Yerel seçimler yaklaştıkça aday belirleme yöntemleri ve belirlenen adaylar üzerinde konuşmalar devam ediyor. Adaylara ve aday olması muhtemel isimlere bakınca 30 ağustos 2018 günü yazdığım “Muhayyer Siyasetçi” yazısı geldi aklıma. Daha o tarihte yaşanacakları kendimce anlatmaya çalışmışım. O gün yazı şöyle başlıyordu; “Her ne kadar aksini iddia edenler olsa da yerel seçimler havasına şimdiden girildi. Ortalık belediye başkanı adayı olmak isteyenlerle dolu. Bu isteklerini siyaset yapmak diye nitelendirenlere bakınca genel merkezlerin MUHAYYER aday peşinde olduğunu görmemek ise imkansız. Böyle bir durumdayken bile umutla aday adayı olanları ve onlara bu umudu verenleri anlamıyorum.”

***

Şimdi bir düşünelim. CHP’de Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olanları hatırlayalım. Nurettin Demir önceki dönem milletvekili. Muhtemelen genel merkezde eş dost tarafından “hocam sen sahaya in” denilmesinin ardından sahada idi. Oral Karakaya ise Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevinden istifa ederek Muğla’yı dolaşmaya başladı. Bir bürokrat kendiliğinden sadece kendi istediği için üst düzey görevinden istifa ederek aday adayı olmaz. Mutlaka birileri istemiş ve hatta garanti bile vermiş olabilir. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise kendi isteği ile büyükşehir aday adayı olanlardan. Muğla’yı karış karış dolaşarak neler yapabileceğini anlatmaya çalıştı. Popüler siyaset tarzı ile dikkat çekmeye çalıştı ama sanırım çektiği dikkat Denizli il sınırımda kaldı genel merkeze uzanmadı. Genel merkez Kocadon’un popüler siyasetinin Bodrum’la bütünleştiğini düşünerek onu tekrar Bodrum’dan aday yapmaya hazırlanıyor.

***

Gelelim iktidar partisi AK Parti’ye. AK Parti’de aday adaylığı başvurularının başlamasının ardından belirlenen süre içerisinde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bir müracaat gelmedi. Herkes adayın kim olacağını merak ederken bir akşamüzeri İl başkanlığından neredeyse tüm gazeteciler farklı zaman aralığında aranarak “Sadece sana söylüyorum adayımız İskender Gencer yarın Cumhurbaşkanımız açıklayacak” diyerek muhtemel adayla birlikte Ankara yolu tutuldu. Ancak Ankara’nın Muğla’ya ne kadar uzak olduğunu o gün bir kez daha görmüş olduk. Aday Ankara’ya ulaşmadan geri dönmek zorunda kaldı. Ardından adaylık için pek çok isim ortalıkta dolaşmaya başladı. Ancak bunların hiçbirisi adaylık başvurusu yapmamış kendisine teklif götürülen isimler oldu. Yıl bitiyor ancak AK Parti’nin adayı hala netleşmedi. Muğla ile Ankara arası 613 km arabayla yaklaşık 7,5 saat uçakla ise 55 dakika ama sanırım yerel siyaset ile genel merkez arası bu mesafelerden çok daha uzak.

***

O günkü yazım öyle cümlelerle bitiyordu ki değişen hala bir şey yok. “Yerelde görev alacak siyasileri atama yetkisini elinde bulunduran genel merkezlerde atadıkları yöneticileri allayıp pullayıp biraz parlatıp tabanın içine gönderiyor. Pazarda malını önce satıp erkenden parayı cebine koyarak evine gitmek isteyen pazarcı mantığı ile atamalarını yapıyorlar. Son dönemde hem iktidar partisi hem de muhalefet partilerinde durum aynı. Genel merkezler Kendilerince MUAYYER adaylarını gönderirler. Baktılar olmuyor bir süre sonra onu alır başka MUAYYER adaylarını gönderirler. Nasıl olsa birileri gelir birileri gider ama her seferinde kazanmak isteyenler gelenle gelir ama o giderken gitmez gelenin dizinin dibinde oturur emir bekler. Onuncu köyden seslenmeye devam ediyorum, siyaseti kendi zeminine çekip Muğla’ya Muğla’yı bilen kent hafızası olan birilerinin yönetici olarak gelmesini sağlanmalı.”