CHP’li Belediyelere Ekonomik Abluka İddiası

Knidos’un Geleceği Üzerinden Yerel Yönetimlerle Siyasi Mücadele
Muğla’nın Datça ilçesindeki Knidos Antik Kenti’nin Datça Belediyesi’ne ait iskele ve restoranının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmek istenmesi, yalnızca yerel bir tartışma olmaktan çıkıp ulusal bir boyut kazandı. CHP’li belediyeler bu hamleyi, yerel yönetimlerin gelirlerini keserek siyasi baskı kurma girişimi olarak değerlendiriyor. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, bir grup CHP’li milletvekili ve parti örgütü temsilcisiyle birlikte Knidos’ta incelemelerde bulundu ve durumu “CHP’li belediyeleri silkeleme operasyonu” olarak niteledi.

Aras, yaptığı açıklamada, “Bu girişim, CHP’li belediyelerin ekonomik gelirlerine göz dikildiğinin açık bir göstergesidir. Yerel yönetimlerin halkın yararına kullanmak üzere elde ettiği gelir kaynakları, merkezi yönetimin baskısıyla ellerinden alınmaya çalışılıyor” dedi. Knidos’taki devir hamlesinin yalnızca ekonomik değil, siyasi bir boyut taşıdığına dikkat çeken Aras, bunun CHP’li belediyelere yönelik sistematik bir uygulama olduğuna vurgu yaptı.

Gelir Kaynağına El Koymak: Yerel Hizmetleri Zayıflatma Çabası
Knidos’ta devri istenen alan, yıllardır Datça Belediyesi’ne önemli bir gelir sağlıyor. Bu gelirle bölgedeki altyapı hizmetleri, sosyal projeler ve kültürel etkinlikler finanse ediliyor. Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt’un da belirttiği gibi, belediyenin yıllık bütçesinin önemli bir kısmını oluşturan bu gelirden mahrum bırakılması, halkın doğrudan etkileneceği bir sonuç doğuracak.

Kurt, “Burada asıl mesele sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir sorundur. Bu alanın korunarak turizme katkı sunması ve halkın faydasına kullanılması gerekiyor. Devletin görevi yerel halkın yaşamını kolaylaştırmak olmalıdır, gelirlerini kesmek değil” diyerek tepkisini dile getirdi.

Tarihi Alanlar Bahane, Rant ve Baskı Şahane
Datça’daki durum, son yıllarda birçok CHP’li belediyenin karşılaştığı ekonomik baskıların bir devamı olarak değerlendiriliyor. CHP’liler, yerel yönetimlerin özerkliğinin sistematik olarak zayıflatılmaya çalışıldığını, bunun da halkın hizmet alma hakkını doğrudan etkilediğini savunuyor. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, bu tür hamlelerin “halkın iradesine karşı yapılan müdahaleler” olduğunu belirterek, Knidos’un korunması adına verilen mücadelenin yalnızca yerel değil, ulusal bir mücadele olduğunu söyledi.

Aras, “Knidos gibi önemli bir kültürel mirasın turizme kazandırılması ve halkın yararına işletilmesi yıllardır Datça Belediyesi tarafından sağlanıyor. Ancak bugün, bu gelir kaynağına el konularak belediyelerin eli kolu bağlanmak isteniyor. Bu uygulama, yalnızca Knidos özelinde değil, Türkiye genelinde CHP’li belediyelere yönelik bir ekonomik ablukanın parçasıdır” dedi.

Knidos Üzerinde Siyasi Baskıya Karşı Direniş
Knidos’taki bu gelişmeler, yerel yönetimlerin merkezi yönetim karşısında verdiği mücadeleyi bir kez daha gözler önüne serdi. CHP’li temsilciler, yerel yönetimlerin gelirlerini keserek halkın refahını düşürme girişimine karşı direneceklerini açıkladı. Bu süreçte Datça halkının da tepkisi oldukça güçlü. Yıllardır turizmden gelir elde eden köylüler, bu devrin gerçekleşmesi halinde geçim kaynaklarını kaybedeceklerini dile getiriyor.

CHP Datça İlçe Başkanı Sezai Öz ise konuyu bir başka boyuta taşıyarak, “Knidos, Datça’nın ortak belleğidir. Buradan elde edilen gelir, yalnızca ekonomik bir kaynak değil, aynı zamanda bölgenin kültürel zenginliğini korumanın da anahtarıdır. Böyle bir karar alınacaksa, önce Datça halkına sorulmalıdır” diyerek yerel halkın söz hakkına vurgu yaptı.

Tarihi ve Ekonomik Değer İçin Ortak Mücadele

Knidos’taki kavga, sadece bir iskele veya restoranın devri meselesi değil; yerel yönetimlerin gelirlerine, halkın refahına ve tarihi mirasın korunmasına yönelik ciddi bir mücadeleyi temsil ediyor. Datça halkı ve CHP’li yöneticiler, bu hamleye karşı birlikte direniyor. Sonuçta mesele şuna geliyor: Knidos, halkın ve tarihin ortak değeri olarak mı kalacak, yoksa siyasi hesaplarla rant projesine mi dönüşecek?

Knidos’ta neyin kavgası veriliyor sorusu artık daha net: Halkın çıkarı mı, yoksa siyasi baskı ve rant mı? Bu sorunun yanıtını, Datça halkı ve yerel yönetimlerin direnişi belirleyecek gibi görünüyor.

Tandoğan Uysal