR.

Bu öyle bir sivil toplum kuruluşudur ki;

Manevi KALP ayağında İslami sosyal yaşamı her alanda titizlikle uygulayan,

Maddi BEDEN ayağında iktisadi yaşam temelinde kümelenme stratejisi dayanışma ve yardımlaşma ile kalite odaklı, helal yaşam standartları ile her alanda insani denetimi olan adil bir yapıdadır.

Maddi BEDEN ve Manevi KALP çift kanatları olan özellikle Yaşam Boyu Eğitimi AKIL ile birbirine eğitim ile kenetleyen ve perçinleyen İNSANI merkeze alan yaşamı denge temelinde oturtan ve inşa eden bir sistemdir.

Bireyi, Aileyi ve Toplumu güçlendiren, Devletini her alanda yücelten, halkın huzur ve mutluluğunu hedefleyen, Adalet Hak ve liyakat dayalı bir sivil toplum kuruluşu temelinde olan Adil BİR Sistemdir.

Bu öyle bir sistem ki, Adalet, Hak ve Liyakat temelinde Selçuklu Devletini ve Osmanlı Devletini tarihte süper güç yapan, cihan hakimiyeti kuran, insanların yaşamın da nizam ve düzen getiren, adaletle yücelten, güçlü bir devletin temellerini atmış bir sistemdir.

Bu öyle bir sistem ki, Haçlılara, Moğollara ve İç kargaşalara karşı teslim olmayan, onların karşılarında eğilmeyen, teslim olmayan, her alanda dik duran bir sistemdir. Nizama düzen getiren, Allah için her alanda cihat yapan, Anadolu’yu bize yurt yapmış ve üç kıtaya da yayılarak cihan devleti yapmış bir sistemdir.

Bu öyle bir sistem ki, Ahiyanlar ile esnaf ve iktisadi yaşamı iş temelinde, Ahlaki, dürüst, etik değerlerde örgütler. Bacıyanlar ile kadınları ve sosyal yaşamı birlik ve beraberlik ile her alanda kenetler. Gaziyanlar ile Alpleri eren olma yolunda cihat aşkı ile Kızıl Elma’ya gazalar ile ulaşmayı hedefler. Abdallar ile Anadolu, Rumeli, Trakya, Balkanlar, Kafkaslar, Afrika ve birçok yerlerde mazlumların yanında, zalimin karşısında dik duran, kadim tarihi tecrübe ile yaşayan TÜRK Teşkilatı olan bir sistemdir.

Bu öyle bir sistem ki, Ahilik kadim TÜRK tarihimiz ve İSLAM inancımız ile Milli ve Manevi değerlerimizi her alanda, her yerde yücelten, çok fonksiyonlu, çok amaçlı kabına sığmaz, dinamik ve çok hareketli bir sistemdir.

Ahilik değerimize sahip çıkmak,

Türk örf adet ve Töremize sahip çıkmaktır. Kökleri Fütüvvet değerimize, Vakıf Medeniyete dayanan İslam’a sahip çıkmaktır. Kadim tarihini, köküne, özüne ve bize biz yapan değerlere sahip çıkmaktır.

Köklere inerek kadim tarihine sahip çıkanların, özgüvenle Göklere yani geleceğe emin adımlarla cesaretle, kudretle, yiğitçe, dürüstçe, 21.Yüzyıla Bilim ve Teknoloji temelinde ilim ile sahip çıkmaktır.

Türk Milleti, Allah’ın izni ile Ahilik değerlerimize, yeri ve zamanı gelince, her hali ile değerlerine, özüne, yaşamın her alanına, bir bütün olarak mutlaka sahip çıkacaktır.

Bu sahiplenme, Türk Dünyası’nın kendi öz sistemi olan Ahiliğin bilinirliğini, tanınırlığını ve daha fazla güçlenmesini her alanda sağlayacaktır.

Osmanlı Devleti tarihte, halen günümüze kadar kendinden, adından söz ettirmiş ise İnsanı merkeze alan Adalet, Hak, Hakikat ve Liyakat temelinde olan bir Vakıf Medeniyeti temelinde olan dil, din, ırk ayrımı yapmayan, her İnsanı özünde yaşatan evrensel bir devlet yapısındaydı.

Osmanlı Devletinin temeli bir Vakıf Medeniyeti olmasına rağmen, onun temelinde de bize bilinçli olarak unutturulan, kaynakları yok edilmeye çalışılan elbette AHİLİK teşkilatımız vardı. Temelde Türklerin kendi öz teşkilatı ve dinamik bir sistemi vardı.

Sizlerinde bildiği gibi akademik eserim, Ahilik ve İslami İktisad alanında Türkiye’de ilk ve tek sistem eseri olarak yılların saha tecrübesi temelinde dertlenerek ortaya çıkmıştır.

Vakıf medeniyeti sistemi olan “Vakıf İş Kümesi, Ahilik 21.Yüzyılın Üretim Odaklı Faizsiz Yeni Kurumsal Modeli” TÜRK Milletimizi 21.Yüzyıl’da küresel ölçekte süper güç yapacak, dinamik yapıda olan bir sistemdir.

TÜRK Milleti zamanı ve yeri gelince kendi özüne mutlaka dönecek ve sahip çıkacaktır.

