Başlık yazacaklarımın özeti olsun diye uzun tuttum bu sefer. Zira biz de izlerken gördüklerimiz için fazlasıyla yutkunur olduk!
Bu şehirde, bir genel bir de yerel seçim geçirmiş biri olarak gördüklerimi yazmazsam içimde kalacaktı. 15 yıla yakın medya sektörü içerisindeyim. Ankara'da, İstanbul'da ve İzmir'de kongre takiplerim var. Radyoda mikrofonu ilk elime aldığımda canlı yayında haber okuyordum. Sonra siyasetin temsilcileri ile binlerce saat RTÜK kaydım var canlı yayınlarda. Tüm bunların ışığında şunu net söyleyebilirim; bu kadar ölü toprağı serilmiş bir seçim arefesi hiç olmadı. Birinci, ikinci sıra adayları,kendi yerlerini garanti görüyorlar sanırım hiç yoklar ekranlarda. Üstlerinde zan olsa da yok, olmasa da yoklar!
"Bıçak sırtı bu seçim" söylemini geliştirenler içini doldurmaktan aciz. Bunu "bu şehri temsil eder" diye çıkardıkları 7 vekil adaylarına bakınca da anlıyorsunuz, kaçak dövüşmeye çalışan SKM programlarından da..
Sadece STK ve kendi teşkilatlarına ziyaretle, kim ne kazanmış bilmem! Daha önce yazdım dosyaları kabaranlar var.
Eli temiz olanlar, kendinden emin direkt temasa geçerken, halkın karşısında kamunun vicdanı olan gazetecilerin sorularını açık yüreklilikle cevaplarken bazıları açılan telefonlara da çıkmamaya başladı.
Şimdi diyeceksiniz ki isim vererek yazın, kimse zan altında kalmasın! Hay hay!
Selçuk Özdağ ile Eylem Tan "Ne Olacak Bu Vekil Dosyaları?" başlıklı yazımda, "hakkında iddialar var" diye anılan iki isimdi. Selçuk Özdağ'ın bana bizzat telefonda dönüş yapması yazıyı okuduktan 10 dakika sonra, programa çıkıp 3 gazetecinin karşısında sorularını yanıtlayacak şekilde hazır olması ise 24 saatte gerçekleşti. Ne sorumuz varsa her şeyi açık aleni sorduk. Program için ön hazırlık yapmaya vakit yoktu ve kimse elimize soruları hazırlayıp vermedi. "Bunu sorun", "şurayı keselim" derdi de yoktu neden? Çünkü bant yayın yapmadık. Öyle yapanlar yok mu var ! Programı izleyenler ya da izleyecek olanlar net görülebilir Muğla Güncesi bir aday güzelleme programı değildir! Zaten bu zannı kabul etmediği için iki gazeteci daha ekledik formata!
Haber48'deki iddialar hakkında ne bir ses var ne de bir açıklama! Twitter'da da isim yazınca şikayetler, ihbarlar almış başını gitmiş. Basın danışmanlığını baya usta bir isim almış Ak Parti 3.sıra vekil adayı Eylem Tan'ın. Ona da iletelim sorularımızı açık mektup halinde;
Eski ortağı tarafından paylaşılan bilgi ve belgelerde öne çıkan;
1- Haksız kazanç iddiaları doğru mu? Lise mezunu kimselerin çocukların dersine girdiği, derse girmedigi halde ücret almak için atılan imzalar doğru mu ?
2- İnternet üzerinden yaptığınız yayında neden bu soruların hiçbiri yoktu? Kamunun merakı sizi gazeteci temsilcisi olarak ilgilendirmiyor mu ?
3- Milletvekili Adayları ne zamandan beri Genel Merkezin aday seçme kriterlerine fikir beyan eder oldular? Kaldı ki Bodrum'un, Milas'ın temsilinin olmamasının yanıtı, birinci aday turizmci, ikinci aday kırsal yönetimin ehil ismi üçüncü aday eğitimci, sağlıkçı mıdır? Allah 'tan hepsi sakar altında üstüne gerek kalmadı diye mi düşünelim? Bodrum'da turizmci yok muydu diye mi fikir yürütelim? Siyaset geçmişi sadece adaylıktan ibaret bir isim için fazla olgun bir açıklama olmamış mı?
Daha bir çok soru var. AK Parti'nin listesi hazırlanırken bu dosyalara ya da Cimer ' e şikayet dosyalarına bakılmadı mı?
Ön seçim ve temayül yoklaması hiçbir siyasi parti tarafından dikkate alınmadığını zaten biliyoruz.
Yolda görsek tanınmayacak isimler şimdi sosyal medya ve basının güzide temsilcilerinin akıllarınca yapılan "susalım ve ezberlerle süreci süsleyelim" çalışmaları ile devam ediyor. Canlı yayın yapmayalım. Hazır metinleri anlaştığımız mecralarda yayınlatıp geçelim. Yayına çıksak bile gazetecileri seçelim parada anlaştıklarımızla, bizden olanlarla yol yürüyelim. Aman gaftan uzak kalalım!
