Günlük yaşantımızda sık sık kullandığımız, hatta dilimize pelesenk ettiğimiz bir deyim var; “adam olmak” Bu deyimle alakalı olarak; “Kalıbına bakınca seni adam sanmıştım.”, “Yavrum biz seni adam olasın diye okutuyoruz”, “Adam olman için kırk fırın ekmek yemen lazım.”, “Senden adam olmaz.” türünden sözleri çokça söylemiş ve duymuşuzdur. Peki, birçoğumuzun sıkça kullandığı bir söz olan bu “adam olmak” nasıl bir şeydir, bunun bir tarifi, şekli ve şemali var mıdır? Veya adam olmak için iki ayağı, iki gözü, iki kulağı olmak yada iki ayak üzerinde yürümek yeterli midir yoksa başka bir şey midir adam olmak? Adam olmanın en güzel tarifini 1895 yılında Nobel Ödüllü Britanyalı şair Rudyard Kipling yapmış. Yazdığı şiiri Türkçeye Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlarından Bülent Ecevit tarafından "Adam Olmak" ismiyle çevrilmişti.

***

ADAM OLMAK

Çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse

Sen aklı başında kalabilirsen eğer

Herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır

Hem kendine güvenebilirsen eğer

Bekleyebilirsen usanmadan

Yalanla karşılık vermezsen yalana

Kendini evliya sanmadan

Kin tutmayabilirsen kin tutana

Düşlere kapılmadan düş kurabilir

Yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer

Ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir

İkisine de vermeyebilirsen değer

Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz

Kandırabilir diye safları dert edinmezsen

Ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz

Koyulabilirsen işe yeniden

Döküp ortaya varını yoğunu

Bir yazı-turada yitirsen bile

Yitirdiklerini dolamaksızın dile

Baştan tutabilirsen yolunu

Yüreğine sinirine dayan diyecek

Direncinden başka şeyin kalmasa da

Herkesin bırakıp gittiği noktada

Sen dayanabilirsen tek

Herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen

Unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken

Dost da düşman da incitemezse seni

Ne küçümser ne de büyültürsen çevreni

Her saatin her dakikasına

Emeğini katarsan hakçasına

Her şeyiyle dünya önüne serilir

Üstelik oğlum adam oldun demektir

Rudyard Kipling

***

Belki de adam olmanın en yalın tarifi bu eğilmeden düştüğü yerden tüm zorlukların üstünden gelerek tekrar dim dik ayakta kalabilmek.