Genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak üzere, emniyet ve jandarma teşkilatları bünyesinde silahlı kolluk olarak istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçiliği sistemi; 11.06.2020 tarihinde kabul edilen 7245 sayılı Kanunla kurulmuş gibi gözükse de, 22.07.1966 tarihinden bu tarafa bulunmakta.
Çarşı ve mahalle bekçileri ile ilgili yeni kanun ihtiyacı ortaya çıktığından, 7245 sayılı Kanun kabul edildi.
Mobilize olan ve “yaya” olarak sürekli hareket eden, görevli oldukları mülki sınırlar içerisinde halkın istirahatini, sağlığını ve selametini gözetip korumakla yükümlü olan çarşı ve mahalle bekçilerinin; “üstün kamu yararı” kriteri bakımından gerekli olduğu, polise ve jandarmaya tanınan yetkilerin bir kısmını kullanmaya yetki kılınmaları “kişi yararı” aleyhine olacağı ileri sürülse de, “kamu düzeni” kavramı ve bu kavramın içine aldığı “kamu barışı”, “kamu esenliği” kavramları ile kişi hak ve hürriyetlerinin korunmasında faydalı olacağı birçok kesim tarafından kabul görmüş bir ifade.
Bu şekliyle ihtiyaca karşılık vereceği düşünülen bekçilik sistemi, özellikle mahalle düzenlerinde bir güven unsuru olacaktır.
Çocukluk dönemlerimizde bekçileri mahalle ve sokaklarda varlıklarını hissettirmeye yönelik çaldıkları düdüklerle hatırlarız.
Şimdiki düzenlemeyle yetkileri arttırılmış ve kapsamlı bir hale getirilmiş bir bekçilik sistemi faaliyete geçirildi diyebiliriz.
Bekçilik sistemi, güvenlik güçlerine takviye anlamında önemli bir lojistik kuvvet olacaktır, geçmişte de olduğu gibi.
İhtiyaç olmasa tekrar gündeme gelmezdi herhalde.
Genç yaştaki birçok gencimize istihdam sağlayan da bir uygulama denilebilir.
Bu anlamda bekçilik sistemi, ülkemize bir kere daha hayırlı olsun.
***
Gelelim bekçilik vazifesiyle görevlendirilmiş genç kardeşlerimize.
Bizim yaptığımız iş, vatandaşlar tarafından gündeme getirilmesi istenen konuların ihbar ya da bilgilendirmelere açık bir iş.
Halkımız artık duyarlı. Geçmiş dönemlerde ihbarda bulunmaktan ya da herhangi bir bilgi verirken çekinen vatandaş, günümüzde artık kamu yararı içeren bir konuda dikkatini çeken bir şey olduğunda durumu ilgili yerlere aktarmaktan imtina etmiyor.
Yani ihbar mekanizmamız gelişirken, bizlerin de yaptığı işi, yurttaş gazetecilik adı altında artık vatandaş da yerine getirir oldu.
Vatandaş, gözlemliyor, sorup, sorguluyor.
Bu nedenledir ki vatandaş, dikkatini çeken konuları çözüm odaklı olduğuna inandığı mercilere bildirmeyi ötelemiyor.
Bizde vatandaşın başvurduğu bir mesleği yerine getiriyoruz. Yani sözünü ettiğimiz çözüm odaklı görülen, etki sahibi bir mesleği icra ediyoruz.
Tabi kişisel değil kamu yararı anlamında.
Bekçi kardeşlerimizle ilgili belki kolay kolay kimsenin dikkatini çekmeyen adeta algıda seçicilik diyebileceğimiz bir husus vatandaş tarafından bizlere aktarıldı.
Ne miydi bu husus?
Sokak ve mahallelerde gördüğümüz bekçilerin üniformalarının bir parçası olan şapkalarını takmadıkları ve şapkalarının bellerindeki silahta asılı olduğuydu.
Bekçi arkadaşlarımızın tamamı genç delikanlılardan oluşuyor. Saç-baş elbette görüntü için önemli ama bu görüntü sivil zamanlarda ön planda olmalı.
Vatandaş haklı.
Bekçiler üniformalarının bir parçası olan şapkalarını takmalı.
Vatandaş görüyor, izliyor ve bildiriyor.