Yezid Bin Muaviye Kerbela'da Hz.Ali ve 72 arkadaşını Şehid eden kişidir.
Babası Muaviye Emevi Hanedanlığının kurucusudur. Hz. Ali ile halifelik için savaşan kişidir Muaviye. Hz. Ali'nin suikastle Şehid edilmesinden sonra, Hz. Hasan halife olmuştur. Hz. Hasan da Şehid edilmiştir. Ardından işte bu Muaviye halife olmuştur..
Muaviye'nin anası, Allah'ın Arslanı Hz.Hamza'yı Şehid eden köle Vahşi'nin sahibi Hint binti Utbe..
Hint Binti Utbe, Uhud Savaşında Müşriklerin komutanı Ebu Sufyan'ın karısı...
Bir avuç İslam Ordusuna karşı Bedir Kuyuları önünde büyük bir hezimete uğrayan Müşrikler, bir yıl sonra, 625'te yeniden bir ordu düzenlediler.
Müşrikler sayıca İslam Ordusunun 4 katından daha fazla idi.
İslam Ordusunun 700 piyadesine karşılık 3000,
4 süvari (atlı) ye karşılık 200 süvari vardı.
İslam Ordusunda 50 okçu bulunuyordu.
Alemlere Rahmet Peygamberi Hz.Muhammed (sav), sırtını Uhud Dağına vererek mevzi almıştı. İki tepenin tam ortasındaki vadide, iki şu kuyusu bulunan küçük bir tepecik olan Ayneyne, yani Cebeli Rumat'a, yani Okçular Tepesine 50 Okçuyu yerleştirdi. Ki düşman, dağı dolaşarak arkadan baskın yapmasın diye.
50 Okçunun Komutanı ise Abdullah Bin Cubeyr idi.
Savaş başlamıştı. İslam Ordusu kendisinden 4 kat daha büyük Müşrik ordusunu yerle bir etmeye başlamıştı. Savaşı kaybedeceğini anlayan müşrikler, dört bir yana dağılmaya başlamıştı. Tam bir kaos halinde idiler.
Hz.Ali yi Şehid eden Yezid'in dedesi Ebu Süfyan, Halid bin Velid komutasında bir birliği geride tutarak savaşın seyrine göre sahaya sürmek için bekletiyordu.
Savaş meydanındaki kaos ise gitgide artmaktaydı.
Kafirlerin kaçmakta olduğunu gören Okçular Tepesindeki askerler, bir an evvel "ganimet" toplamak için yerlerini terk etmeye başladılar. Komutanları Abdullah Bin Cübeyrin emrini dinlemediler. Dahası, İslam Ordusu Komutanı Hz.Muhammed(sav) kesin emri olan "Yerinizi asla terketmeyeceksjniz" emrini de çiğnediler.
Okçuların yerlerini terk ettiğini gören Halid Bin Velid, Birliği ile Uhud'un arkasından dolanarak İslam Ordusuna saldırdı.
Savaşın kendi lehlerine döndüğünü gören Müşrikler yeniden toplanmaya başladılar. İslam Ordusu adeta iki ateş arasında kaldı.
Bedir Savaşında babası Utbe bin Rebiayı öldüren Allahın Arslanı, Hz Peygamberin(sav) Amcası Hz.Hamza'yı kölesi Vahşiye şehid ettirmiştir. Hz.Hamza'nın kalbini dahi sökerek dişleri ile çiğnemiştir.
Hz. Muhammed (sav) bu muharebede yüzünden yaralanmıştır. Mübarek dişinden parça kopmuştur.
Bütün bunlara rağmen İslam Ordusu, Medineyi KÜFFARA teslim etmemiştir. Netice olarak çok ağır bedeller ödenmiş olsa da, müşrikler galip gelememiştir.
Uhud Savaşı büyük bir derstir aslında.
Kafirin aylar, yıllar geçse de içindeki kinin asla kaybolmayacağının bit göstergesidir.
Emre itaat etmemenin nelere malolacağının açık bir delilidir.
Aynı zamanda Uhud " İman varsa Zafer Mutlaktır" delilinin tam merkezidir.
Paraya, mala tamah etmenin nelere yol açtığının delilidir.
Uhud Savaşı aynı zamanda Müslümanlar içinde saklanan münafıkların ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Uhud Savaşı, Başkomutana "MUTLAK" itaat etmenin zaruretini de ortaya koymuştur.
Okçular Tepesi.
Terk Edilemez.
Tehir Edilemez..
Muaviye çok,
Hind çok,
Süfyan çok..
Okçular Tepesi.
Aişe çok,
Hamza çok,
Abdullah çok,
Ömer çok...
Gaflet, delalet, hatta hıyanet..
Birbirinden ayrılmaz üç üçlü...
Okçular Tepesi.
Ümmetin geçit kalesi...
Kimin dost, kimin düşman olduğunun ortaya çıktığı bir muhaberenin tam da kilit noktası..
Okçular Tepesi.
Ha Uhud, ha Bingazi, ha Karabağ, ha Bosna..
Ne fark eder?
Tam da geçit kalesi Türkiye..
Okçular Tepesi..
Vesselam
#SöylerimGeçerim