Kıyılar halkındır halkın olacak diyen gösterecilere bir Allah’ın kulu çıkıp da bir şey demeyecek mi?

Bu ülkede devlet adına bu konuda konuşacak kimse yok mu?

Bir gazeteci olarak bizim de bir görevimiz var. Belki dokunulmazlığımız yok. Ancak halka karşı direk olarak sorumlu olan biziz. Onları izlerken, yaşandığı gibi dayak yiyenlerde bizleriz.

-Bodrum’a yakışmayan bir kavga münakaşa ve itişme kakışma oldu

Dün değil evvelsi gün Torba’da bir otelin kıyı şeridinde başta işletme sahipleri ile göstericiler ve medya mensupları arasında yaşananlar Bodrum sınırlarını da aşarak ülke gündemini oturdu.

Bu işte en günahsız gazeteciler, görevini yaparken, şiddete ve tacize maruz olduklarını gördük. Onlara buradan geçmiş olsun diliyorum.

Ben kendi adıma konuşuyorum, yerelde bu konuyu en çok yazan gazeteci bendim.

-Devletin temsilcileri maalesef bir adım atmıyor.

Ancak devleti yönetenler maalesef üzülerek söylüyorum, bu konuda bir şey yapmadı ve işte bir şey yapmadıkları için de dün Torba’da o talihsiz görüntüler yaşandı.

-Ertesi gün herkes üzgündü

Ertesi gün herkes bu yaşananlardan dolayı üzgündü. İşletme sahipleri tüm Bodrum’dan özür dilediler. Kendince haklı oldukları konusunda görüşlerini bildirdiler.

Şiddete uğrayan gazeteciler ve Basın örgütlerinin temsilcileri bu otelin önünde toplanarak Basın açıklaması yaptılar ve kendilerine yapılan saldırıları kınadılar.

Peki bu ilk mi olacak?

İnşallah olmaz da diyebilirim. Ancak bu çok iyimserlik olur.

Peki ne yapılmalı?

Bir kere devleti temsil edenler, bu kıyı şeridi Anayasal hakkımız diye gösteri yapanlara bir mesaj vermeliler.

Çünkü şimdiye kadar böyle net mesaj veren olmadı. Bu belirsizlik bir şekilde kör dövüşüne gidiyor. Onun için kamuoyu bilgi ve bir aydınlanma bekliyor.

-Kıyı şeridinden Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci sorumlu değil

Bu arada bu kıyı şeridinden sorumlu olan kurum Bodrum Belediyesi veya Başkanı Sayın Tamer Mandalinci değil. Kıyılardan sorumlu olan devleti direk temsil eden illerde Valiler, ilçelerde de Kaymakamlardır.

Kamuoyu hala bu konuda Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci’den adım atmasını bekliyor. Bu konuda inisiyatif alma Valiler de ve Kaymakamlarda olduğunu bilmemizde fayda var.

-Bir de Ecrimisil konusu var

Bir de işin içinde devletin kıyı şeridini işgal edenlerden aldığı ceza var.

Bunun adı Ecrimisil. Bir işgal cezası. Ancak bu ceza Türkiye’de devletin her ay bu işgalleri yapanlardan aldığı bir sezonluk kiraya dönüşmüş ve öylede bir algı yaratılmış. En azından işletme sahipleri arasında.

Sonuçta devletin bu işgallerden hatırı sayılır bir geliri olduğu için devleti temsil eden makamlar olan Valiler ve Kaymakamlar sessiz kalıyor gibi bir anlam çıkıyor.

-İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya yanıt verebilir

Onun için göstericilerin Kıyılar halkın diye en iyi yanıtı sanırım İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya verebilir.

Ancak içgüdüsel olarak düşünecek olursak devletin ekonomisi iyi olmadığı için yeni vergi paketini koymaya hazırladığı bu günlere bu ecrimisil cezalarını ciddi bir gelir olarak gördüğü için bundan vazgeçer mi? O da ayrı bir soru işareti.

-Denizler halka açıktır sözü havada kalmıştır

Bu şartlarda, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanı Sayın Mehmet Haseki’nin de desteğindeki “kıyılar halkındır sözü” bu bağlamda havada kalacak bir söylemden ileri gidemez.

-Kamuoyu açıklama bekliyor ve hemen

Onun için bu göstericilere fazla bir umut vermeyelim. Yoksa bu münakaşalı tartışmalar ciddi kavgaya dönüşebilir. Devletin görevi de vatandaş ile işletme sahiplerini bir birine düşürmemesidir.

Bu Torba’da maalesef yaşanan da maalesef kamuoyunun bilgilendirilmemesi yatmaktadır.

Eğer Anayasa ile yönetiliyorsak ve Anayasa bu hakkı bize veriyorsa tek yapılacak, şey ecrimisil gelirinden vazgeçerek tüm işgalleri kaldırmak olmalıdır.

Ancak bu Türkiye için çok büyük iyimserliktir.

Tandoğan Uysal/ Stockholm