Hititlerin, Sümerlerin, Asurluların, Likyalıların ve daha ortadan kaybolmuş binlerce halkın soyundan gelen insanlar elbette dünya üzerinde hâlen var olmaya devam etmektedir. Ancak bu toplumların günümüzde yaşayan bir kültüründen bahsetmek ise mümkün değildir. Bir uygarlığın kültürünü oluşturan unsurlardan birisi ise dildir. Dil bir milletin kimliği, hafızası ve kültürüdür. Dilimize sahip çıktığımız zaman milletimize, egemenliğimize de sahip çıkmış oluruz.
Karia bölgesi günümüzde Muğla ve Aydın illerinin büyük bir kısmı ile Denizli ilinin batı ucunu kaplayan önemli bir yerleşim bölgesidir. Karia kültürü, coğrafyası, sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyi ile bir çok topluluğa ve medeniyete ev sahiplliği yapmıştır.
Karia bulunduğu konumdan dolayı Lidya, Likya ve Ionia gibi uygarlıklar ile çevrelenmiştir. Bazı dönemlerde bu uygarlıklar ile siyasi işbirlikleri yapmıştır. Bu nedenle bölgenin politik, dini ve ekonomik anlamda önemli bir konuma sahip olduğunu söyleyebiliriz. Karia uygarlığı antik dönemlerde pek çok önemli isim yetiştirmiştir.
Karia uygarlığının kökenine çok kısa bir şekilde değincek olursak; Karların atası olarak bilinen Lelegler’in M.Ö 2000’li yılların başından beri Güneybatı Anadolu bölgesinde varlıklarını sürdükleri bilinmektedir. Karialılar, Lelegler ve Pelasglar ile birlikte bölgenin en eski halklarından birisi olmuştur.
Karca, Karia bölgesinde yaşayan halk tarafından kullanılmış ve yaklaşık MÖ 7. yüzyıldan itibaren kayda geçmiş Anadolu dilidir. Karia halkı, her konuda olduğu gibi kulanmış oldukları alfabe de kendine özgü bir kimlik taşımaktadır.
Her ne kadar Karca yazıtlar hakkındaki bilgilerimi tam olarak kesinleşmemiş olsa da Karca dilini, Hititçe, Pala dili, Luvice, Lidce ve Likçe dilleri ile birlikte eski Anadolu dilleri arasına ait bir Hint- Avrupa dili arasında sayabilmekteyiz.
Likçe, Lidce ve Yunan alfabeleri gibi tamamen aynı ve ya benzer harflere sahip olan Karca alfabesi, onu üç dilden ayıran bazı özelliklere sahiptir. Yunan alfabesinde yer almayan harflere ve daha fazla harf sayısına sahiptir. Bu nedenle Anadolu kökenli bir dil olduğu düşünülmektedir. Yunancadaki bazı temel harflerin Karca alfabesinde bulunmaması Karcanın çözülmesini zorlaştırmıştır.
Karia dili üzerine edindiğimiz bilgilerin ana kaynağı, Karca yazılmış metinlerdir. Söz konusu Karca yazıtlar M.Ö 7. yüzyıldan M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan bir zaman dilimini kapsamaktadır. Ancak bu metinlerin birçoğu Mısır’da ele geçirilmiştir. Karialılar antik dönemde paralı askerler olarak bilinirlerdi. Bu yüzden paralı asker olarak Mısır’a gitmişler ve burada kendi alfabelerini kullanmaya devam etmişlerdir. Mısır’ da bulunmuş Karialılara ait yazıtlar, bize Karialı paralı askerlerin hayatlarına dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bilinen en eski Karca belgeler , Nil Ovası’nda, Sais ayındaki bir kentte bulunan mezarlar ve mabetler üzerine yazdıkları kısa metinlerdir. Sakkara’ da bulunan bu mezar stelleri üzerindeki yazılar daha çok mezar sahibinin ismini ve kişinin hangi Karia kentinden olduğuna dair bilgileri içermektedir.
Karca yazılarına Anadolu’da genellikle Karia bölgesinde rastlanılmıştır. Bölgede bulunan yazıtlar sayıca çok azdır. Belirli bir yer ile ilişkilendirilebilecek yazıt sayısı bir yada iki tanedir. Ancak bazı uzun yazıtlar da mevcuttur. Bu yazıtlardan birinin içeriğinin Karia’yı yöneten Idreus ve Ada tarafından yürürlüğe konulan dini bir kararname olduğu anlaşılmıştır. Karca ve Yunanca yazılmış bu kararname yerel bir tanrı olan Sinuri adına adanmıştır. Diğer yazıtlar Kaunos(Dalyan) Antik Kenti’nde bulunmaktadır. Yunanca- Karca olarak yazılmış çift dilli bir yazıtır ve iki Atinalı yurttaşın, yabancılar için sağlanan onursal vatandaşlık statüsünün kabulüne dair bir kararnamedir. Kaunos’ta bulunmuş bir diğer yazıt günümüze kadar tarihlenebilen en uzun Karca metin olarak bilinmektedir. Bu metinin büyük bir kısmı çözülememiştir. Ancak çift dilli yazıtta yapılan araştırmalar yazıtı kesin bir şekilde M.Ö. 4. yüzyılın sonlarına tarihlemektedir.
Şimdiye kadar ele geçirilen tüm Karca yazıtlar özgün bir alfabe ile, Karia alfabesiyle yazılmıştır. Karia alfabesinin nasıl oluşturulduğu gizemini günümüzde korumaktadır. Karca’ya ait arkeolojik buluntuların az olması Karia alfabesinin çözülmesini ve araştırılmasını zorlaştırmaktadır. Bölgede yaklaşık 130 antik kent tespit edilmiş, ancak çeşitli nedenlerden dolayı bazı yerlerde yeterli kazı çalışmaları yapılamamaktadır. Yapılacak kazı çalışmalarıyla konunun aydınlığa kavuşmasını temenni ediyorum.