“Biz Atatürk’ün askerleriyiz” ifadesi neden tepki aldı?
Bu ifade özellikle Türkiye’deki bazı siyasi ve toplumsal kesimlerde rahatsızlık yaratabilen bir slogandır. Bu rahatsızlık, ifadenin bağlamına, kullanıldığı yere ve Türkiye'nin siyasi geçmişine dayalı olarak farklı nedenlerden kaynaklanır:
-Siyasi Kutuplaşma
Türkiye'de uzun yıllardır süregelen siyasi kutuplaşma, özellikle Atatürkçülük ile muhafazakâr ve İslamcı kesimler arasındaki çekişmeyi derinleştirmiştir. Atatürk'ün mirası, laiklik ve modernleşme üzerine kurulu olduğu için, bazı muhafazakâr gruplar bu mirasın zaman zaman kendi değerlerine ters düştüğünü düşünür. "Biz Atatürk’ün askerleriyiz" ifadesi, laikliği ve Atatürk'ün devrimlerini savunan kesimler tarafından sıkça kullanıldığı için, bu grup üzerinde bir kutuplaşma simgesi olarak algılanabilir. Bu nedenle, Atatürkçü söylemler, muhafazakâr veya milliyetçi kesimlerde bazen olumsuz bir etki yaratabilir.
-Asker ve Siyaset İlişkisi
Bu ifade, ordu ile bağlantılı bir anlam taşıdığı için de rahatsızlık yaratabilir. Türkiye’nin yakın tarihinde, özellikle 1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat 1997 darbelerinde ordu, "Atatürk'ün mirasını koruma" söylemiyle askeri müdahalelerde bulunmuştur. Bu müdahaleler, demokrasiye ara verilmesine, siyasi ve sosyal kargaşaya yol açmıştır. "Atatürk’ün askerleriyiz" ifadesi, bu tarihsel bağlamda askeri müdahalelerle ilişkilendirildiği için, bazı kesimlerde antidemokratik bir çağrışım yapabilir. Ordunun siyasete müdahale etmesine karşı çıkan gruplar, bu tür söylemlere temkinli yaklaşabilir.
-Sivil-Askercil Söylemler
Atatürk, asker kökenli bir liderdir ve Kurtuluş Savaşı’ndaki rolüyle bilinir. Ancak Atatürk aynı zamanda sivil bir Cumhuriyet kurmuş ve demokratik kurumları inşa etmiştir. "Biz Atatürk’ün askerleriyiz" gibi söylemler, sivil siyasetin ön planda olduğu bir sistemde askeri bir referans vererek, toplumun bir kısmında demokrasinin askeri otoriteyle karıştırıldığı izlenimi yaratabilir. Bu da demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve sivil siyaseti savunan kesimlerde rahatsızlık uyandırabilir.
-Laiklik ve Dini Hassasiyetler
Laiklik, Atatürkçü düşüncenin temel taşlarından biridir ve "Biz Atatürk’ün askerleriyiz" ifadesi genellikle laikliği savunan gösterilerde veya söylemlerde kullanılır. Bu da, daha dindar kesimler tarafından laikliğin dine karşı bir tehdit olarak algılandığı durumlarda rahatsızlık yaratabilir. Özellikle Atatürk’ün devrimlerinin, dini yaşam üzerindeki bazı sınırlamaları nedeniyle eleştirildiği bu kesimlerde, bu tür sloganlar daha geniş bir ideolojik karşıtlık yaratabilir.
-Militarist Algı
"Biz Atatürk’ün askerleriyiz" ifadesinde geçen "asker" kelimesi, bazı insanlarda militarist bir çağrışım yaratabilir. Türkiye’de militarizm, özellikle darbelerden sonra olumsuz bir kavram olarak algılanmıştır. Bu nedenle, bu tür bir söylem, bazı iktidarlar tarafından tehdit olarak algılanabilir.
-Bir darbe korkusu
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri ve modernleşme projelerinin öncüsüdür. Ancak zamanla Atatürk’ün ismi ve mirası, bazı siyasi gruplar tarafından kendi ideolojik amaçları doğrultusunda kullanılmaya başlanmıştır. "Biz Atatürk’ün askerleriyiz" ifadesi, bu bağlamda Atatürk'ün mirasının araçsallaştırıldığı düşünüldüğünde, farklı kesimlerde bir sahiplenme ve dışlanma hissi yaratabilir. Bazı insanlar, bu tür ifadelerin Atatürk’ün ilkelerini savunmaktan çok, siyasi bir propaganda ya da askeri bir darbe aracı olarak kullanıldığını düşünerek rahatsızlık duyabilir.
-Önemi kadar bazı çevrelerinde duymak istemediği slogandır
"Biz Atatürk’ün askerleriyiz" ifadesi, Atatürk'ün mirasını ve laikliği savunanlar için güçlü bir ifade olsa da, Türkiye’deki tarihsel, siyasi ve toplumsal dinamikler göz önünde bulundurulduğunda, farklı kesimlerde rahatsızlık yaratabilir. Bu rahatsızlık, ifade özgürlüğü, demokrasi, laiklik ve ordunun siyaset üzerindeki rolü gibi çeşitli hassas konulara dayanmaktadır.
Tandoğan Uysal