Günlerdir devam eden yangınlarla ortalık kızılca kıyamet.
Yaşanan bu krizi doğru yönetebildiğimizi söylemek imkansız.
Kargaşa ortamı hakim.
Plansızlık ve koordinasyonsuzluğumuz gün yüzü gibi apaçık ortada.
Böyle bir ortamda tek dileğimiz orman yangınlarının bir an evvel söndürülmesi ve yaraların sarılması.
Bu krizi yönetebildik mi, yönetemedik mi bunun sorgulamasını yangınların söndürülmesinden sonraya bırakmak taraftarıyım.
Kaostan beslenmek bize göre değil.
Yaşanan sürece halkımızın birlik beraberliği damgasını vurdu.
Dayanışma ruhumuz takdire değer olandı.
Vatandaşlarımız tek yürek olup yangın söndürme çalışmalarına ciddi bir katkı veriyorlar.
Günlerdir uykusuz sabahlara kadar nöbet tutuyorlar.
Yangınların çıktığı yerlerde sıcaklıklar neredeyse 50 derecelere ulaşmışken, gerek orman yangın söndürme işçilerimiz, gerekse vatandaşlarımızın fedakar çalışmaları tarihte yerini aldı.
Böyle bir ortamda yazılıp, çizilecek çok şey var ama bir o kadar da gerek duyamaz oldum.
Neden mi gerek duyamaz oldum çünkü ortalık bilgi kirliliğinden geçilmiyor.
Herkesin bir fikri var.
Teyit edilmemiş bilgiler, söylemler havalarda uçuşuyor.
***
Özellikle yardım konusunda tam bir kargaşa yaşanmakta.
Bu yardımları bile fırsata dönüştürmek isteyenler olacaktır, oluyor da..
Bu kargaşa, yangınlara müdahalede ve bu müdahale için gerekli olan planlamada zaman kaybına yol açmakta.
Özellikle yöre halkına destek olmak için il dışından çok sayıda telefon ve talep bildirimi alıyoruz.
Bu taleplerde en çok “Yardım etmek istiyoruz. Bu yardımları nokta atışı yapmak suretiyle gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak amacındayız ancak nereye yollayacağımızı bilmiyoruz” şeklinde bir serzeniş de hakim.
İhtiyaç listeleri, iban numaraları havalarda uçuşuyor.
Yangınların yaşandığı ilçelerdeki koordinasyon merkezlerinde özellikle her türlü destek adeta yağdırılmış.
Gittik, gördük.
Duyarlı vatandaşlarımız, sağ olsunlar, var olsunlar.
İlaçtan, gıdaya, mamadan hayvan yemine, eldiveninden ayakkabıya kadar her şeyden fazla fazla var.
Bunun içindir ki, özellikle il dışından gelen yardımlar için bir merkez oluşturulmalı. Bu da il merkezinde olup, ihtiyaca göre buradan dağıtımı yapılmalı.
Ya da il dışından gelen taleplerin sahipleri, bizzat yangın bölgelerine gelerek, buralarda yapacakları tespitle yardımlarını ulaştırmalılar.
Bu da mı olmadı?
Devletimiz afet dönemlerinde aktif rol oynayan yardım kuruluşlarını kamuoyuyla paylaşmak suretiyle, yardımların bu kuruluşlar üzerinden dağıtılmasının önünü açmalıdır.
Şu an gerçekten bu konuda bir kargaşa ortamı var.
Herkes bir katkı koymak istiyor fakat koyamıyor çünkü nasıl bir yol izleyeceklerini bilmiyorlar.
Bu kargaşaya da daha çok bilgi kirlilikleri sebebiyet vermekte.
Bu kirliliğe dikkat edelim.
Sadece yangınların sonlanmasına odaklı kalalım.
Yardımların suiistimal edilmemesine önem gösterelim.
Provokatör yaklaşımlara karşı sağduyulu kalmaya devam edelim.
Resmi kanallarca yapılan çağrı ve duyurulara itibar edelim
Ayrıca fidan istismarına da dikkat çekmek isterim. Yangınlar sönmeden fidan kampanyalarının duyuruları yapılıyor.
Bunları paylaşmak yerine, halkımızın seferberliği paylaşılmalı.
Şu an yangınların söndürülmesine ihtiyaç var, fidana değil.
“Her yeni günde sönmüş bir yangını halkımızla paylaşmak umuduyla” diyerek, sonlandırayım.