Geçmişten günümüze Menteşe yöresinde üretim ve ticaretin gelişimini etkileyen faktörlerden biri bölgenin topoğrafik yapısı olmuştur. Bir bölgenin coğrafyası, o coğrafyada yaşayan insanları sosyo-ekonomik hayatının gelişimini her zaman etkilemiştir. Antik Karia Bölgesi, bugün Muğla ili sınırları içinde kalan bölgedir. Bölgede kurulan antik kentler kendilerine has ihracat ürünleri, jeopolitik konumu, dini ve idari özellikleri sayesinde tarih içerisinde genellikle güçlü bir ekonomiye sahip olmuşlardır. Kendi bastırdıkları sikkeleri ve çevre kentlere uyguladıkları yaptırımlarıyla tarihte önemli izler bırakmışlardır.
Bölge ekonomisinin başlıca ürünleri zeytin ve üzüm olmuştur. Karia bölgesinde zeytincilik ve bağcılık, tümüyle Akdeniz ikliminin etkisi altında kalan Menderes Vadisi ile Bozburun ve Datça Yarımadası’nda bulunan çiftliklerde yoğunluk kazanmıştır. Plinius’un dediğine göre Karia’da yetiştirilen zeytinyağının ünü MÖ 4. yüzyılda Atina’ya kadar uzanmıştır. Knidos’lular MÖ 4. yüzyıldan itibaren pazar ekonomisine açılmanın sonucu olarak şarap ihracatı için yarımadanın arazi kullanımını değiştirmiş, kısıtlı tarımsal alanların genişletilmesi için toprak kabiliyeti düşük eğimli arazilerin teraslanması ile üretimi arttırıcı önlemler almış ve böylece bağcılığı yarımadanın en yaygın kullanış türü haline getirmişlerdir. Bağcılık için kullanılan tarım teraslarının kalıntıları günümüzde de görülebilmektedir. Knidos’un tıbbi niteliklerinden dolayı beğenilen şarabı Yunanistan, Mısır ve İtalya’ya ihraç edilmiştir. Ayrıca, Halikarnassos ve Myndos kentlerinde de şarap üretimi yapıldığı bilinmektedir. Karia bölgesi, MÖ 4. yüzyıl ortalarından itibaren artan bir hızla antik dünyanın şarap pazarında önemli bir üretici konumuna gelerek amphoralar içerisinde ihracat yapmaya başlamıştır. Böylelikle bölgedeki şarap ve zeytincilik üretimi nedeniyle seramik üretimi de gelişim göstermiştir. Keramos, Kos ve Knidos gibi kentlerde yerel seramik üretimleri yapılmıştır.
Bölgede çeşitli sebzeler özelliklede soğan, mersinağaçları, defne, susam, lahana, kamış ve çeşitli ilaçlar için yağlar da ihraç edilmiştir. Alabanda’da özellikle av için kullanılan ağların yapımında kullanılan bir cins kendir otu yetiştirilmiştir. Karia Bölgesi'nin en önemli ticari ünlerinden biri de incir olmuştur. Özellikle kendine has bir tür olan Ficus carica (Anadolu inciri - Karia inciri) tadı bakımından diğer türlerden daha çok ön plana çıkmıştır. Knidos, Halikarnasos ve Myndos’ta üretimi yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca Kaunos’un en önemli ihraç ürünlerinden birinin kuru incir olduğu, Mısır ve İtalya’ya giden gemilere büyük miktarlarda yüklendiği bilinmektedir. Tıpkı günümüzdeki gibi antik dönemde de Güney Karia’da doğal ormanlar oluşturan Sığla ağacı, ekonomik değerinin yanında, sağlıkta kullanılan bir bitki olmuştur.Karia bölgesinin iç kısmında tarıma elverişli olmayan arazilerde, kırlık ve ormanlık alanlarda gelir elde etmenin en kazançlı yolu küçükbaş hayvancılık, arıcılık ve keresteciliktir. Elde edilen arkeolojik buluntular sonucunda MÖ 3. yüzyılda bal üretiminin sınırları aşıp, Mısır’a kadar ihraç edildiği bilinmektedir.
Engebeli arazi şartlarından kaynaklı olarak bölgede deniz ulaşımı ön plana çıkmıştır. Bu nedenle bölgenin en önemli ticari yerleşimleri liman kentleri ve limana yakın kentler olmuştur. Karialılar için deniz, doğal bir iletişim aracı olmuş ve ekonomide önemli bir rol oynamıştır. Knidos(Datça), Kaunos(Dalyan) ve Halikarnossos(Bodrum) antik dönemin en önemli liman kentlerinin başında gelmektedirler. Kaunos’ta MÖ 1. yüzyılda olasılıkla Kalbis’in(Dalyan Çayı) girişinde bulunan büyük bir balık avlama sahası bulunmaktaydı. Burada yakalanan başlıca balıklar kefal ve levrektir. Kent yakınında avlanan balıkların salamura edilerek ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Bu işlem için gerekli olan tuz ise zaten kentin önemli ihraç malları arasında yer almakta ve Kaunos yakınındaki tuzlalarda bolca bulunmaktaydı. Önemli liman kentlerinden biri olan Iasos’ta ise, denizin yanı sıra kent civarındaki bir gölden balık avlanıyordu. Denizciliğin gelişmesiyle birlikte, Halikarnasos ve Kaunos kentlerinde ahşap tekne yapımcılığı da geçim kaynaklarından biri olmuştur.
Bölgede ki diğer en önemli doğal zenginlikler maden ve mermer yataklarıdır. Latmos Dağı’nda üretilen demir ocağına ait izler, dağın güneydoğu ucuna yakın bir yerde günümüzde de görülebilmektedir. Günümüzün Gümüşlük ilçesinde yer alan Myndos’un arka tepelerinde önemli bir gümüş ocağı bulunmaktaydı. Gümüşlük ismini buradan almıştır. İasos’ta benekli kırmızı mermer, Mylasa’ da beyaz mermer ve Alabanda etrafında siyah mermer, elde edilen ocaklar mevcuttur. Plinius’a göre mermeri levha halinde kesme yöntemi ilk defa Karia’da bulunmuştur. Kısacası Karia bölgesinde endüstriyel üretim ve ticaret günümüzde de benzerlik göstermektedir. Ancak her ne kadar benzerlik gösterse de üretim, çağlar boyunca gelişerek devam etmektedir.