1968 yılından sonra ilk gidişimdi. Heyecanlanmadım desem yalan olur. Hem anılarım, hem de mezun olacak öğrenciler arasında sevgili yeğenim Başak vardı.
O dönemlerde orta okul binasıydı. Şimdi Yunus Emre Anadolu Lisesi. Okulun ana binasına ek bina yapılmış. Girişteki idare katı çok karışık ve dağınık görünümdeydi.
Okul mezuniyet töreni düzenliyor, bayrak devir teslimi yapılıyor. Ancak görünen o ki hiç prova edilmeden, tören hazırlama komitesi oluşturulmadan yapılmış. Çalakalem bir törendi.
Olsun bir başlangıç her şeyin ilki olduğu gibi bundada bir ilk diyelim.
Acemiliklerin ve kontrolsüz yapılan çalışmanın sonunda,
İstiklal marşına cübbesini giymeden katılan öğrenci, öğrencilerin genç kıza yakışan tarzda olmayıp sanki düğüne giden küçük hanımlar gibi abartılı makyajlar, giysileri.
Belki gençlik için mezun olmak bir düğün olarak kabul edilebilir.
Birde dikkat çeken önemli bir fotoğraf ise 84 öğrenci arasında özellikle kız öğrencilerde Obezite sorunu var. Kilolu öğrenci yaklaşık yüzde 10-12 civarında.
Başta sınıf öğretmenleri, beden eğitimi, sağlık bilgisi dersine giren öğretmenler ve veliler bu konuda öğrencilere doğru beslenmeyi ve enerji ihtiyacı ve enerji tüketimi arasındaki dengeyi kurmalarının önemini anlatmalılar.
Okul kantininde satılan gıda maddelerinin denetimleri sıkı yapılmalı.
Okul bahçesinde yapılacak tören alanı temizliği/ düzenlemesi yapılmaz mı? Atatürk büstü ve çevresi çöplük gibi.
Olsun bütün bu eksiklere rağmen güzeldi.
Yeni hayata atılacak gençler çok mutlu idiler.
Bunu görmek bizlere yeter.
Okul – aile – işbirliği oldukça önemli.
Öğretmenlerin mesleği severek yapması çok önemli.
Liyakat gerçekten olmazsa olmaz.