Türkiye’deki sosyal devlet anlayışı ölü doğmuştur! Bunu en son Bodrum’da yaşayan velilerin, belediyenin hizmet verdiği kreş ücretlerinin artırılması karşısındaki tepkilerinde gördük. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ile veliler arasındaki kreş ücret tartışması, sosyal devlet anlayışı olan bir Avrupa ülkesinde ya da 40 yıldır yaşadığım İsveç’te yaşanmaz.

Bugün Türkiye’de sıkıntılar olduğunda insanların hep Avrupa’ya kaçma arzusu var, değil mi? İşte bu, Avrupa’daki sosyal devlet anlayışının akıllıca işlemesi sonucunda oluşan refah toplumunun çekici özelliğinden kaynaklanıyor.

Peki, refah toplumu olmak o kadar kolay mıdır?

Evet, çok kolaydır. Avrupa’daki sosyal devlet anlayışı ve bunun halka dağıtımı, yerel belediyelerden başlar.

Çünkü yerel belediyeler, toplumun kalbidir. Merkezi hükümet halkın bu tür sorunlarına o kadar yakın değildir. Merkezi hükümet, sadece sosyal devletin işlemesi için finansmanı sağlamaktan sorumludur. Ancak Avrupa’da, Türkiye’deki gibi adam kayırma ya da partizanlık yoktur. Vatandaşlar, Anayasa’daki gibi eşittir. İşler böyle olunca da Türkiye’de ağızlardan düşmeyen sosyal devlet ve sosyal belediyecilik tıkır tıkır işler.

İşte buna şahit olduğum ve 40 yıldır yaşadığım İsveç’i örnek verebilirim. Sosyal devlet anlayışının en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olan İsveç’te işin lokomotifi belediyelerdir ve rolü de şöyledir:

İsveç’te belediyeler, sosyal hizmetlerin sağlanmasında ana sorumlu birim olarak önemli bir rol oynar. Sosyal hizmetlerin büyük bir kısmı, yerel yönetim olan belediyeler tarafından organize edilir ve sunulur. Belediyelerin sosyal hizmetleri nasıl sağladığına dair bazı temel unsurlar şunlardır:

1. Yerel Sorumluluk

İsveç’te sosyal hizmetler, merkezi yönetim tarafından belirlenen yasalar ve politikalar çerçevesinde yürütülürken uygulamadan belediyeler sorumludur. Belediyeler, sosyal hizmetlerin planlanması, finansmanı ve yürütülmesinden sorumludur. Belediyeler, yerel ihtiyaçları göz önünde bulundurarak sosyal hizmetlerin kapsamını belirler ve hizmetleri organize eder.

2. Sosyal Hizmetler Kanunu

İsveç’te sosyal hizmetlerin temelini oluşturan en önemli yasa “Socialtjänstlagen” olarak bilinir. Bu yasa, sosyal hizmetlerin sağlanmasında bireylerin refahını korumayı ve ihtiyaçlarına uygun hizmet sunmayı amaçlar. Belediyeler, bu yasaya uygun olarak sosyal hizmetlerin dağıtımını yapar.

3. Sosyal Yardımlar

Belediyeler, işsiz ya da geliri yetersiz olan kişilere sosyal yardımlar sağlar. Bu yardımlar, bireylerin yaşam standartlarını koruması ve temel ihtiyaçlarının karşılanması için verilir. Sosyal yardımlar geçici olmayı amaçlar ve bireylerin iş bulmalarını destekleyen programlarla entegre edilir.

4. Yaşlı ve Engelli Bakımı

İsveç’te belediyeler, yaşlı ve engelli bireylere yönelik geniş kapsamlı sosyal hizmetler sunar. Evde bakım, huzurevi hizmetleri, kişisel bakım asistanları gibi hizmetler belediyeler tarafından organize edilir. Bu hizmetler, bireylerin kendi evlerinde mümkün olduğunca uzun süre bağımsız bir yaşam sürdürmelerini destekler.

5. Çocuk ve Gençlere Yönelik Hizmetler

Çocukların ve gençlerin korunması ve desteklenmesi, belediyeler tarafından sağlanan sosyal hizmetler kapsamında önemli bir yere sahiptir. Belediyeler, çocukların refahını sağlamak, aile desteği sunmak ve gerektiğinde koruyucu aile ya da kurum bakımı gibi çözümler sunmakla sorumludur. Ayrıca eğitim ve sağlık hizmetleri ile sosyal hizmetler arasında sıkı bir iş birliği bulunur.

6. Rehabilitasyon ve Bağımlılık Hizmetleri

Belediyeler, alkol, uyuşturucu veya diğer bağımlılıklarla mücadele eden bireyler için rehabilitasyon hizmetleri sunar. Bu hizmetler, bireylerin yeniden topluma kazandırılmasını ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini amaçlar.

7. İstihdam Destek Hizmetleri

Belediyeler, işsiz bireylerin iş gücü piyasasına geri dönmelerini sağlamak için çeşitli programlar yürütür. Bu programlar arasında mesleki eğitimler, rehberlik hizmetleri ve geçici istihdam projeleri yer alır.

8. Finansman

Sosyal hizmetlerin finansmanı büyük ölçüde belediyelerin topladığı yerel vergilerle sağlanır. Ancak merkezi hükümet de belediyelere belirli sosyal hizmet projeleri için fon aktarabilir. Belediyeler, bu kaynakları ihtiyaçlara göre dağıtır ve hizmetlerin sürekliliğini sağlar.

9. Katılım ve Şikayet Mekanizmaları

İsveç’te vatandaşlar, belediyelerin sunduğu sosyal hizmetlere katılım sağlayabilir ve geri bildirimde bulunabilir. Sosyal hizmetlerden memnun kalmayan bireyler, belediyeye ya da ilgili devlet kurumlarına şikayet başvurusunda bulunabilirler.

İsveç’te sosyal hizmetler güçlü bir yerel yönetim yapısıyla organize edilir ve merkezi yönetim tarafından denetlenir. Belediyeler, bireylerin refahını artırmaya yönelik geniş kapsamlı hizmetler sunarak sosyal adaleti sağlamaya çalışırlar.

Tandoğan Uysal