Bugün Bodrum Belediyesi’nin başına gelen mali yüklerin sebeblerinin başında fazla personelden kaynaklı vergi ve SSK borçları geldiğini
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin direk ağzından öğrendik.
O nedenle Bodrum Belediyesine kambur olan bu kafeteryalar bence Bodrum Belediyesine gelir sağlamaktan çok baş ağrısı da olmaktadır.
Ayrıca Belediye kafeteryaları pahalı diye de kamuoyunda da eleştiri alıyor ve Başkanı yıpranıyor.
Bu arada nakit para döndüğü için de çamur at izi kalsın yönünden dedikodulara da neden oluyor.
Onun için Bodrum Belediyesi’nin bu kafeteryaları işletme yerine bu kafeteryaları kiralayıp başı ağrımadan gelir elde etmesi en güzelidir.
Belediye olarak kiralayanlara kamu hizmeti vereceği için bir fiyat kontrol sistemi kurarak yine kamu hizmeti vermeyi de sürdürebilir.
Türk hükümetleri ondandır yıllar önce kamu kuruluşlarını özelleştirmiştir. Bence bu durum Bodrum Belediyesi’nde de böyle olsaydı Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ekonomik açıdan daha güçlü konuşurdu.
O nedenle Bodrum Belediyesi’nin asli görevleri arasında kafeteryacılık olmamalı. Vatandaşa hizmet anlamında öyle çok konular var ki, kafeteryacılık deve de kulak kalır.
Bodrum Belediyesi’nin hayalleri, rüyaları kafeteryacılıktan daha yükseklerde olmalıdır.
-Gelelim 8 parselin satışına.
Dün Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’yi Basın Toplantısı’nda konuşurken, bir kez daha efendiliğine ve kibarlığına hayran kaldım.
Şu anki iktidar partisi AK Parti iktidarından mağdur olmasına rağmen bir şekilde devleti temsil ettiği için hakkında en ufak bir cümle dahi olumsuz kurmadı. Eğilmedi de dik durmasını da bildi.
Tamer Mandalinci, basına borçlarının nerelerden kaynaklandığını, nedenlerini tek, tek anlattı. Akıllarda hiç bir soru bırakmadı.
Bu arada kendi borçlarını kendi imkanları ile ödeyebileceklerinin de altını çizdi.
Bu borçları ödeyemedikleri halde ise oturduğu Belediye binasına kadar devlet tarafından haciz konulabileceği tehlikesini de soğuk kanlı bir şekilde anlattı.
Tamer Mandalinci tam
bir geminin kaptanı olarak 8 parsel arazinin satışı için Bodrum Belediye Meclisi’nden yetki isteyeceğini söyledi.
CHP’li bir Belediye olduğu için de Bodrum’un bu borçları karşısında vergi dairesi ve SGK’nın hiç bir şekilde anlayış ya da geri atmadığını da çok güzel bir dille anlatan Tamer Mandalinci, akıllarındaki yapılandırma da ve Bodrum Gıda
A.Ş başta olmak üzere Bodrum Belediyesi’nde personel tasarrufu yaparak ve gelirleri artırarak Bodrum Belediyesini düştüğü bu ekonomik krizden kurtaracağını inançlı bir şekilde anlattı.
-Takas imkanı var ancak aması da var
Bu arada CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın, Basın Toplantısında söz alarak devlet kurumları olan Diyanet, Kaymakamlık ve Emniyet’in Bodrum Belediyesine ait alanları kullandığını belirterek AK Parti ve MHP Bodrum ilçe Başkanları ile konuşarak Bodrum Belediyesi’nin borçlarına karşılık böyle bir takası AK Parti iktidarına ileteceklerini söyledi.
-İşte Basın toplantısının en hazin yeri
İşte bu basın toplantısının en hazin yeri de bence burasıydı. Biri kamuya hizmet için Belediye Başkanı seçilmiş CHP’li Tamer Mandalinci öteki tarafta rakibi AK Parti iktidarı hükümet. O da bu halk için kamu görevi yapıyor.
Amaç siyasi bir rekabet ya. İşte böyle çirkin bir siyasetin Türkiye’yi yönetenleri ne hale getirdiğini bu toplantıda işittik.
Her iki tarafta kamu hizmeti veriyor. Ancak işin içinde siyaset girdiği için iktidar ağır basıyor. Belediye karşılıksız olarak devlet kurumlarına yerlerini kamu yararı gözeterek tahsis edip 5 kuruş istemezken, iktidar devlet beni ilgilendirmez. İlle de paramı istiyorum diyor. Uzlaşma diye bir şey de yok ortada.
Bu arada Tamer Mandalinci borcunu ödemek zorunda kalırlarsa kamuya ait o 8 parseli satmamak için sarf ettiği sözlerde gerçekten içler acısı bir durumdu. Üzücü ancak bir o kadar da gerçek.
Ben bir gazeteci olarak orta noktanın bulunup Tamer Mandalinci’nin 8 parselinin korunmasından yanayım. İnşallah da öyle olur.