Kendi kadim tarihine, özüne, değerlerine sahip çıkan bir TÜRKİYE Allah’ın izniyle ilk TÜRK DÜNYASINI kendi özü değerleri temelindeki kenetleyecektir. Özü bir TÜRK teşkilatı olan AHİLİK Teşkilatın bizi BİR edecek, İRİ edecek, DİRİ edecek ve evrensel İNSANLIK VİCDANINA her alanda sahip çıkarak birleştirecektir.

Şunu özellikle ifade edeyim ki uzun yıllar sahada edindiğim tecrübelerim temelinde, Ahilik uygulama altyapısı kazanmak için yıllarca yılmadan mücadele vermeye, yılmadan azimle çalışmalara aynı kararlılıkla devam etmekteyiz.

Ahiliği dilinden düşürmeyen, ilgili stk, kurum ve kuruluşlar ne acıdır ki bugüne kadar sadece anmak dışında, bir adım öteye bile üzülerek ifade edeyim, maalesef gidemedik.

Yine üzülerek ifade edeyim ki, o kadar saha da mücadele etmeme rağmen, Ahiliği dilinden düşürmeyenler, Kapitalist sistemin baskısı yüzünden, kalıplaşmış insanı sömüren sistem içinde, gerçek anlamda, cesaret ile günümüz de uygulamayı, ticari teknolojik altyapıda geliştirmeyi, bugüne kadar uygulama altyapıları, maalesef uygulamaya geçilememiştir.

Ahiliği anmak için birbirleri ile yarışan, Türkiye’deki tanınmış stk kurum ve kuruluşlar, iş ciddi olarak bir sistem olarak uygulamaya gelince, Ahiliğe gerçek anlamda sahip çıkmadılar. Hep bir şekilde yan çizdiler. İş ve ticaret ettiği çevreler ile kötü olmamak için gerçekten samimi bir şekilde sahip çıkmadılar. Ticaretimiz, işimiz bozulacak korkusu ile anmak dışında bir çalışmaya girmediler. Ahiliğe sahip çıkmada maalesef sınıfta kaldılar.

Saha da verdiğim onca mücadelem de neler gördüm neler, neler yaşadım neler, acı tecrübeler ile üzülerek yüreğim de yine acılar yaşayarak gördüm. Uygulamak için gerçekten samimi bir şekilde destek vermiş olsalardı, günümüz de şimdiye kadar kendi altyapılarımızı çoktan kurmuş olurduk. Ahiliği anmaktan başka öteye gitmediler.

AHİLİĞİ UYGULANAN BİR SİSTEM OLARAK SAHİP ÇIKMADILAR.

İnsanlık vahşetin ve soykırım yaşandığı GAZZE’de bile ne acıdır ki yaşayarak gördük, her alanda sınıfta kaldık. Fazla olumsuzlukları anlatmaya gerek yoktur, halimiz ortada ümmet olarak her alanda sınıfta kaldık ve perişan haldeyiz.

Faizli Kapitalizm’e iliklerine kadar teslim olmuş Müslümanlar, bir an önce kendimize gelerek, İSLAM’a gerçek ve samimi olarak sahip çıkarak, özümüze dönerek, bir an önce cesaretle ayağa kalkmaya ihtiyacımız vardır.

Allah’ın izni ile Ahiliği uygulama derdinde olan, Kalbi özüne, değerine sahip çıkma derdinde olan, yüreği güzel, samimi insanlarımız elbette vardır. Bizler elbet ümitsiz değiliz, ümitsizlik bize yakışmaz, yılmadan çalışmalara devam etmekteyiz.

Kapitalizm çöküş krizinde AHİLİK bir sistem olarak uygulama çağrımdan sonra Türkiye’de uygulama ümitlerim çok şükür son dönem de özellikle artmıştır. Kapitalizm DİJİTAL altyapı da yeni sömürge altyapılar geliştirdiği ve şekil değiştirdiği bir dönemdeyiz.

İNSANLIK VİCDANI sahip çıkacak, günümüz de yaşatacak, uygulama altyapılarını birlikte kurmak ve geliştirmek için alana dertli yüreği güzel İnsanlarımız elbette vardır.

Allah’ın izniyle birlikte gayretle başaracağız inşallah.

Özellikle son dönemde sizlerin eserime kitabıma ve AHİLİK değerine duyduğu heyecan ve ilginiz, beni de ziyadesi ile heyecanlandırmaktadır. Gönlü değerlerinden yana olan sizlerin heyecanı ve duası bana her alanda çok yoğun enerji vermektedir.

İnsanlık vahşeti ve soykırım yaşandığı bir dönemde, yok etmeye çalıştıkları İNSANLIK değerlerine sahip çıkarak, Ahiliği bu yolda hep beraber dertlenmeyi, ayağa kaldırmayı azim ve gayret ile çalışmalıyız.

Birlik beraberlik içinde, Vakıf Medeniyetimizi Adil BİR Sistem olarak, her alanda azim ve gayretle sahip çıkmalı ve ayağa kaldırmalıyız.

Sevgi Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah

NurHan Keleş

Bu yazı toplam 1320 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurhan Keleş Arşivi
SON YAZILAR