Ancak Tamer Mandalinci’yi kıyıları işgal etmiş devasa iskelelerinin de üzerinde denetim yaparken de görmek istiyoruz.

Bodrum, büyük bir oy çoğunluğu ile CHP adayı Sayın Tamer Mandalinci’yi 5 yıllığına büyük bir oy farkı ile Belediye Başkanı olarak seçti.

Başkan olur olmaz onun Bodrum genelinde başlattığı bomba gibi temizlik seferberliği ile hep onu hatırlayacağız.

-Türkiye’de tek o başlattı bu kampanyayı

Yerel seçimler biter bitmez, Bodrum’un dağından, tepelerinden başlayıp, Bodrum’un denizin diplerine kadar kendisinin liderliğinde büyük bir katılım ile Bodrum’u adeta tepeden tırnağa temizledi.

Tamer Mandalinci hakikaten burada yarattığı enerji ile çevresine de büyük bir sinerji yaydı.

Yaz sezonuna hazırlanan bir tatil beldesi için alkışlanacak bir projeye bence imza attı.

Bu tavrı ile sanıyorum Türkiye’de çok farklı bir imaj ile göreve başlayan örnek bir Belediye Başkanı olarak da tarihe geçmiştir.

-Sahaya indi ve hiç ama hiç durmadı

Sonra yoğun bir kutlama programından sonra Tamer Mandalinci, sahaya ineceğim dedi ve aynen de indi. Dur durak da bilmedi. Her gün bir yerde görüyoruz.

Bodrum’da hakikaten adım atmadığı sokak, mahalle bırakmadı da desem abartmış olmam.

Bu süreçte hem makamına gelen ziyaretçi akınlarına karşılık verdi. Törenlere, açılışları hiç aksatmadı katıldı.

Tam anlamı ile bu 3 ayda baş döndürücü bir hızla hareket eden bir Bodrum Belediye Başkanı ile karşı karşıya kaldık desek abartmış olmayız.

-Kıyı şeridi konusunda daha net olmalıydı

Ancak hala Türkiye’nin ve Bodrum’un zaman zaman gündemine oturan vatandaşın kıyı şeridi özgürlüğü konusunda onun ne düşündüğünü net olarak duymadık.

Bu konuda sadece onu Kumbahçe’de kıyı şeridini yıllardır işgal edip yasa gereği Milli Emlak Müdürlüğü’nün her yıl kestiği işgaliye cezasını ödeyerek, orayı sanki kendi yeriymiş gibi gören ve sahiplenen esnaf ile masa ve sandalyeler arasında el hareketleri ile ve 3 metre mesafeyi telaffuz eden konuşmasıyla gördük ve işittik.

Bu görüntüler de Tamer Mandalinci’yi esnaf ile sanki sandalye ve masaların deniz kıyısından 3 metre uzakta tutarak işgale devam etmeleri yönünde pazarlık ediyormuş gibi bir havada estiriyordu.

Kısacası Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin kıyı şeridi konusunda yasa elini kolunu bağlıyor gibi bir durum var.

Tamer Mandalinci Ahmet Aras’ın düştüğü yanlışa düşmemelidir.

Ancak bu konuda da her nedense kamuoyunun önüne çıkıp bu durumu açıklamakta istemeyen bir tavrı da var.

-Neden bu konuda sessizler?

Çünkü bu kıyı şeridi konusunda gösteriler, protestolar, kavgalar oldu. Konu ulusal medyanın gündemine taşındı. Ancak ne Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci ne de Bodrum Kaymakamımız Sayın Mustafa Çit bir açıklamada bulundular.

Hatta saldırıya uğrayan gazeteciler, sitemde bulunarak kendilerine yapılan saldırıların resmi kurumlar tarafından kınanmamasını eleştirdiler.

Oysa bir siyasetçi olduğu için ve seçimle bu göreve geldiği için seçmenini bu konuda aydınlatması gerekiyor.

Çünkü vatandaşı konumundaki seçmenleri arasında Tamer Mandalinci’nin bu konuda zayıf kaldığına yönelik bir olumsuz bakışta var.

Sonuçta yeni seçilse de, 5 yıl çabuk geçer ve sandık yine bir gün önüne gelecektir.

Özetle kendisinin hak etmediği eleştirilere hedef olmaması için hakkını da her şeye rağmen savunmalıdır.

Daha önceki Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ta bazı konularda sessiz kaldığı için eleştiri almış ve kamuoyu nezdinde boşu boşuna yıpranmıştı.

-Ancak Bodrum’da devasa iskeleler ile işgal altında bir Bodrum gerçeği de var.

Bu arada Bodrum genelindeki kıyı şeridinden gelen iskele fotoğraflarına bakıyorum. Gerçekten bu bir deniz gaspı.

Kaba bir tabir ile denize ve kıyılarına çökme var. Kimse böyle yazdığım için bana kızmasın. Görünen köy kılavuz istemez. Durum bu merkezde.

-Bodrum bu sakillikten kurtarılmalıdır

Dünyanın hiç bir yerinde kıyı şeridi böyle yağmalanmamıştır. Bunlara derhal bir çözüm bulunup, Bodrum’un bu sakillikten ve bu rant yağmalanmasından kurtulmalıdır.

Onun için Sayın Tamer Mandalinci’nin bu konuyu kamuoyuna açmalı ve ne yapıp yapamayacağını açıklamalıdır.

Örneğin bu konularda düşünen, yazıp, çizen ve yorum yapan bir gazeteci olarak da tam net bir şekilde aydınlanmak istiyorum.

-Evet Bodrum’un da bir mülki amiri, yani Kaymakamımız var.

Bodrum’un yönetiminden sadece Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci sorumlu değil. Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit’de en büyük mülki amir olarak devleti ve iktidarı temsil ediyor.

Her iki sorumlunun farklı görev alanları var. Ancak Bodrum’dan birinci derece de sorumlu olan kişi Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit’dir. Çünkü devlettir. İktidarın atadığı bir bürokrattır.

Ancak halk daha çok seçtiği kişi olduğu için siyasetçiyi vitrinde görür ve faturayı iyi ya da kötü hallerde ona çıkarır. Böyle bir durumda hayatın gerçeğidir.

İşte bu kıyı şeridinden birinci dereceden sorumlu kişi Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit’in olduğunu bu konuda yazılar yazarken öğrendim.

-Sayın Mustafa Çit iktidarın atadığı bir bürokrat olarak görev yapıyor.

Emir büyük yerden geldiği için kıyı şeridi konusunda Bodrum’da beklenenin neden yapılmadığını şimdi daha iyi tahmin edebiliyorum.

Çünkü ayda aldığı 10 Bin TL emekli maaşı ile zor geçinen emeklisine zam yapamayan bir iktidarın ekonomide zorluklar çekerken ecrimisil’den vazgeçemeyeceği de gün gibi ortadadır.

O neden bu konuda kimseyi suçlamaya gerek yok. Bu yıl kıyı şeridinin halka açılması bu nedenle bu yıl ülke ekonomisi için çok lükstür.

Eğer seneye ekonomi düzelirse bu Anayasal hak için düğmeye basılabilir.

Onun için bu konuyu fazla yazmanın artık bir anlamı olmadığını anladım.

-Ancak şu Kumbahçe’ye yine de bir çeki düzen verilmesi şart.

Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci’den ve Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit’den Bodrum adına Kumbahçe’deki devasa işgallere bir çeki düzen verebilirler. Bodrum’a yakışan bir sahil şeridini Kumbahçe sahili çoktan hak ediyor.

Tandoğan Uysal