Son Üniversite giriş sınavlarında sorulan soruların son 30 yılda sorulan en zor sorular olduğu iddia ediliyor.
Türkiye Devleti, eğitiminde yıllardır büyük hata yapıyor.
Acaba hata özellikle yaptırılıyor mu, diye de düşünmeden edemiyor insan.
Bunca öğretim görevlisi, bunca bürokrat bu hatayı neden göremiyor, bir türlü anlayamamışımdır.
Biz, özel okullar ile, özel kurslar ile bilgi yüklenen çocuklarımızı öne çıkarır iken, imkanı olmayan zeki ve yetenekli çocuklarımızı ıskalıyoruz.
Bilgiyi edinmek her zaman mümkündür.
Biraz fazla çalışırsın edinmek istediğin bilgiyi edinirsin.
Hatta günümüzde bilgiye ulaşmak da kolaylaştı.
Ancak zeka ve yeteneği sonradan edinmek mümkün değildir.
Zeki ve yetenekli çocuklarımıza çok önem vermeliyiz.
Bilimin ve sanatın anahtarı bu çocuklarımızdadır.
Eğitim sistemimiz zeki ve yetenekli çocuklarımızı titizlikle bulmalı ve onları özel olarak eğitimden geçirmeliyiz.
Zeki ve yetenekli çocuklarımızı daha ilköğretim sırasında belirleyecek bir sisteme dönmeliyiz.
Batı bu işi böyle yapıyor..
Başarı, zeki ve yetenekli çocuklarımızı istedikleri mesleklere yöneltilmesi ile ancak mümkün olacaktır.
Kerhen yapılan işlerden başarı beklemek boş bir hayaldir.
Ben hayatımda kerhen mimarlık yapan, mühendislik yapan, doktorluk yapan, öğretmenlik yapan yüzlerce insan ile karşılaştım.
Bu insanlar ile büyük başarıya ulaşmak mümkün mü?
HAYIR...
O zaman zeki ve yetenekli çocuklarımızı daha ilkokuldan itibaren ayırmalı ve arzu ettikleri mesleklere yönlendirmeliyiz.
Şimdi yaptığımız gibi, imkanı olan şehirlerde ve imkânı olan ailelerde çocuklara özel dersler aldırarak, hiç bir yere varamayız.
Zeki ve yetenekli çocuklarımız bu ülkenin en büyük zenginliğidir, umududur.
Zeki ve yetenekli çocuklarımızın önünü bugünkü yöntem ile tıkamayalım ve inadına bu çocuklarımızın önünü açalım.
Bugün uygulanan yöntem yöntem değildir.
Eğer, bunu başarabilir isek, inanın gerisi çok kolay gelecek ve Türkiye bir güneş gibi parlayacaktır.