İslam coğrafyasına, ekonomik olarak bakıldığında;

Günümüzde yaklaşık 1,9 milyarı aşkın, Müslüman yaşamakta olup, Dünya nüfusundaki payımızın % 22’e tekabül etmektedir.

Dünya nüfusun yaklaşık beşte birini teşkil etmektedir. Bu nüfusunda genel anlamda, yoksul ve az gelişmiş olduklarını görmekteyiz.

Dünya’da, Türk coğrafyası dahil 57 İslam ülkesi vardır.

Toplam Dünya içindeki GSMH yaklaşık 105 trilyon doların, 12 trilyon Doları İslam ülkelerindir. Dünya GSMH %8,75 tekabül etmektedir.

Dünya GSMH yaklaşık onda biridir. Bu GSMH içindeki yerimiz, üretim değil daha çok hazır petrol, doğalgaz ve madenler den elde edilen satışlardandır.

Üretim yapan ülkelerin sayısı, az olmakla birlikte, daha çok başlıca tarımsal ürünlerde ürettiklerini görmekteyiz.

Dünyadaki İslam ülkelerini incelediğimizde;

En az gelişmiş ülkeler kategorisinde; Dünyadaki 48 ülkeden 22’si İslam ülkesidir. Açlık sınırı altında yaşamaktadır. Düşük gelirde gelişmekte olan ülkeler kategorisinde; Dünyadaki 60 ülkenin 28’si İslam ülkesi olup ağır şekilde borçlu yoksul ülkelerdir.

Düşük gelirli ve yiyecek sıkıntısı çeken ülkeler kategorisinde; Dünyadaki 70 ülkenin 33’ü İslam ülkesidir. Gelişmekte olan ülkeler kategorisinde; İslam Ülkesi 12 ülkeden 10 ülkenin geliri de başlıca petrol ve gaz ihracatçısı olduklarını görmekteyiz.

İslam ülkeleri arasında, büyük gelir farklılıkları vardır. En zengin İslam ülkesi ile en fakir İslam ülkesi arasındaki gelir farkı, 200 kat olduğu görülmektedir.

Buna en güzel örnek Katar ile Etiyopya ülkeleridir. Bugün Katar’ın kişi başı milli geliri 84 bin dolar iken, Etiyopya’nın kişi başı milli geliri 1981’den 2023’e kadar yaklaşık ortalama 400 dolar artmıştır. 

İslam coğrafyası, belli ülkelerde sadece enerji ihraç etmektedirler. Müslüman ülkelerin birbirleriyle ticaret ve işbirlikleri yapmadıklarını özellikle görmekteyiz.

Son dönemde Türk Devletleri Teşkilatı ekonomik işbirliklerinde ciddi çalışmalar yaptıklarını görmekteyiz. Gelişmişte olan D8 ülkelerinde ticaretin geliştirilmesi konusunda yoğun çalışmalara başladıklarını bilmekteyiz. İstenilen sevide olmasa da, gayretli yoğun çalışmalar devam etmektedir.

İslam ülkelerin üretici olmaktan çok tüketici konumunda olduklarını görmekteyiz. İslam ülkeler arasında, böyle bir ekonomik altyapı ile işbirliklerin gelişmesi, bu şekilde hiç kolay olmayacaktır.

Seküler sömürü Kapitalist ekonomi sistemi; İslam ülkelerinin, her türlü kaynaklarını yıllarca yine acımasızca sömürmektedir.

Sömürüye neden sessizsiniz? Neden ilgisizsiniz? Neden çözüm üretenlere görmezden gelirsiniz? Sömürü sistemine neden ısrarla sahip çıkarsınız?   

Türk İslam coğrafyasında, başta Filistin, Doğu Türkistan, Myanmar daha birçok coğrafyalarda, yıllarca katliam ve insanlık dışı uygulamalar yapıldı, görmediniz mi? 

Uluslararası örgütler, İnsan hakları örgütleri, gördükleri, bildikleri halde, bu yaşanan insanlık vahşetine, şahit oldukları halde yıllarca seyretmediler mi?

Bu İnsanlık vahşetini, gözyaşını, acıları bize televizyonlar da, canlı olarak yıllarca ayrıca seyretmediler mi?

İnsanlık vahşetini yaşatmadılar mı? Bilmelerine ve görmelerine rağmen, devamlı yıllarca İslam Ülkelerini sömürmediler mi? Yapılan onca vahşete ve acılara seyirci kalmadılar mı?

Seküler sömürü Kapitalist sistemin, İnsanlık vahşeti ortada olmasına rağmen, neden halen ısrarla Kapitalizm uygularsınız?

Arap baharı ile İslam Dünyasında, İnsanların özgürce yaşayacaklarını, demokrasi geleceğini, baskı altında değil de özgürce yaşayacakları yalanı ile inandırıp, coğrafyayı sömürmek için daha da acımasızca çökmediler mi?

Ardından darbelerle, katliamlarla İslam ülkelerini, Müslümanları birbirlerine düşürmediler mi? Birbirlerine düşman etmediler mi?

İslam ülkelerini yıllarca sömürerek, Müslümanlara acı çektirdikleri, İnsanlık vahşetini görmediniz mi?

Suriye’de yaklaşık 14 yıl süren iç kargaşa, sürgün edilen, işkence edilen, öldürülen insanlar, parçalanan ailelerin, İnsanlık ağıtlarını, yaşadıkları acılarını görmediniz mi?    

Gazze’de yaşanan, Dünya’da bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş açık hava hapishanesinde, çoluk çocuk ve kadın demeden, İnsanlık katliamını, vahşetini halen görmediniz mi?

Daha neyi bekliyorsunuz? İnsanlığı yok edecek olan, Seküler sömürü Kapitalist Sistemini, neden halen ısrarla devam ediyorsunuz?

Türk İslam Dünyasına, yapılan bu Kapitalist sömürüye karşı ihtiyacı, daha adil bir model olan, üretim odaklı Ahilik değerimizdir. Neden uygulamalı olarak sahada sahip çıkmıyorsunuz? Daha neyi bekliyorsunuz?

İnsanlık bu yapılan sömürü ve vahşete karşı, artık sessiz kalmamalıdır.

Türk İslam coğrafyası, İslam Medeniyetimizi yeniden ihya ve inşaa edecek, Vakıf Medeniyetimizi, yeniden tekrar canlandırmalıdır. Ahilik temelindeki Vakıf Sistemi’ne, sahip çıkarak, acilen uygulamaya geçilmelidir.    

Sevgi, Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah

NurHan Keleş