7 Nisan Pazar günü sosyal medyada başta Muğla genelinde mesleklerini icra eden değerli basın mensubu kardeşlerimin büyük hassasiyeti, duyarlılığı gösterdiği takdire şayandır. Hepsini tebrik ediyorum.
Nedir bu infiale sebep olan olay?
Muğla’nın dünyanın cennet köşelerinden olarak kabul edilen Akbük koyunda yüzyıllık ağaçların katliamı.
Evet ardı arkası kesilmeye kınama mesajları üzerine yerinde görmek üzere Akbük koyuna gittim. Denizin hemen yanındaki insanların altına iskemle koyup, hasır serip oturdukları, çocuklarını gölgesinde uyuttukları ağaçları bıçkı keser makinesi ile kesmişler.
Bazı fotograflar aldım. Yazık, bunlar insan olamaz. Neden böyle bir şey yaparlar. Anlamak mümkün değil. Hangi ruh hali ile o ağaçları katlettiniz.
Bunu yapan ya da yapanlar, yaptıranlar;
- Bizim okuduğumuz okullarımızda eğitilmiş olamazlar.
- Bizlerle aynı havayı solumuş, aynı sudan içmiş olamazlar.
- Bunu yapanlar ülkemizin kültüründen, dininden beslenmiş olamazlar.
Kısacası bunu yapanlar insan olamazlar. Olay yerine gittiğimizde Jandarma olay yeri ekibi, Muğla Menteşe belediye başkanı sayın Bahattin Gümüş de orada idi.
Akdeniz çevre platformu, bir çok gazeteci, çevreci dernek temsilcileri de oradaydı. Sivil vatandaşlar yerel halk Akbük koyuna akın etmişti. Menteşe belediye başkanı sayın Gümüş ile olayı olayı değerlendirme fırsatı da buldum. Başkan oldukça üzgün, bir o kadar da şahsındı.
Son yıllarda halkın Akbük koyu (gitmeleri, denize girmeleri fiyatların yüksekliği keyfi fiat uygulamaları nedeni ile) hep şikayet konusu olmuştu zaten. Orada bulunanların genel kanaati şezlong koyup, para kazanmak için kesildiği yönünde.
Hatta vatandaşlardan birisi belediye başkanına;
“Bu olmasaydı, yakacaklardı, daha önce bu durumu ihbar ettim” dedi.
Evet bu vicdan yoksunlarının yaptığı bu katliam nasıl bu kadar kolay yapılabildi? Sorusuna cevap aramak gerekecek.
Sayın Bahattin Gümüş’e; kamera olup olmadığını sordum?
Sayın başkan yalnızca Ertuğrul Özkök’ün evinin olduğu yerde kamera olduğu, ancak olayı ne kadar görüntüleyebildiği konusunda bilgilerinin olmadığını belirtti. Sayın başkan gerçekten hem çok şaşkın hem de çok üzgündü.
Bunu yapanlar mutlaka en ağır şekilde cezalandırılmalı.
Bu 30-40 ağacı şezlong koymak için kesenlerin (katledenlerin) ya da azm ettirenlerin öncelikle tespit edilmesi, ticari faaliyetlerden men edilmesi ya da edilmeleri elzem olmuştur.
Bundan sonra bu tür olayların önüne geçmek için;
- Mobesa güvenlik kamera sistemlerinin kurulması şarttır.
Geçen yıl yine Akyaka Çınar da sahilde bir bölüm çevresi kapatıldı. Gerekçe olarak da denize girenlerin çantalarından cep telefonlarının, bazı eşyalarının çalınması olarak açıklandı.
Elbette ki örnekte belirttiğim hırsızlıkların, ağaç katliamlarının, hatta buralara giren çıkanın kontrol edilmesi gerekir.
İşte bütün bunları önlemek için kamera sistemi kurulmalı.
Turizm İl Müdürlüğü, Muğla Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü, Muğla Büşükşehir Belediye Başkanlığı entegre çalışılmalı.
- Koyların işletilmesi için ihalelerin şeffaf, titizlikle yapılması
Büyükşehir belediyesi ve ticari işletmeleri ihaleye katılabilmesi
- Denge denetim sistemi işletilmedikçe sorumlu bürokratlarda hata yapmaya devam edecektir.