CHP Muğla Milletvekili Sayın Süreyya Öneş Derici, Bodrum’daki Kumbahçe plajını işgalden kurtarmalı.

Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili ve aynı zamanda Bodrumlu olan Sayın Süreyya Öneş Derici, geçtiğimiz aylarda TBMM’ye sunduğu soru önergesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ’ye kıyı ihlalleri konusunda önemli sorular sormuştu.

O nedenle özellikle yıllardır Bodrum’un en güzel noktasında olan Kumbahçe’deki kıyı şeridinin eski haline getirilerek halk açılması için harekete geçmesi gerekir.

Bir süredir bilindiği üzere kıyı şeritlerindeki işgaller yüzünden halk bu plajlardan elini eteğini çekmişti. Bodrum’daki Kumbahçe sahil plajı da bunlardan biri

Sayın Süreyya Öneş Derici Bodrum’un en tarihi köşesi sayılan tarihi 600 yılı aşan Bodrum Kalesi sahilindeki bu kıyı şeridindeki işletmelerin gece ve gündüz 24 saat işgalini en yakından biri olarak seçmeni bir şeyler yapmasını bekliyor.

Soru önergesi veren bir Bodrumlu Muğla Milletvekili olarak Kumbahçe’de yaşayan hemşerilerinin de hakkına sahip çıkması gerekiyor.

Ben 12 yaşında Kumbahçeli bir gazeteci olarak Bodrum’dan tam 3 bin 800 km uzaklıktaki Stockholm’den yazdığım yazılarımla Kumbahçe’ye sahip çıkmaya çalışıyorsam, Sayın Milletvekilim Süreyya Öneş Derici’nin de aynı hassasiyetle Kumbahçe sahiline sahip çıkacağına inancım tam.

Kumbahçe’den kim sorumlu?

Biz gazeteciler kamuya hizmet veriyoruz. Aynı Milletvekili, Vali, Kaymakam ve Belediye Başkanları gibi. Ancak biz gazeteciler daha çok halkın içinde olanlarız.

Hatta bu saydığım sıfatlardan daha çok halkın içindeyiz ve onların duygularına tercüman oluruz.

Resmi kurumlar suskun

Aylardır Bodrum’da kıyı şeritleri işgalleri aleyhine gösteriler yapılıyor. Gösterecilerin kıyı şeridindeki işgalleri protesto ederken zor durumda çekilmiş fotoğraflar medyada yayınlanmasına rağmen resmi kurumların harekete geçmedikleri de bir gerçek.

Biz gazeteciler bile ciddiye alınmıyoruz

Hem Bodrum Gündem hem de Muğla Gazetesi’ndeki köşe yazılarımda en fazla bu konuya önem veren bir gazeteci olarak ciddiye alınmadığım da bir gerçek.

Ben halka duyarlı bir gazeteci olarak görevimi layıkı ile yapmaya çalışıyorum. Bu konunun sorumlusu olan ve yasa uyguluyacısı konumunda olan gerek Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit ve Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci bu yazılarımı okuduklarına inanıyorum. Ne bana ne de basına bir açlıklama yapma gereği duymamışlardır. O zaman da bende Sayın Mustafa Çit’e ve Sayın Tamer Mandalinci’ye şu soruları iletiyorum; umarım bu sefer ciddiye alınır ve bir yanıt alırım.

-Kumbahçe’deki kıyı şeridinden kim sorumlu? Buradaki işletmelerin bu canım sahili boydan boya geceli gündüzlü işgal etmelerine izin vermeye devam edeceksiniz?

-Neden diğer kıyı şeridindeki işletmelere masa sandalye atmasına yasak koyarken Kumbahçe’deki işletmeleri niye istisna tutuyorsunuz?

-Sizinde bildiğiniz üzere tarihi Bodrum Kalesine en yakın ve en güzel bu sahili boydan boya işletmelerin 24 saat işgal etmesi turizime ve tatile gelenlere karşı uygun bir davranış mı?

-Oysa bu sahilden tarihi Bodrum kalesi önünde yerli ve yabancı turistlerin denize giren ve güneşlenen görüntüleri Bodrum’un tanıtımına ayrı bir renk katmaz mı?

-Turizim vizyon işidir. Göz yumduğunuz Kumbahçe’deki bu işletmelerin kuma yayılmış o anlamsız aksesuarlı eşyalarını Bodrum’un dokusuna ne kadar uygun buluyorsunuz?

-Buraya nasıl bir çözüm bulmayı düşünüyorsunuz?

-Kıyı şeridini kullanma hakkını bu sene de vatandaşa kullandırmayacak mısınız?

-Eğer bu uygulamayı Kumbahçe’den başlatmayıp diğer kıyı şeridinde faaliyet gösteren işletmelerden başlarsanız adaletsiz ve haksızlık olmayacak mı?

Burada ortak ve barışçıl çözüm tüm kıyı şeridindeki işletmelerin sahili gündüzleri halka açması işletmelerinde akşam servisleri için masa ve sandalye atması eşit, adil ve hakkaniyetli olur.

Devlete de herkese eşit olmak yakışır. Sayın Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici’den bu hassasiyetlerle konuya eğilerek sağduyulu bir çözüm bulacağına inancım tamdır.

Tandoğan Uysal Stockholm