3 Temmuz 2021 cumartesi günü Muğla Barosu binasında Muğla Gazeteciler Cemiyetinin seçimleri vardı.
Muğla ili gazetecilik konusunda da ilginç bir il.
İstanbul medyasında çalışan önemli kişiler ömürlerinin son demlerini Bodrum'da geçirmek için, Bodrum'a yerleşmişler.
Bu tecrübeli gazete emekçileri doğal olarak Muğla gazeteciler cemiyetine de üye olmuşlar ve onlarda seçimlerde oylarını kullanmak üzere Muğla’ya gelmişler.
Muğla diye bir şehir de kalmadı ya, adı Menteşe oldu..
Bu ad değiştirme de başka bir mesele.
3 temmuz seçimlerini Muğla’nın evlâdı Süleyman Akbulut ( 46 ) üçüncü kez kazandı.
Başarılı olması hepimizin dileğidir.
Toplantıda dikkatimi çeken bazı konuşmalara şahit oldum.
Bodrum'a yerleşen İstanbul kökenli bazı gazeteci arkadaşlar Muğla ilini yanlız Bodrum'dan ibaret sanıyorlar.
Muğla ili coğrafi bakımdan çok büyük bir ildir.
Seydikemer'den Bodrum'a uzun bir yolculuktan sonra ulaşabilirsiniz.
İstanbul’dan Bodrum'a yerleşen meslektaşlarımızın tek dertleri Bodrum'un sorunları maalesef..
Bodrum'un ulaşın sorununa çözüm için metro istiyorlar.
Bir başkası bu projeye karşı çıkıyor, " Bodrum'un altında antik kent Halikarnasos var. Metro yapılır ise, bu antik kent zarar görür. Bunun için metro sakıncalıdır " diye itiraz ediyor.
Metro isteyen arkadaş da " O zaman yaylı sistem yapılsın " diye tepkisini koyuyor.
Bir başka arkadaş da " Biz dünya meselelerini İstanbul medyasından öğreniyoruz, Muğla medyası yerel sorunlarımız hakkında haberler vermeli " diyerek adeta Anadolu medyasını yerel sorunların içinde boğmak istiyor.
İstanbul medyası genelde dünya medyasının güdümünde çalışıyor.
Haber kaynakları, uluslararası haber ajansları ve dünyanın ileri gelen dergi ve gazeteleri..
Dünya medyası da küreselci güçlerin elinde maalesef..
Küreselci güçler, dünya medyasını ele geçirmeden, yaptığımız hiç bir işin kıymeti yoktur, mantığı ile çalışıyorlar.
Anadolu medyası, küreselcilerin medyasına karşı direnen tek medya gücüdür.
Anadolu medyasının varlığını ve özgür düşünme gücünü ayakta tutmalıyız.
Bu konuda hükümetimiz de daha bilinçli davranmalı ve Anadolu medyasının ayakta kalması için elinden geleni yapmalıdır.
Eğer mahalli medyamız varlığını sürdüremez ise, küreselcilerin elindeki dünya medyası insanlığı, istedikleri noktaya götüreceklerdir. .
Günümüzdeki savaş sağ - sol savaşı değil, ulusalcılar ile küreselcilerin arasında yaşanmaktadır.
Anadolu medyası, haliyle Muğla medyası da ulusalcı güçlerin son kalesidir.
Herkes hesabını ona yapmalıdır.
Yeni yönetimi tekrar kutluyorum.