Bodrum’un Yalıkavak Karakaya Mahallesi’nde gerçekleştirilen büyük inşaat projesi, kamuoyunda çevresel ve kentsel anlamda ciddi soru işaretleri yarattı. AK Parti iktidarının son günlerde ardı ardına yaptığı kayyum atamaları ve Ahmet Aras’ın Bodrum Belediye Başkanı olarak bu proje üzerindeki iddialarla anılması, “Kayyumun ayak sesleri mi?” algısına yol açtı.

Bodrumhaber sitesindeki habere göre, VESA Gayrimenkul İnşaat A.Ş. tarafından yürütülen bu projeye, yerel seçimlerden yalnızca altı gün önce, imar mevzuatına aykırı olduğu öne sürülen bir şekilde yapı kullanma izni verilmiş. Bu gelişme, Bodrum Belediyesi ve Belediye Başkanı Ahmet Aras’a yönelik eleştirileri artırdı. Bu olay yalnızca bir çevre skandalı olarak mı değerlendirilmeliydi, yoksa kayyum atama hazırlığının bir parçası mı?

Büyük İmar İhlalleri ve “Kayıp” Belgeler İddiaları

İnşaatın yapı ruhsatına dair belgelerin Bodrum Belediyesi arşivinde bulunamaması, “denetim eksikliği mi, yoksa örtbas edilen bir skandal mı?” sorusunu akıllara getiriyor. Bazı Bodrum sakinleri, bu durumun bir yönetim eksikliği olarak ele alınması gerektiğini belirtirken, kimileri bu ihlallerin gelecekte bir kayyum atamasına zemin hazırlamak için kullanılabileceğine inanıyor. Türkiye’de özellikle muhalefetin yönettiği belediyelere kayyum atamalarının sıkça görüldüğü düşünüldüğünde, bu projenin de benzer bir süreci tetikleyip tetiklemeyeceği şüphe uyandırıyor.

Mimari ve Yasal Aykırılıklar

Projede, süs havuzu olarak ruhsatlandırılmış alanların yüzme havuzuna dönüştürülmesi gibi mimari plana aykırı uygulamaların, inşaat yoğunluğunu artırmak amacıyla yapıldığı öne sürülüyor. Bu tarz ihlallerin göz ardı edilmesi ve proje dosyalarındaki eksiklikler, halkın gözünde yerel yönetimin şeffaflığına olan güveni sarsıyor. Bazı kesimler, bu ihlallerin doğal çevreye ve kamu yararına ciddi zarar verdiğini belirtirken, kimileri ise bu meselelerin medya tarafından kayyum gündemini hazırlamak için abartılıp abartılmadığını sorguluyor.

Kamu Alanlarının Kullanımı ve Yeşil Alanların Hafriyat Sahasına Dönüştürülmesi

Bodrum’da kamuya ait yeşil alanların hafriyat döküm sahasına dönüştürülmesi iddiaları, çevresel tahribatın yanı sıra kamu kaynaklarının kötüye kullanımı açısından da eleştiriliyor. Ancak bazıları, bu tür skandal haberlerin seçim dönemlerinde daha fazla gündeme geldiğine dikkat çekiyor. Siyasi hamleler nedeniyle çevreye verilen zarar gibi hassas konuların “kayyum atama” gerekçesi olarak kullanılabileceğini düşünenler de var.

Kayyum Zemini Hazırlığı mı?

Bodrum’daki bu skandal, iddialara göre yasal ihlallerin ötesinde bir siyasi zemine dayanıyor olabilir. Çevreye, kamuya ve yeşil alanlara verilen zarar Bodrum halkında ciddi bir tepki yaratırken, muhalefet partisine ait belediyelere yönelik kayyum atamalarının geçmişte sıkça gündeme geldiği göz önünde bulundurulursa, bu olayların siyasi bir hamleye zemin hazırlamak amacıyla kullanılabileceği ihtimali akıllarda yer ediyor.

Bodrum Halkının Beklentisi: Gerçek Bir Çözüm

Tüm bu gelişmeler, Bodrum’da yaşanan çevre ve imar sorunlarının yalnızca siyasi çekişmelerin aracı haline getirilmeden, şeffaf bir yönetim ve denetim mekanizmasıyla çözülmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bodrumlular, çevreye zarar veren bu tür projelerin yetkililer tarafından daha sıkı bir denetime tabi tutulmasını bekliyor. Öte yandan, kamu yararına ve çevreye zarar veren usulsüzlüklerin kayyum gerekçesi olarak kullanılma ihtimali, bölgedeki siyasi gerginliği tırmandırıyor.

Kayyum artık bir fobi oldu 

Bodrum’da yaşanan bu olaylar yalnızca çevre ve kentleşme açısından bir skandal değil; aynı zamanda, kayyum söylentileriyle siyaset zeminine de taşınıyor. Bodrum halkı, bu olayların gerçek mi yoksa siyasi bir araç mı olduğunu sorgularken, asıl beklenti ise gerçek çözümlerin bir an önce üretilmesi.

Tandoğan Uysal