Ferdi Tayfur, Türk müziğinin en güçlü ve en özel seslerinden biri olarak halkın gönlünde taht kurmuştu. Onun şarkıları, kuşaktan kuşağa aktarılan bir hazineydi. Bu yüzden vefat haberi duyulduğu anda tüm Türkiye derin bir hüzne boğuldu. İstanbul’da düzenlenen cenaze töreninde ve Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma etkinliğinde gözyaşları sel oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sanat dünyasının önde gelen isimlerine, halkın her kesiminden insan Ferdi Tayfur’un bu son yolculuğunda yanında olmak için bir araya geldi.

O gün, sadece İstanbul’da değil, ekranları başında milyonlarca insanın da yüreği sızladı. Türk milleti, kendisine mal olmuş bu büyük sanatçıya en güzel şekilde veda etti. Kadın, erkek, yaşlı, genç, engelli fark etmeksizin herkes onun şarkılarını söyleyerek ve gözyaşlarıyla uğurladı. Ferdi Tayfur, sadece bir sanatçı değil, halkın derdini dile getiren bir ozandı. İşte bu yüzden milyonların kalbinde böylesine derin bir iz bıraktı.

Şarkılarla Uğurlanan Bir Efsane

Ferdi Tayfur’un mezarına doğru uzanan o uzun yol, bir hüzün yolculuğuydu. Onu seven binlerce insan mezarı başında toplandı ve şarkılarıyla ona veda etti. Bu sırada Zonguldak’taki maden işçileri de onun anısına bir araya gelip şarkılarını söyledi. Yüzlerinde yılların izini taşıyan bu insanlar, Ferdi Tayfur’un kendileri için ne kadar özel olduğunu gösterdi. Bir sanatçı düşünün ki hayatın her alanında, en zor anlarda insanlara umut olmuş, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmiş. İşte Ferdi Tayfur böyle bir sanatçıydı.

Hayranları gözyaşlarıyla onu toprağa verirken bir kez daha anladık ki Ferdi Tayfur, şarkılarıyla her zaman aramızda olacak. O, artık bu milletin hafızasında ölümsüzleşti. Onun türküleri, her köy kahvesinde yankılanmaya, her düğünde sevinçlere eşlik etmeye, her ayrılıkta hüzünleri dile getirmeye devam edecek.

“Yanar, yanar, yanar içimde bir ateş yanar…” diyor Ferdi Tayfur’un o unutulmaz şarkısı. Evet, içimizde bir ateş yanıyor Ferdi Baba… Ama sen şarkılarınla hep yanımızda olacaksın. Elveda…