Bodrum’un Turgutreis Mahallesi’nde yapımına başlanan Sahil Güvenlik Limanı projesi, bölge halkı ve yerel yöneticilerden gelen tepkilerle karşı karşıya. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, projeye karşı yaptıkları girişimler kapsamında Ankara’da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelerde, çevresel etkiler ve halkın yaşam alanlarının korunması talepleri dile getirildi. Ancak projenin son durumunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği karara bağlı olduğu ifade ediliyor.
“Geri Dönülemez Çevresel Tahribat”
Yerel yöneticiler, limanın seçilen bölgede yaratacağı çevresel zararların yanı sıra turizm üzerindeki olumsuz etkilerini de gündeme getiriyor. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, deniz dolgusu yapılmasının Poseidon çayırlarını, deniz canlılarını ve bölgedeki doğal yaşamı yok edeceğini belirterek projenin yerinin değiştirilmesini talep etti. Mandalinci, halk plajının kaybolacağını ve doğal ekosistemin tamamen tahrip olacağını ifade ederek, alternatif çözümler sunmalarına rağmen bu önerilerin dikkate alınmadığını söyledi.
“Hazır Marina Varken Neden Israr Ediliyor?”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da projenin gereksiz olduğunu savunarak mevcut marina üzerinde durdu. Aras, şunları dile getirdi:
“Zaten burada bir marina var. Eğer gerçek gerekçe milli güvenlikse, mevcut marinayı kamulaştırabilirler. Ancak bu yapılmayıp yeni bir liman inşa edilmesi akıllarda soru işaretleri yaratıyor. Güvenlik açısından da bu lokasyon uygun değil.”
Hukuki Süreç Devam Ediyor
Bodrum Belediyesi ve çeşitli çevre örgütleri, projeye karşı hukuki mücadele başlattı. Danıştay’da temyiz aşamasında olan davanın sonuçlanması beklenmeden inşaata başlanması, sürecin ne kadar hukuki olduğu konusunda tartışmalara yol açtı. Projenin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporundan muaf tutulmuş olması da eleştirilerin odağında yer alıyor.
Çevre platformları ve bölge halkı, proje onay sürecinde yerel yönetimlerin görüşlerinin göz ardı edildiğini savunarak, yasal süreç tamamlanmadan inşaatın durdurulması gerektiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanlığı’na yapılan çağrılarda, halkın talep ve itirazlarının dikkate alınması isteniyor.
Siyasi Bir Güç Mücadelesi mi?
Projeyle ilgili tartışmalar, yerel yönetimlerin merkezi iktidara karşı çevreyi koruma mücadelesi olarak değerlendiriliyor. AK Parti hükümetinin, halkın ve yerel yönetimlerin itirazlarına rağmen projeye devam etmesi, durumu siyasi bir güç mücadelesine dönüştürmüş durumda. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve CHP’li milletvekillerinin tüm girişimlerine rağmen Ankara’dan henüz olumlu bir dönüş alınabilmiş değil.
“Cumhurbaşkanı’nın İlkesine Aykırı”
Ahmet Aras, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2016 darbe girişiminin ardından verdiği “askeri tesislerin şehir dışına çıkarılması” talimatını hatırlatarak bu projeyle çelişen bir durumun ortaya çıktığını belirtti:
“Cumhurbaşkanı daha önce askeri tesislerin şehir dışına çıkarılmasını istemişti. Şimdi ise halkın yaşam alanlarının tam merkezine böyle bir liman yapılıyor. Bu durum halkın ve tesisin güvenliğini de riske atıyor. Madem böyle bir ilke var, neden uygulanmıyor?”
Gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’da
Son kararın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilmesi bekleniyor. Yerel halk ve yöneticiler projeyi durdurmak için mücadeleyi sürdürse de, merkezi iktidarın projeyi “milli güvenlik” ve “kamu yararı” gerekçesiyle savunması dikkati çekiyor. Eğer proje durdurulursa, bu yalnızca çevresel bir kazanım değil, yerel yönetimlerin halkın taleplerini savunmada elde ettiği önemli bir zafer olarak değerlendirilecek.