CHP Ekonomik Kriz Üzerinden Erdoğan’ı Yıkmaya Hazırlanırken…
Türkiye’nin yaşadığı derin ekonomik kriz, CHP’ye uzun yıllardır beklediği fırsatı sundu. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde büyük bir zafer kazanan CHP, ekonomik sorunları öne çıkararak Recep Tayyip Erdoğan yönetimini sarsmaya hazırlanıyordu. Ancak iktidar, CHP’li belediye başkanlarını hedef alan yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturmalarıyla muhalefete karşı farklı bir hamle başlattı.
Gözaltılar ve Tutuklamalar CHP’yi İtibarsızlaştırıyor mu?
Son dönemde CHP’li belediye başkanlarına yönelik gözaltı ve tutuklama kararları, partide büyük bir rahatsızlık yarattı. Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasıyla başlayan süreç, CHP tabanında iktidarın yargıyı siyasallaştırarak partiyi itibarsızlaştırma çabası olarak görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Turpun büyüğü heybededir” açıklaması, yeni operasyonların da yolda olduğu algısını güçlendirdi.
CHP İçindeki Bölünmeler ve Muhalefet Krizi
CHP’nin en büyük handikaplarından biri de parti içindeki farklı grupların çatışması. Özgür Özel liderliğindeki Genel Merkez, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın ayrı hareket eden ekipleri, Meclis grubundaki muhalif milletvekilleri ve Kılıçdaroğlu’nun etkisini sürdürmeye çalışan ekibi, partide ciddi bir iç rekabete yol açıyor. Bu iç çekişme, CHP’nin iktidar yürüyüşünü sekteye uğratabilecek en büyük tehditlerden biri olarak görülüyor.
CHP’ye Karşı Planlı Bir Strateji mi?
AK Parti hükümeti, ekonomik kriz nedeniyle zemin kaybederken, CHP’nin yükselişini durdurmak için belediyeler üzerinden yeni bir strateji mi uyguluyor? Yolsuzluk suçlamaları eğer mahkeme kararıyla kesinleşirse, CHP ciddi bir güven kaybı yaşayabilir. Ancak aksi bir durumda, bu süreç CHP’ye yönelik siyasi bir operasyon olarak değerlendirilecek ve partiye yeni bir mağduriyet alanı yaratabilir.
Önümüzdeki süreçte hem CHP’nin iç dengeleri hem de Erdoğan’ın hamleleri, Türkiye siyasetinde belirleyici olmaya devam edecek.