“Kayyum Atamalarının Gölgesinde Türkiye’yi Tanıtmak”

Londra’daki Dünya Seyahat Fuarı’na katılan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasını değerlendirdik.

Türk turizmini tanıtmak amacıyla Londra’da bulunan Ahmet Aras’a, Türkiye’deki kayyum atamaları nedeniyle ülkeyi tanıtmakta zorlanıp zorlanmadığını sordum. Başkan Aras, içini çekerek söze başladı; tonu, içinde bulunduğu zor durumu açıkça yansıtıyordu. Yıllardır yurtdışında yaşadığım için, bu tonun ardındaki zorluğu anlayabiliyordum. Demokrasi kültürünün köklü olduğu İngiltere’de kayyum uygulamalarını anlatmanın kolay olmadığını hissettim. Aras’ın cümlelerinden, İngiltere gibi ülkelerde bu tür müdahalelerin demokrasiye ve ülkenin imajına etkilerinin nasıl değerlendirildiğini çıkarabiliyordum.

Türkiye’nin bu yaz sezonunda ekonomik zorluklar nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçirdiği malum. Döviz kurundaki yükseliş, Türk turizminin rekabet gücünü zayıflatmıştı. Hatta Yunanistan adaları bile, cazip fiyatları nedeniyle Türk vatandaşları için ilgi çekici hale gelmişti.

Esenyurt Belediyesine Kayyum ataması Londra’da Türkiye tanıtımını nasıl etkiler? 

Önümüzdeki yaz sezonu için Londra’da tanıtım çalışmalarını sürdüren Ahmet Aras’ın, Türkiye’deki demokrasiyi sorgulayan bir soruya kayyum atamaları hakkında yanıt verirken zorlanabileceğini tahmin ediyorum. Esenyurt Belediyesi’ne iktidar tarafından kayyum atanmasının, Türkiye’nin imajına zarar vereceği ve turizm tanıtımında ters etki yaratacağı açık. Kısacası, Esenyurt'a yapılan kayyum ataması, Türk demokrasisinin geldiği noktayı ve ülke imajını savunmak isteyenleri güç durumda bırakıyor.

Ahmet Aras “ Kayyumlar Türkiye’ye yakışmıyor”

Bu sırada, Bodrum Haber sitesinde yayımlanan “Bodrum’da Büyük İmar Skandalı: Seçim Öncesi Şaibeli İzin ve Çevre Katliamı!” başlıklı haberi hatırlattım. Bu haberle, sanki kendisine de kayyum tehdidi olduğu ima ediliyordu. Aras, “Haberim yok, hepsi hikaye. Kayyumlar Türkiye’ye yakışmıyor” diye yanıt verdi.

Ahmet Aras, demokratik yollarla seçilmiş bir belediye yönetiminin görevden alınıp yerine beş kişilik bir kayyum heyeti atanmasının hem hukuka hem de demokrasiye aykırı olduğunu belirtti. Yüksek Seçim Kurulu’na da değinerek şöyle konuştu: “Eğer bir kişi suç işlemişse buna kimse kayıtsız kalamaz. Ancak, yedi ay önce seçime girme yeterliliği verilen birini bugün görevden alıp ‘Bu kişi teröristmiş, görev yapamaz’ diyemezsiniz.”

İnsanlar 1 günde terörist olmaz 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasında Yüksek Seçim Kurulu’nun da bir sorumluluk eksikliği bulunduğunu vurgulayan Aras, sözlerine şunları ekledi: 

“Eğer bu insanlar teröristse, onları yedi ay önce seçime sokmamalısınız. Seçime sokup milyonlarca insanın oy vermesine izin verdikten sonra, onları görevden alarak yerlerine kayyum atamak, hayatın doğal akışına da, demokratik değerlere de aykırı. Bir yanda küçük bir ihlal nedeniyle siyaset yasağı getiriliyor, öte yanda ise seçime giren bir kişi tutuklanıyor. Bu durum Türkiye’nin imajı açısından çok olumsuz bir tablo oluşturuyor. Bu durum, hem demokrasiyi, hem turizmi, hem de Türk ekonomisini olumsuz etkiliyor.”

Ahmet Aras’ın bu ortamda Londra’da Türkiye’yi tanıtmakta ne kadar zorlandığını tahmin edebiliyorum. Ne diyelim, kayyumsuz bir Türkiye dileğiyle… Londra’daki heyetimize de kolaylıklar dileriz.

Tandoğan Uysal