Kapitalist sistemin sahipleri, çokuluslu büyük devletleri 1789 Fransız ihtilal ile milliyetçilik akımları ile tarih de yıkarak ulus devletleri şeklinde yeniden düzenleyerek, Dünyayı o dönemde kendi menfaatleri gereği yeniden şekil vererek dizayn etmişlerdir.

Coğrafi keşifler ile başlattıkları ve yıllarca Dünyayı sömürdükleri kaynaklar ile ellerinde biriken kapital yani para gücünü, bir şekilde ulus devletleri üzerinden yeniden ekonomi de yapılandırarak kurguladılar. Yeni oluşturdukları ulus devletlerine istedikleri sömürü hukuk altyapısını da dayatarak, kendi istedikleri Kapital sistemli ekonomik altyapıyı kurdular.

Kendi istedikleri Kapital eksenli sistemi, yine kendi çıkarlarını koruyacak şekilde, gücü kendilerinde toplayarak istedikleri hukuksal yapıyı tüm kurumları ile şekillendirdiler. Kapitalist eksenli sistemin merkezine faiz olgusunu koyarak tüm Dünyadaki ulus devletlerine dayattılar.

Ulus devletlerin kontrolünü ellerinde tutmak içinde, Merkez Bankaların sahibi oldular. Merkez Bankaların etrafında borsa ve banka üzerinden yeniden dizayn ederek, finansal sektörü baştan kontrol ettiler. Özel sektör ayağında yine holding ve şirketler eliyle de kendi kontrol ettikleri bir yapıyı oluşturdular.

Kendi finansal sektörlerin den güç alarak, ulus devletin her alanına yine kendi istedikleri yasal düzenlemeleri yaparak faiz, yüksek kar ve emek üzerinden her şekilde yine sömürdüler. Ulus devletlerin tüm ekonomi yapısını kontrol ettiler.

Küreselcilerin kendileri için, her zaman bir merkez ülkeleri olmuştur. O dönem de Dünyayı kontrol ettikleri İngiltere merkezli Sterlin para sistemiydi. İkinci Dünya paylaşım savaşı sonrası 1945 de yine kendilerinin kurdukları BM Birleşmiş Milletler çatısını altında, ABD Merkezli Dolar ile tüm dünyayı yine parasal sistemleri ile de kontrol etmişlerdir.

BM çatısı altında, bu güne kadar birçok ulus devletin ekonomi yapısını borçlandırarak IMF ile kontrol ettikten sonra diğer siyasi, sosyal, askeri her alanında kendi çıkarları temelinde yönettiler. Söz dinlemeyen ulus devletlerini de yıllarca askeri darbeler ile sindirerek istedikleri gibi karar alarak yine sömürerek yönettiler.

Küresel yapı bugüne gelene kadar, faizli Kapitalist sistem ile sömürdükleri Dünya üzerindeki servetin ve gücün yaklaşık %80’ni Dünya insanların ulus devletler yapısı üzerinden birçok acılar yaşatarak kendilerinde %1 kısmın da toplamışlardır.

Küresel yapının %1’lik kısmının da yaklaşık servetin %55’lik bir payın sahibi olduğu birçok ekonomi çevrelerinde dile getirilmiş, gücü ve serveti kendilerinde toplamışlardır.

Dünyadaki kavga %1’in içindeki kesimlerce yapılmaktadır. Bu kesimdeki %55 kontrol eden küresel zengin yapı ile diğer oranı kontrol eden %45’lik kısmındaki olan diğer zengin yapı arasında Dünyayı yeniden yapılandırarak kontrol etme kavgasıdır. %55’lik küresel zenginler %45 üzerinde diğer zenginlere üstünlük kurma savaşıdır.

Asıl kavga yeni parasal sistem ile dünyayı kontrol etme kavgasıdır. Küresel yapı içinde, Yeni Dijital Para isteyen zenginler ile Petro Doları devam etmesini isteyen zenginler arasında hakimiyet mücadelesi yoğun devam etmektedir. Bu hakimiyette Yeni Dijital Para sisteme geçme konusunda daha etkin olduklarını görmekteyiz.

Dünyanın geldiği bu denklem de ne acıdır ki %80 orandaki zor durum da olan İnsanlık yok olmaktadır. Bu denklemde İnsanlık çok kan, gözyaşı ve acılar çekmektedir. İşte tam bu kavganın merkezinde yine onların ifadesi ile yeni Dünya düzeni kurarak, geçmişte yaptıkları gibi yeni faizli dijital kölelik sisteme, yeni para ile geçerek Dünyayı kontrol ve dizayn edeceklerdir.

Yeni faizli Dijital Köleliği bu sefer BM Birleşmiş Milletler çatısı üzerinden Uluslararası Kurumsal yapılar üzerinden yapmaktadırlar. Bu sefer ulus devletleri iyice parçalayarak bölge ya da şehir devletleri şeklinde kanton bölgelere parçalayarak, kendi kontrolündeki holding ve şirketlere verdikleri yeni bir yapılanmaya gitmektedirler.

Yapay Zeka ve Robotların işgücünü işgal etmesi ile de işsiz kalan İnsanlığa asgari geçim vatandaşlık maaşı adı altında mülkiyetsiz yapının olduğu, her ihtiyacın kiralama ile giderildiği yine şirketlerin kontrol ettiği yeni DİJİTAL bir yapıya gidilmektedir.

Bu yapıda Aile yapısını, Milli ve Manevi değerleri her alanda baskı ile yok ederek, bireysel yaşamı çılgınca özendirecek yine yeni küresel yapılar ile her alanı kontrol edecekleri bir Dijital Kölelik sosyal yapıya gidilmektedir.

Sevgi Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah

NurHan Keleş