Muğla Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nce Ortaköy’de inşa edilen ancak bir türlü hizmete sokulamayan Yaşlı Bakım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin akıbetini gazetemizin Cuma günkü (bugün) sayısında “O kadar para harcanan tesis, neden hizmete açılamıyor” başlığıyla kaleme almıştık.

Bu yazımız, okuyucularımız tarafından ilgi görürken, birçok görüş ve öneriyi de beraberinde getirdi.

Bu görüş ve öneriler, aslında ilimiz için ciddi bir ihtiyaca da işaret ettiğimizi doğrular nitelikteydi.

Muğla Gazetesinde kaleme aldığımız yazılarımızı şahsi sosyal medya hesaplarımızdan da paylaşıyoruz. Bu paylaşımlarımızın altında Muğla için her zaman farklı ve verimli fikir ve önerilere sahip olduğuna inandığım dönemin Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda İnşaat Mühendisi olan değerli büyüğüm Mehmet Şahbaz’ın yorumuna rastladım.

Şöyle diyordu Şahbaz büyüğüm:

“Konu önemli, yer ihale ile kiraya verilmiş, yüzde 70’inde üyelerinin kalacağı ifade edilen tesise 1500-2000 lira emekli maaşı alan bakıma muhtaç üyelerinin istifade etmesi hayal olmuştur. Yaşlı bakım evi, palyatif bakım merkezi, geriatri bölümü olarak tıp fakültesi tarafından işletilebilir. Pandemiler bitmeyecek, ihtiyaç halinde pandemi için kullanılabilecek şekilde dizaynı da yapılırsa hele!”

“Hele”nin devamının “tadından yenmez” niteliği taşıdığı aşikar.

Kesinlikle memleketinin geleceğine harç koymaya yönelik bir yaklaşım.

Sayın Şahbaz bu konuyu, Ortaköy’deki tesis için değil de, Muğla’nın bir palyatif bakım merkezi ile geriatri bölümüne ihtiyacı olduğuna yönelik olarak düşüncelerini yaklaşık 2 yıl önce mensubu olduğu ve şahsımın da katıldığı Hür Düşünce Platformu oturumunda da gündeme getirmişti.

Bizim memlekette bu tür verim içeren fikirler oturumlarda ortaya atılır. Birileri çıkar bu ihtiyaçları Sayın Şahbaz gibi dile getirir ama sadece getirir. Sonrasını anlatmaya gerek yok.

Konuyu hayata geçirebileceğine inandığınız mercilere konuyu taşırsınız, onlar da topu mülki idarelere atarlar. Her şeyi devletten beklemek misali. Ortaya konan değerli fikirlerin gidişatı hep bu yöndedir.

Ancak bugün konu, kaleme aldığımız andan itibaren bir şekilde yine aynı yere taşınmış oldu.

Sayın Şahbaz’da bu ihtiyaca kendisi birebir yaşadıktan sonra gündeme getirdi. Babasının rahatsızlığı dönemindeki ihtiyaçtan kaynaklı olarak bu fikri ortaya atmıştı. İnsan başına gelmeyince anlayamayabiliyor.

Muğla’da da yaşlı veya genç fark etmez, hastaneden taburcu edilip, tedavisine ev ortamında devam etmesi öngörülen pek çok vatandaşımız var. Herkes hastasını ev ortamında bakamayabilir. Bu anlamda bu tip tesisler önem arz ediyor.

Ama bunu anlaması gereken sadece Sayın Şahbaz değil. Bu ihtiyacı görüp, anlaması gerekenler Muğla’nın ihtiyaç ve hizmetlerini, kendine dert edinenler olmalı.

Vizyon dediğimiz kavramın içini dolduran gerçekler işte bunlar.  

Konuyu dağıtmayalım.

Sayın Şahbaz, yorumu içinde tesisin kiraya verildiğini dile getirmiş. Şahbaz belli ki, bu tesisle ilgili ciddi araştırmada bulunmuş. Çünkü kentin ihtiyacına yaşayarak vakıf olmuş.

Bu yorumdan da, ihale sürecinin gizlenmiş olduğunu anlamış bulunmaktayız.

Buna neden gerek duyuldu bilemiyoruz bu soruların cevaplarının Birlik yönetiminde olduğunu son yazımızda dile getirmiştik.

Yani ihale süreci neden gizlendi?

***

Birlik Başkanı Sayın Şükrü Ayyıldız’ı aradığımızda, tesisin itfaiye ruhsatından dolayı faaliyete geçemediği şeklinde cevap aldığımızı ifade etmiştik. Oysaki bu çözümlenemeyecek bir konu değil.

Gizli tutulmuş ihaleyi alan firma, anlaşılan o ki, yönetmelik gereği yerlerinden kıpırdayamıyor. Yani herhangi bir faaliyet içinde değiller. Sanıyorum öylece itfaiye ruhsatının çözümlenmesini bekleyip, oturuyorlar.

Bu tesisin 220 yataklı bir tesis olarak projelendiğini biliyoruz. Önemli bir yatak kapasitesi. Bizim Menteşe Devlet Hastanesi bile 100 yataklı. Varın tesisin hizmet alanını siz düşünün.  

Biraz araştırdığımızda tesisin oluşturulan internet sitesinde üye kaydına bile başlandığı daha sonra ise vazgeçildiğini öğrendik.

Konuya başka açıdan da baktığımızda istihdam gerçeğine de ulaşmış oluyoruz. Bu tesis tamamlanıp, faaliyete geçirilse ciddi bir istihdam da yaratılmış olacak. Bugün gelinen noktada, bu gibi tesisler, belediyeleri iş kapısı olmaktan kurtaracak da bir gelişme olacak.

Bakınız en basitinden Menteşe Belediyesine alınacak 70 kişi için 1984 kişi müracaat etmiş.

Orana bakıldığında kent merkezindeki işsizliği de anlamak mümkün.

Bunun için Ortaköy’de inşa edilen tesisin amacı dahilinde hizmet verirken, bu yörenin çocuklarına iş imkanı sağlama yönünden ciddi bir avantaj sağlayacağı da apaçık ortada.

İşsizliği sonra kaleme alırız.

Anlaşılan o ki Birlik bu işin içinden tek başına çıkamayacak. Borçları da fazla olabilir. Bu konuya acilen devletin el atması gerekebilir.

Özellikle Muğla Valiliği ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bir araya gelerek konuyu masaya yatırabilir.

Hazır Aydın’dan Muğla’ya atanan yeni Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü de göreve başlarken…

Hangi konuda mı?

Esnaf Odaları Birliği’nin Yaşlı Bakım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak inşa ettiği tesisin faaliyete geçirilmesi, geçirilemiyorsa ya yaşlı bakım merkezi, ya palyetif bakım merkezi, ya geriatri bölümü ya da pandemi hastanesi olarak kullanılmak üzere tıp fakültesi bünyesine kazandırılması konusunda…

Birlik yönetimi de, itfaiye ruhsatına takılıp kaldığı için tesisi faaliyete geçiremediği gerekçesinden kurtulup, bahaneyle taşınmazlarını bile satmak durumunda kaldığı borçlarını da ödeme fırsatı bulur.

Aklın yolu bir. Bizden söylemesi.