Türkiye’de hayat pahalılığı artık sokakta, simidin gölgesinde okunuyor.
Bir zamanlar martılara atılırdı, şimdi kendimize bile yetmiyor
Türkiye’nin ekonomik tablosunu anlamak için makro verileri incelemeye gerek yok. Bir zamanlar sahil kenarlarında martılara atılan, sokakta her gelir grubundan insanın rahatça alabildiği simit, bugün lüks haline geldi. Simit artık sadece açlığı bastıran bir yiyecek değil, hayat pahalılığının simgesi oldu.
15 TL’ye dayandı, 30 TL kapıda: Simit bile alınamıyor
Birçok büyük şehirde simit 15 TL’ye ulaşmış durumda. Simitçi esnafı artan maliyetler nedeniyle fiyatı 30 TL’ye çıkarma hazırlığında. Un, susam, elektrik ve kira başta olmak üzere tüm ara girdilerdeki artış simitçileri zorlarken, bu fiyat artışı alım gücü düşen vatandaş için daha da acı bir tabloyu ortaya koyuyor. Simidin yanına bir de çay eklendiğinde, asgari ücretlinin sokakta ayakta karnını doyurması bile ciddi bir harcama haline geliyor.
Eskiden en yoksulun umuduydu, şimdi erişilmez oldu
Bir simit bir çay, en yoksulun öğünüdür derlerdi. Şimdi o öğün bile lüks oldu. Eskiden sabah okula giden çocukların beslenme çantasına konulan bir simit, bugün birçok ailenin almayı iki kez düşünmek zorunda kaldığı bir ürün haline geldi. En düşük gelirli vatandaşlar için bile simit almak artık kolay değilse, orası artık sözün bittiği yerdir.
Esnaf da çıkmazda: Elektrik, girdi maliyeti ve müşteri kaybı
Simit fiyatlarındaki artış sadece vatandaşın değil, esnafın da kabusu. Elektrik faturaları, artan malzeme fiyatları ve düşen satışlar simitçileri kara kara düşündürüyor. Kazanamayan esnaf, fiyat artırdığında müşteri kaçırıyor; artırmadığında ise zarar ediyor. Alım gücünün bu denli düştüğü bir ortamda sokak satıcılarının da ayakta kalması mucizeye dönüşüyor.
Simit fiyatı seçim korkusu kadar ağır
Ekonomik tablo bu denli karanlıkken, iktidarın erken seçim çağrılarına kulak tıkaması da anlaşılır hale geliyor. Çünkü sandığa giden bir vatandaşın cebinde simit parası yoksa, iktidarın sandıktan çıkma ihtimali de giderek azalır. Bu nedenle Türkiye’de sadece demokrasi değil, bir dilim simit bile artık erteleniyor.