Türkiye gerçekten bir dünya ülkesi ise, uygulamaların da şaibesiz olması gerekir. Türkiye’de yaşanan cinayet, dolandırıcılık gibi suçlarla ilgili alınan kararlarda, kamuoyunun beklentileri karşılanmadığında sık sık “Burası Türkiye” şeklinde güvensizlik belirten ifadeler kullanılıyor.
-Türkiye’nin bu korku ve endişeden kurtulması lazım**
Böyle bir bakış açısı, maalesef Türkiye’yi gelişmiş bir ülke statüsünden çıkarıp, devletin tam anlamıyla işlemediği bir Ortadoğu ülkesi olarak görmeye neden oluyor.
- Engin Polat ve Dilan Polat vakasında da bunu söyledik**
En son Engin Polat ve Dilan Polat’ın kara para aklama davasında bu ifadeyi duymuştuk. Suçlu olarak cezaevine konan Engin Polat ve Dilan Polat serbest bırakıldılar. Ancak kamuoyu vicdanında hala suçlu olarak görülüyorlar.
- Şimdi de 8 yaşındaki Narin’in cinayeti**
Daha yeni işlenen ve Türkiye’yi sarsan 8 yaşındaki Narin’in cinayetine ilişkin soruşturma sürecinde de, delillerin karartılacağına yönelik endişeler var. Bu nedenle, “Burası Türkiye” ifadesi şimdiden kullanılmaya başlandı. Narin’in ailesinin aşiret olması, bölgede ve siyasette söz sahibi olmaları, cinayetin gerçek anlamda aydınlatılmayacağı yönündeki beklentileri güçlendiriyor.
-Erdoğan bu yüzden “takipçisi olacağım” dedi**
İşte bu sebeple Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuya el atarak, sıkça kullanılan “Burası Türkiye” sözlerine karşı bu cinayet soruşturmasının takipçisi olacağını söylemek zorunda kaldı. Türkiye, ne yapıp edip bu “Burası Türkiye” döngüsünü artık geri çevirmelidir. 8 yaşındaki Narin’i öldüren katil kimse, bu döngü tersine çevrilmeli ve adalet yerini bulmalıdır.
Tandoğan Uysal