Son dönemde gazetemizin internet sitesindeki ziyaretçi sayısının katlanarak rekor üzerine rekor kırması haberlerimizin ve köşe yazılarımızın sokakta, sosyal medyada dilden dile klavyeden klavyeyi dolaşması bazı kesimleri rahatsız etmiş olacak ki kendilerini gazeteci olarak gören ama tek işleri komisyonculuk olanlar ısrarlı saldırıya geçti. Saldırı sadece kendi takipçileri ile sınırlı kalmadı birde siber saldırıya başladılar. Sitemiz sürekli bir saldırı altında. Son bir haftada üç kez yıkmayı başardılar. İyi ki de yaptılar. Şimdi bunun iyisi mi olur demeyin iyidir. Site hasar gördüğü günlerde bayilerde satılan gazetemiz yok sattı. Bizzat ofise kadar gelerek gazeteleri bir türlü temin edemediklerini söyleyenlerin sayısı hiç azımsanacak kadar değil. Ancak siber saldırıyı yapanların Türk Telekom’un yeni uygulamasından haberi yok demek ki. Her sokokta bulunan log cihazları ile tüm yapılanların kayıt altına alındığı ve kendilerine özel port bile açamadıklarını henüz bilmiyor olacaklar ki yakayı ele verdiklerinden bir haberler.

***

Muğla’da gazete satmak deveye hendek atlatmaktan zordur. Her sizi gören gazeteniz bana gelmiyor der. Abone ol dediğinizde “ya baksana başkaları getiriyor ama” gibi cevaplar alırsınız. İki adım ötesinde bayi bulunmasına rağmen, “kardeşim ben gazetemi dükkanıma isterim öyle bayiden falan gidip gazete alamam.” Buda duyduğumuz farklı cümlelerden. Sitemiz ne zaman büyük saldırılar alsa erişim sorunu yaşasalar gelen telefonlar, sosyal medyadan ve elektronik postadan gelen serzenişler, “Siteniz açılmıyor. Nasıl okuyabiliriz? Ardından bayilere ve bize abone olanlara gelen gazetelerin elden ele dolaşması bulunan gazetelerden çekilen fotoğrafların sosyal medya üzerinde paylaşılması sevindirici.

***

Telefonlarımıza ve mail adreslerimize gelen imzasız kimliği belirsiz tehditlere zaten alıştık. Bunların tamamı doğru yolda olduğumuzun göstergesi aslında. İnsanların hayatına dokunabilen haber ve köşeler okuyucudan da destek alınca rant çeteleri rahatsız oluyor. Ranta karşı savaş veren kim varsa bizi tanısın tanımasın yüzlerce bilgi ve belge elimize ulaşıyor. Ulaşan bilgi ve belgeleri süzgeçten geçirip doğruluğunu araştırmak ta bizim görevimiz. Bunları tamamlayan belge ve bilgileri sizlerle paylamaya özen gösteriyoruz.

***

Gelelim komisyoncuya. Ayrıntılı bilgi için ansiklopedilerin ciltlerine bakmadan kendi bilgi birikimimizi kullanarak anlatalım. Satıcı ile alıcı arasında alım ve satıma aracılık eden kimselerin bu hizmetlerine karşılık aldıkları paraya “komisyon” denir. Yani bir işte aracılık yapan kimseye bırakılan yüzdeliktir. Komisyon genellikle yapılan işlemin yüzdesiyle belirlenir, alıcı veya satıcı ya da her ikisi tarafından ödenir. İşte bu işi yaparken kendileri için alınıp satılan metanın ne olduğu pek önemli değildir. Her şeyi alıp satabilirler. Son dönemde nedense siyaset arenasında komisyonculuğa başladılar. Sanırım burada alınıp satılanlar arsa satmaktan daha fazla kazandırıyor.

***

Biz bu aralar çevremize biraz fazla rahatsızlık veriyoruz. Ancak bu rahatsızlık için özür dilemek gibi bir niyetimizde. Yazılan tüm haberlerde tüm köşe yazılarında mutlak rant çevreleri rahatsız oluyorlar. Muğla’da fazla rant mı var diye soracaklara birkaç rakam verelim bakalım o kadar büyük mü? Uzun sahil şeridinde sezonluk 100 milyar dolarlık bir rant var. İmar kapsamı dışında kalan alanların imar planları içine alınması sonucu ortaya çıkacak rakamların sıfır sayıları yıllar önce altı sıfır attığımız paraları hatırlatır gibi. Kimler hangi sahillerde kaç bin dönümlük alanlar kapatırken acaba ucundan bende bir şeyler kapar mıyım diyerek koşturan her dönemin adamları siyasetçileri ve iş birlikçi komisyoncularını, bürokratlarını, eşik bekçileri üzgüm sizleri rahatsız etmeye devam edeceğim. Muğla’da metelik üzerinden dizayn yapmaya çalışanlara da komisyoncu tanımını tekrar okumaya davet ediyorum. Rant çevresine verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür mü dileyelim?