Kim ne derse desin, Türkiye’de arka arkaya yaşanan olumsuzluklar Türkiye’nin erken seçime gitmesini zorunlu kılacağını gösteriyor.
AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan 22 yıldır girdiği seçimlerde hep kazanarak ve koltuğunu koruyarak çıkmıştı. Ancak bu sefer ülke ekonomininde düştüğü kriz, onu bu son seferki siyasi sınavında sınıfta bırakacak gibi gösteriyor. Onun için Erdoğan her çıkışın bir inişinde siyasete hüzünlü veda edecek gibi gözüküyor.
Kamuoyu yoklamalarında ilk kez CHP Genel Seçimlerde Ak Parti’nin önünde ve en büyük parti olarak çıkacak gibi gözüküyor. 31 Mart yerel seçimlerinden mağlup çıkan AK Parti’yi bekleyen olumsuzluklar şöyle sıralanıyor:
Ekonomik Durum
Enflasyon ve Yüksek Yaşam Maliyeti Erdoğan’ın önündeki en büyük engel, Türkiye'deki yüksek enflasyon, özellikle son yıllarda vatandaşların alım gücünü olumsuz etkiledi. Gıda, enerji ve konut fiyatlarındaki artışlar, halkın memnuniyetsizliğini artırdı. Eğer ekonomik sorunlar çözülmezse, bu durum Erdoğan’a olan desteği zayıflatabilir.
İşsizlik:
Yüksek işsizlik oranları, genç işsizliği ve ekonomik istikrarsızlık da seçmen davranışını etkileyen önemli faktörlerdir. Özellikle gençler arasında iş bulma zorluğu ve gelir yetersizliği, seçmen tercihlerine yansıyabilir.
Döviz Kuru ve Yatırımlar:
Türk lirasının değer kaybı, ithalat bağımlı ekonomiyi zor duruma sokarken halkın ekonomik kaygılarını artırıyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, seçmenlerin hükümetin ekonomi yönetimine yönelik eleştirilerini artırabilir.
Muhalefetin Güç Birliği:
2023 seçimlerinde Erdoğan karşısında geniş bir muhalefet bloğu (Millet İttifakı) oluşmuştu ve bu blok ciddi bir mücadele sergiledi. Olası bir erken seçimde muhalefet, bir kez daha güçlü bir birliktelik kurabilirse, Erdoğan’ın seçimleri kazanma ihtimali düşebilir.
Liderlik Karizması ve Tecrübe:
Erdoğan, güçlü bir liderlik karizmasına sahip ve yılların tecrübesiyle seçmen tabanında sadık bir kitleye sahip. Ancak bu karizmanın, ekonomik sorunlar karşısında ne kadar etkili olacağı, seçmenlerin kişisel durumlarıyla doğrudan bağlantılıdır.
HDP ve Kürt Seçmen:
Kürt seçmenin ve HDP'nin olası desteği, seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkileyebilir. Muhalefetle Kürt seçmen arasındaki olası bir iş birliği, Erdoğan’ın oy kaybetmesine neden olabilir.
Sadık Seçmen Kitlesi:
Erdoğan’ın güçlü bir tabanı var ve bu kitle, özellikle muhafazakâr ve dindar seçmenlerden oluşuyor. Bu seçmen grubu, Erdoğan’ın İslami değerleri ön plana çıkardığı politikalarını desteklemeye devam edebilir.
-Kutuplaşma:
Türkiye’deki siyasi ve toplumsal kutuplaşma, seçmenlerin mevcut iktidarı eleştirse bile muhalefete oy vermesini zorlaştırabilir. Erdoğan, bu kutuplaşmayı yönetme konusunda bugüne kadar başarılı olmuştur.
- Seçim Sistemi ve Barajlar:
Türkiye’deki seçim sistemi, ittifakların gücünü artıran bir yapıya sahiptir. Erdoğan’ın AK Parti’si, MHP ile oluşturduğu Cumhur İttifakı sayesinde belirli bir oy oranı elde etse bile, ittifakın genişliği sonucu belirleyebilir.
Medya ve Kamuoyu Medya Üzerindeki Etki:
Erdoğan, medya üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Özellikle ana akım medya ve devletin kontrolündeki yayın organları, seçim dönemlerinde önemli rol oynar. Kamuoyunu etkilemek için medyanın bu gücü, Erdoğan’ın lehine bir avantaj olabilir.
Sosyal Medya ve Genç Seçmen:
Ancak genç seçmenler arasında sosyal medyanın etkisi büyüktür. Özellikle muhalif seslerin sosyal medya üzerinden daha güçlü duyulması, genç seçmenlerin muhalefete yönelmesine neden olabilir.
Dış Politik Etkiler
- Uluslararası İlişkiler:
Türkiye’nin ABD, Avrupa Birliği ve Rusya ile olan ilişkileri, Erdoğan’ın seçim sonuçlarını etkileyebilir. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği ile yaşanan gerginlikler ve ekonomik yaptırımlar, halkın gözünde hükümetin dış politikasına olan desteği azaltabilir.
Mülteci Sorunu:
Suriye’deki mülteci krizinin yarattığı ekonomik ve sosyal baskılar da Erdoğan hükümetine yönelik eleştirilerin artmasına neden olabilir.
Seçim Süreci ve Adil Seçim Koşulları
Seçim Güvenliği:
Seçimlerin ne kadar adil ve şeffaf yapılacağı da sonucu etkileyebilir. Seçim güvenliği, sandık güvenliği ve oy sayımı sürecine olan güven, muhalefetin ve halkın seçim sonuçlarını kabul etme isteğini etkiler.
Erken Seçim Kararı:
Erdoğan’ın erken seçim kararı alması durumunda, zamanlama kritik olacaktır. Hükümetin erken seçim için en uygun dönemi seçmeye çalışması, ekonomik ve siyasi durumun ne kadar kontrol edilebilir olduğu ile ilgili olacaktır.
-Uzun lafın kısası ise
Erken bir seçim durumunda Recep Tayyip Erdoğan’ın kaybedip kaybetmeyeceği,
ekonomik koşullar, muhalefetin birliği, seçmen davranışları ve uluslararası gelişmeler gibi çok sayıda faktöre bağlıdır. Özellikle ekonomik sorunların derinleşmesi, muhalefetin stratejik birlikteliği ve genç seçmenlerin tercihlerinde muhalefete yönelmesi, Erdoğan'ın seçimde zorlanmasına neden olabilir. Ancak Erdoğan’ın yıllardır oluşturduğu sadık bir seçmen tabanı ve güçlü liderlik karizması, seçimleri kazanma şansını artırabilir.
Bu nedenle, seçim sonuçları için kesin bir tahminde bulunmak zor, ancak mevcut dinamikler göz önüne alındığında Erdoğan’ın daha zor bir seçim dönemi geçirebileceği söylenebilir.
Tandoğan Uysal