Son dönemde Kazakistan ve Güney Kore’de meydana gelen uçak kazaları, sosyal medyada büyük bir korku dalgası yarattı. Kazalara ait görüntüler ve uçak içinden çekilen videolar, korku dolu çığlıklarla birleştirilip dramatik içerikler haline getiriliyor. Bu tür içerikler, insanların uçak yolculuğuna bakışını olumsuz etkiliyor ve kazaların psikolojik etkisini daha da artırıyor.
Sosyal Medya: Korkunun Yayılmasına Aracı Oluyor
Sosyal medya, hızla bilgi yayma gücüne sahip olmasına rağmen, trajik olaylar söz konusu olduğunda bu gücün genellikle panik ve korku yaratmak için kullanıldığı görülüyor. Uçak kazalarına ait görüntülerin dramatize edilerek paylaşılması, şu olumsuz algıları oluşturuyor:
Her uçak yolculuğu tehlikeli gibi gösteriliyor:
Uçuş sırasında yaşanan normal durumlar (kanat veya motor sallantıları gibi) abartılı seslerle birleştiğinde yolculuğun tehlikeli olduğu algısını yaratıyor.
Psikolojik etkiler:Özellikle uçuş korkusu olan kişiler bu tür içeriklerden daha fazla etkileniyor ve uçmaktan tamamen kaçınmaya başlayabiliyor.
Gerçek ve Algı Arasındaki Fark
Havacılık, dünyanın en güvenli ulaşım türlerinden biri olmasına rağmen her uçak kazası toplumda geniş bir endişe dalgası yaratıyor. Oysa istatistiklere göre uçak kazaları, kara ve deniz taşımacılığına kıyasla oldukça düşük bir oranda gerçekleşiyor. Ancak sosyal medya, bu kazaları olduğundan daha sık ve daha dramatik göstererek şu algıları pekiştiriyor:
Uçaklar güvenli değil:Uçak kazalarının nadir yaşanmasına rağmen bu tür içerikler uçakların tehlikeli olduğu yanılgısını doğuruyor.
Havacılık sektörüne duyulan güven azalıyor:Sosyal medya, havayolu şirketlerine karşı bir önyargının oluşmasına da yol açıyor.
Sosyal Medyada Sorumluluk Kimin?
Sosyal medyada trajik olaylarla ilgili içerikler paylaşılırken çoğu zaman etik sorumluluk göz ardı ediliyor. Bununla birlikte platformların da yanıltıcı ve korku yayan içerikleri denetlemekte yetersiz kaldığı görülüyor.
Bilinçli Paylaşım ve Doğru Bilgi
Bu tür kazalar sonrasında toplumu bilinçlendirmek ve korku yaymaktan kaçınmak gerekiyor. Bunun için:
Doğru bilgi paylaşımı yapılmalı: Uçak kazalarının nedenleri konusunda uzman görüşlerine yer verilerek korkunun yerini bilgi almalı.
Platformların denetimi artırılmalı: Yanıltıcı veya abartılı içeriklerin kaldırılması için sosyal medya platformları daha etkili algoritmalar geliştirmeli.
Havacılık güvenliği konusunda bilinçlendirme yapılmalı: Halkı bilgilendiren içeriklerin sayısı artırılarak uçuş korkusu azaltılabilir.
Korkuyu Bilgiyle Azaltmak
Uçak kazaları her zaman toplumda büyük bir yankı uyandırır. Ancak bu olayların sosyal medyada abartılarak paylaşılması, korku ve güvensizliği artırmaktan başka bir işe yaramıyor. İnsanların daha güvenli hissetmesi için korku yaymak yerine, doğru bilgiyle bilinçlenmelerine katkı sağlamak gerekiyor. Korkuyu körükleyen değil, sakinleştiren bir sosyal medya ortamı oluşturmak artık bir zorunluluk.