Bülent Ersoy, Türkiye'nin sanat dünyasında çok önemli bir figürdür ve cinsiyet kimliği veya kişisel tercihleri ne olursa olsun, müziğe ve sanata katkıları tartışmasızdır.
Onun sahnede ya da sosyal ortamlardaki varlığı, sanatı ve kültürel katkılarıyla değerlendirilmelidir.
Bu bağlamda Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin, Bülent Ersoy ile aynı karede yer alması ya da bir sahnede "Mandallı" gibi yerel bir halk oyununu birlikte oynaması, sanatın ve kültürel birlikteliğin doğal bir parçası olarak görülmelidir.
Tamer Mandalinci’nin Bodrum’un düğünlerdeki yöresel dansını Bülent Ersoy’un sahnesinde oynaması da ayrı bir olaydır. Tamer Mandalinci böylece Bodrum’un bu yöresel dansını sergileyerek bir Belediye Başkanı olarak Bodrum’un Türkiye çapında tanınmasına katkıda bulunmuştur.
Bazı çevrelerin bu duruma tepki göstermesi büyük ölçüde önyargılardan kaynaklanabilir. Türkiye’de farklı bireylerin, cinsiyet kimlikleri ve tercihleri ne olursa olsun, birlikte sanat yapabilmesi toplumsal hoşgörünün bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Bülent Ersoy’un bir duayen olarak sanat camiasındaki yerini düşünürsek, onunla birlikte sahnede bulunmak ya da ona saygı göstermek bir ayrıcalık olarak görülmelidir.
Bülent Ersoy gibi büyük bir sanatçının bir etkinliğe katılacak olması, o bölgedeki düzenlemeler ya da temizlik gibi hazırlıkların yapılmasını gerektirebilir, bu da tamamen normaldir.
Zira bu tür düzenlemeler, bölgeye gelen herhangi bir ünlü sanatçı ya da etkinlik için de yapılabilir. Burada önemli olan, kişisel tercihler yerine sanatın ve kültürel değerlerin ön plana alınmasıdır.
Tamer Mandalinci’nin daha önce Bülent Ersoy ile çekilen fotoğraflarının sansasyonel bir şekilde eleştirilmesi, bu tür önyargıların bir yansımasıdır.
Sanat ve kültür, toplumları birleştiren evrensel değerlerdir ve kişisel tercihler ya da farklılıklar sanatın önünde bir engel olmamalıdır. Bu tür tepkiler yerine, insanların sanatı ve kültürel zenginlikleri paylaşarak birlikte yaşayabilmelerini teşvik etmek daha yapıcı olur.
Tamer Mandalinci’nin sahnede Bülent Ersoy’a dönerek, titiz olduğunu bildiği için sokakları yıkattığını söylemesi ise yalnızca Bülent Ersoy için değil, tüm Bodrumlular için de yapılması gereken bir durumdur.
Tandoğan Uysal