Türk İslam coğrafyasının birçok zenginliklerine rağmen, Dünyadaki tüm enerji hatlarında bulunduğu, başta petrol ve doğal gaz olmak üzere, birçok stratejik yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin olduğu bilinmektedir.
Türk İslam coğrafyasındaki bu zengin ekonomik potansiyelin, Dünya ekonomisi içinde, önemli bir yer tutmakta olduğunu da hepimiz gayet iyi bilmekteyiz.
Bu zengin Türk İslam coğrafyasında, son dönemdeki gelişmelere bakıldığında, Müslümanların birbirleri içine düştükleri acziyeti gördük, nice acılar yaşandı. İnsanlığın yok edildiği, nice acılara da şahit olduk ve olmaktayız.
Aynı birlikte yaşadığımız bu coğrafya da medeniyetimiz, kültürümüz, geleneklerimiz ve tarihimiz aynı olduğu halde, bu coğrafya da yaşanan acı ve gözyaşlarını, düştüğümüz bu acziyeti nasıl izah etmeliyiz.
Tam anlamı ile bir AKIL tutulması ve bu zenginliği ÜRETMEMEK odaklı olduğunu görmekteyiz.
Türk İslam dünyasında en fazla ihtiyaç duyduğumuz konu, AKLI İlim ve Bilim temelinde iyi kullanmaktır. Kuran-ı Kerim in ilk ayeti bile “İKRA” okudur.
Türk İslam coğrafyasında, her bir ülkede, birçok üniversiteler olmasına rağmen, neden AKLI iyi kullanarak üretemiyoruz. İslam Dünyası’nın düşünürleri bir araya gelerek, Her şeyden önce akademi alanında neden ciddi çözüm üretemiyorlar.
Asıl sorun; Seküler, materyal Kapitalist zihin kodları ile eğitim aldığımız bir eğitim yapısıdır. Bu yapıyı tekrar temelden ciddi olarak gözden geçirmeliyiz.
Bugüne kadar üniversiteler, Kapitalist ekonomi sömürü yapısını ve sektörü, sorgulatmayan, tamamen kariyer hedefli, materyal tek düze piyasaya birer eleman yetiştiriyorlar.
Seküler Kapitalist sömürü yapısı, Türk İslam coğrafyasında, halen acımasızca sömürüye devam etmektedir.
Sadece AKLI değil, yanında KALBİ de birlikte aktif eden, İnsanlığın faydasına olacak, kendimizi sömürtmeyecek, sorgulayan ve değerlerine her alanda sahip çıkacak yeni bir eğitim olmalıdır.
Vatanına, Milli ve Manevi değerlerine sahip çıkacak, ahlaki, dürüst eğitimi temelden başlatarak, 21.yüzyıl teknolojik dinamikleri temelinde, çift kanatlı Manevi ve Maddi eğitimi, aynı anda veren Ahilik tecrübe yapıda olmalıdır.
Seküler Kapitalist düşünceden arındırılmış, yeni bir çift kanat eğitim sistemine geçilmelidir.
İnsanlığın düştüğü birçok acziyet ortadadır. İsrail’in Gazze’de İnsanlık vahşetine, sessiz kalan Müslümanların acı tablosu ortadadır. Bunun altında yatan asıl sorun yine temelde eğitimdir. Cahil bırakılan toplumlar, ülke halkları ve sorgulatmayan bir seküler eğitim yapısı, Müslümanları ne hale getirdiği acı gerçekliğimiz ile ortadadır.
İSLAM dinimiz, eksiklerden münezzehtir. Akla ve Kalbe hitap eden, en yüce ve son olan, aslı bozulmamış tek Tevhid dinimizdir.
Hz Peygamber (s.a.v) efendimiz, sünneti ile Ümmetine ve İnsanlığa nasıl yaşamamız gerektiğini, İnsanı merkeze alarak, Akıl, Kalp ve Beden temelde, nasıl mutlu ve huzurlu yaşayacağımızı, bize İlmi olarak öğretmiştir.
21.Yüzyılda yapay zeka, Kuantum, Bioteknoloji ve diğer ileri yüksek teknoloji alanlarındaki, bilimsel çalışmalar, artık Kuran’ı Kerim ve Sünnetin reel doğruluk ve gerçekliğini tartışmasız olarak ortaya çıkartmıştır.
İnsanın mutlu ve huzurlu yaşayacağı tek gerçeklik yüce İSLAM dinimizdir.
AKLI ve KALBİ çok iyi kullanarak, Seküler Kapitalist düşünce yapısından biran önce kurtulmalıyız. Türk örf adet kendi özümüze ve İslami değer temelindeki zihinsel kodlarımıza, her alanda gelişmesi için günümüzde çok fazlası ile ihtiyacımız var, bu alanda çok çalışmalıyız.
İşte tam bu noktada, ecdadımızın bize mirası, tarihi yaşanan, tecrübe edilmiş yapısı ile Kadim AHİLİK teşkilatı, günümüzdeki yaşadığımız tüm sorunlara çözüm üretecek, dinamik yapıda ve canlıdır.
Ahilik günümüzde dipdiri canlıdır ve ciddi çözüm üretecek yapıdadır.
İnsanlığın yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde, İnsanlığı koruyacak, mutlu ve huzurlu yapacak, bu kadar etkin ve kadim derinlikteki AHİLİK yapısını, bu kadar yoğun haykırır derecede, mücadele vermeme rağmen, maalesef bugüne kadar yaşama geçirilmesinde ve uygulamada sahip çıkılmamıştır.
Seküler Kapitalist ekonomi sistemin, İnsanlığı sömürerek, acılar yaşatarak, ne hale getirdiği, ortada olmasına rağmen, halen Türk İslam Coğrafyasının, İnsanlığı sömüren bu adaletsiz, ahlaksız, haksız sistemde, ısrarla devam etmesi, anlaşılır bir durum değildir.
İnsanlık artık ciddi olarak, Seküler Kapitalist yapıyı sorgulamalıdır.
Günümüzde düştüğümüz, Seküler Kapitalist acziyet karşısında, kendi özümüz Kadim Ahilik felsefesi, 21.Yüzyıl’da Türk İslam Dünyası ve İnsanlık için ciddi çözüm üretecek potansiyelde ve Adil BİR Sistem yapıdadır.
Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah
NurHan Keleş