Ülkemize hayırlar getirmesi dileğiyle Kurban Bayramınızı kutluyorum.
Hepinizin malumu olduğu üzere Muğla, ülkemizin turizm alanında milli gelire en fazla katkıda bulunan illerin başında geliyor. Yeryüzü cenneti durumundaki Muğla, özellikle son 2 yıldır yaşanan pandemiden sonra alınan normalleşme kararıyla birlikte tatilcilerin gözdesi haline geldi.
Tatilciler tabir yerindeyse adeta Muğla’ya akın ettiler. Tam kapanma döneminde özellikle Bodrum ilçesine yaşanan ‘tatil göçünün’ ardından şimdide Kurban Bayramı için ‘bayram göçü’ yaşanıyor.
Bu bildik manzaralar bizleri şaşırtmasa da, bu dönemin ayrı bir özelliği var. Daha doğrusu endişe taşıdığımız bir dönem içerisindeyiz.
Yani sağlığımızın hala daha tehdit altında olduğu bir dönemde, bu tatilci akını bizleri endişelendirmiyor değil. Buna bir de bayram göçü de eklenince, Muğla’nın turistik ilçelerinde yaşam felç olmuş durumda.
Özellikle Bodrum bu olumsuzluktan en fazla nasibini alan bir turizm yöresi.
Ülkenin dört bir yanından tatil cennetine akın eden vatandaşlar, giriş çıkışlarda trafiğin tıkanmasına neden oldu.
Sadece trafik mi?
Bodrum’da var olan su sorunu, kanalizasyon. Bütün bunlar, yaşanan nüfus yoğunluğuyla birlikte birer handikap.
Bu olumsuzluktan olumlu bir durum çıkarmak gerekirse, buna, turizmci açısından rezervasyonlarda patlama yaşanmış olmasını örnek gösterebiliriz.
Aşılanma oranında Türkiye genelinde birinci olan turizm merkezinde tatilciler, bayram tatilini geçirecekleri tesislere gelmeye başladı. Turizmciler, bayram öncesi rezervasyonlarda patlama yaşandığını bildirdi. Doğa harikası coğrafyasında her yıl milyonlarca turistin tatillerini geçirdiği, 'mavi yolculuğun kalbi' Muğla'da, turizm hareketlenmiş oldu.
Turizmcinin de yüzü güldü.
***
Öte yandan, dünyada yaşanan iklim değişikliklerinin olumsuz etkileri son yıllarda iyice kendini hissettirmeye başladı. Son olarak, geçtiğimiz günlerde açıklanan Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün değerlendirmesine göre son aylarda Muğla’nın bazı bölgelerinde şiddetli, bazı bölgelerinde ise çok şiddetli kuraklık yaşandı.
Temmuz ayı başlarında yaşanan sıcaklıların artışı ile birlikte ilimizde de yeraltı ve yer üstü su kaynaklarında azalmalar yaşanmakta.
Buna göre Türkiye’nin en fazla yağış alan ikinci ili konumunda olan Muğla’da geçen yıla göre yağışlar bu yılın son üç ayında yüzde 80 oranında azaldı.
Yağışların geçen yıla oranla azalmasıyla birlikte barajlardaki su seviyelerindeki azalışın başladığı bilgisini de edindik. Bu yıl geçen yıla oranla barajlardaki su seviyesinin yarı yarıya düştüğü açıklandı.
Bu yıl her zamankinden daha fazla su kaynaklarımızı korumaya, her zamankinden daha fazla tasarruf etmeye ihtiyacımız var.
İçme ve kullanma suyunun tasarruflu kullanılması amacıyla vatandaşlarımızın, su tasarrufu hakkında hassasiyet göstermeleri kuraklığın etkisini hafifletecektir.
Pandemiyle boğuşurken, bir de susuzlukla uğraşmayalım. Kaynaklarımızı idareli kullanalım, sularımızı israf etmeyelim.
Yoksa yarın her şey için çok geç olabilir.
Madem herkes bayramı bahane edip, tatile koştu, bari bayram tadında bir tatil dileyerek sonlandıralım.