Daha önce de yazdım. Zanlar, sessizlik ile karşıladıklandıkça üstünüze yapışır ve itibar kaybına yol açar. Milletvekilliği meslek değildir. Kendi mesleki başarılarınız vekillik oldu diyelim bitince de size lazım olacak.
Şimdi listeleri tek tek yoklayalım özellikle ilk iki sırayı:
CHP 1.Sıra Cumhur Uzun, Muğla Baro Başkanı olarak kendisini şehir tanıyor. Ama siyaset yolculuğu hakkında bilgimiz yok. Siyasetçi olarak da girdiği yol ile ilgili elbette sorularımız var kendisine. Davetlerimizi yaptık beklemedeyiz.
CHP 2. Sıra Gizem Sayar Özcan, Ankara tanıyor. Muğla Medyası ne kadar tanıyor kendisini? "Yerel için vakit yok "diyormuş Basın Sorumlusu, kendisinin de bir yerel medya temsilcisi olduğunu hatırlatmaya lüzum var mı? Yarın milletvekili olduğunuzda yerel medyaya daha çok ihtiyaç duyacaksınız. Sizinle dilerseniz bugün tanışalım demekle yetinelim.
İYİ Parti ilk sıra zaten hali hazırdaki Muğla Vekili. Metin Ergun'dan yerel medyaya destek istiyoruz. Kendisi ile ilgili neden "Ankara'dan aday gösterilir bu kez Muğla olmaz" dendiğini ve bu durumu kendisinin nasıl değerlendirdiğini duymak isteriz. Gazetemize ziyarette bulunmuş, yayına da bekleriz.
İkinci sıra Behçet Saatcı,kendisini Fethiye Belediye Başkanı olarak bilirdik. Ardından Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı döneminden de tanıyoruz. Bu hedeften vazgeçmez diyorduk. Fakat şimdi Ankara için çıktı yola. Bu geçişin sebebini öğrenmek isteriz. Ya da zaten parti iki çıkaramaz bari yerel seçimden önce hatırlatayım ismimi çabası mı bu ? Soracak sorularımız var velhasılı...
AK Parti 1.Sıra Kadem Mete. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın HaberTürk yayınında söylediği "bazı listelerde hata yaptık" sözünün Muğla'daki yankısını nasıl değerlendirdi? Perşembe pazarında fotoğraf çektirdiği esnafın "kimdi o tanımadım?" diye arkasından konuştuğunu duydu mu ? Temayül yoklamasına "ben zaten tanınıyorum " diye katılma gereği duymazken şimdi ağırlıklı olarak teşkilat ve STK gezileri yapmasını SKM başarısı olarak mı görmeliyiz ?
AK Parti 2. Sıra Yakup Otgöz. Sayın Başkan gazetecilerle bir araya gelme telaşınız makul. Ancak seçtiğiniz gazetecilerle, seçtiğiniz adreste üstelik canlı değil bant yayınla program yapılması "Yakup Otgöz' ün kendisini ifade etme gücü zayıftır" eleştirilerini destekledi. Oysa mecliste temsil için önemli bir kriterdir bu, bilginiz olsun.
MHP 1.Sıra Özlem Balcı. Siyaset geçmişi yok. Tanınırlık oranı nasibini sanattan alıyor. Sosyal medyada oldukça aktif. Katıldığı ilk yerel yayında Göcek Tüneli yanıtı kafa karıştırdı. Muhalif kesimle aynı fikirde tünelin ücretsiz olması gerektiğini savundu.
2.Sıra Ertuğrul Avcı, teşkilat tarafından tanınan, siyaseti bilen, sağ merkezden gelen bir çok isim için doğru isim. Tek sıkıntısı sıralamada yaşadığı talihsizlik.
Yeniden Refah Partisi 1. Sıra İsmail Baykal oldukça deneyimli bir isim. AK Parti teşkilatı tarafından da yakından tanınan, sağ merkezli seçmen için güçlü bir alternatif.
Türkiye İşçi Partisi 1.Sıra Mehmet Aslantuğ. Sanatı kadar siyasi duruşu ve söylemleriyle de öne çıkan, Muğla'da hem sağ hem de sola eğilimli seçmenin kafasını karıştıran oldukça başarılı bir isim. Yerel medya teması için bizlere verdiği sözü tutmasını ve yerelde gazetecilerle bir araya gelmesini bekliyoruz.
Vatan Partisi 1.Sıra Emre Aykın. Genç, dinamik Muğla tarafından tanınan,siyaset söylemi gelişmiş, gündem takibi sıkı bir isim. Onu tanıyanlardan olumsuz bir cümle ya da bir iddia henüz duymadım. Yerel medya temaslarının hızlanmasını öneririm.
Şimdilik sözümüz bu kadar... Son satırlar siyasetle ilgilenen herkese bir davet. "Havada Muhalefet" bu hafta perşembeye kadar vizyonda milletvekili adayı Cemil Yıldırım'ın hikayesinde ağlanacak halimize gülmeye davet ediyorum okuyucularımı.
14 Mayıs'ta geceden başlayarak "ne oldu bu Muğla'da ?" diyeceklere şahitlik ettiklerimin suda değil kağıtta kalsın izi istedim. Ne derler bilirsiniz Azizim: "Söz uçar yazı kalır! "
Haydi selametle...