Turgutreis koyu, yapımı devam eden Sahil Güvenlik Limanı projesi ve mevcut marina ile ciddi bir baskı altına girmiş durumda. Hem denizdeki ekosistemi hem de bölgedeki yerleşim ve turizmi etkileyebilecek bu projelerin aynı koyda yer alması, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. “Hem marina hem de sahil güvenlik limanını Turgutreis denizi ve yerleşimcileri kaldırabilecek mi?” sorusu artık bölgenin geleceği açısından en kritik mesele haline gelmiş durumda.
Bu nedenle, bölgedeki krizi aşmak için şimdiye kadar dile getirilen en iyi çözüm, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın marina formülü olarak öne çıkıyor. Aras, mevcut marinanın kamulaştırılarak sahil güvenlik limanı haline getirilmesini önererek yapıcı bir çözüm sundu.
Ahmet Aras’ın Marina Formülü: Çevreyi Koruyan ve Çözüm Odaklı Bir Yaklaşım
Ahmet Aras’ın önerisi, çevre ve deniz ekosistemine verilen zararı en aza indirebilecek bir formül olarak dikkat çekiyor. Mevcut marina zaten turistik ve ticari faaliyetlere ev sahipliği yaparken, yeni yapılacak sahil güvenlik limanının neden sıfırdan bir inşaatla koyun doğal yapısını tehdit ettiğini sorgulayan Aras, “Hazır marina var, neden buraya ısrar ediyorsunuz?” diyerek alternatif bir çözüm sundu.
Bu formül, iki önemli soruna aynı anda çözüm getirebilir:
Güvenlik İhtiyacı: Sahil güvenlik limanı ihtiyacı karşılanırken mevcut marina altyapısı değerlendirilebilir.
Ekosistem Koruma: Deniz dolgusu, hafriyat ve inşaat faaliyetleri minimuma indirilerek koyun doğal yapısı korunabilir.
Turizm ve Çevre Dengesi Korunmalı
Turgutreis, sadece yerleşim yeri olarak değil, aynı zamanda önemli bir turistik merkez olarak da büyük öneme sahip. Bu tür projeler, bölgenin turizm potansiyelini uzun vadede olumsuz etkileyebilir. Yeni liman inşaatı nedeniyle denizde başlayan dolgu çalışmaları ve hafriyat, sadece deniz ekosistemine değil, aynı zamanda sahil kullanımına ve bölgedeki yaşam kalitesine de zarar veriyor. Ahmet Aras’ın marina formülü, bu dengeyi koruyarak daha sürdürülebilir bir çözüm sunuyor.
Devletin Desteği ile Hayata Geçebilir
Ahmet Aras’ın önerisinin hayata geçmesi için merkezi yönetimin projeyi yeniden değerlendirmesi gerekiyor. Bölge halkı ve çevre örgütleri bu formülü desteklerken, devlet ile yerel yönetimler arasında sağlanacak iş birliği, hem bölgedeki güvenlik ihtiyacını karşılayabilir hem de çevresel zararların önüne geçebilir.
Ahmet Aras’ın marina formülü, deniz ve çevre dengesi göz önünde bulundurularak krizi aşabilecek en mantıklı çözüm olarak öne çıkıyor. Hem yerel halkın hem de çevrecilerin taleplerini karşılayabilecek bu öneri, Turgutreis’in geleceği için umut verici bir yol haritası sunuyor.
