Bodrum’un yıllardır çözülemeyen su sorunu bir kez daha gündemde. CHP’li Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın açıklamalarına göre, tıpkı selefi Osman Gürün gibi, kendisi de Bodrum’un su ihtiyacını giderecek projeler için dış kredi bulmuş ancak Cumhurbaşkanlığı onayına takılmış.
Bodrum’un Susuzluğu: Siyasetin Gölgesinde Bir Kriz
Bodrum, yaz aylarında artan nüfusuyla kronikleşmiş su sıkıntısını her yıl daha ağır bir şekilde hissediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin su krizini çözmek için uluslararası finans kuruluşlarından sağladığı dış kredi, merkezi hükümetin onayına takılmış durumda. Bu süreç, Muğla’daki CHP’li yönetimlerin yıllardır yaşadığı bir sorunu yeniden gündeme taşıyor: Belediye kredilerine siyasi engel mi konuluyor?
Cumhurbaşkanlığı Onayı: Teknik Gereklilik mi, Siyasi Engel mi?
Ahmet Aras’ın iddiasına göre, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin başvurduğu 62,5 milyon avroluk dış kredi üç yıldır Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmadı. Aynı durum daha önce Osman Gürün döneminde de yaşanmıştı. CHP’li belediyeler, merkezi hükümetin kendi yönetimlerindeki yerel idareleri finansal olarak zor durumda bırakarak hizmetlerini kısıtladığını savunuyor.
Eğer bu kredi gerçekten teknik bir nedenle onaylanmıyorsa, neden bu gerekçeler şeffaf bir şekilde açıklanmıyor? Eğer siyasi bir karar söz konusuysa, bu durum yerel yönetimlerin halka hizmet etmesini engellemek anlamına gelmiyor mu?
Demokrasi Kimin İçin Çalışıyor?
Türk siyasetinde demokrasi, halkın menfaatlerini mi yoksa partiler arası rekabeti mi gözetiyor? Muğlalılar, kendilerine daha iyi bir yaşam sunacağı söylenen projelerin bürokratik veya siyasi engellere takılmasını anlamakta zorlanıyor. Sonuçta, olan yine halka oluyor; susuzluk çeken Bodrumlu vatandaşlar çözüm beklerken, siyasi tartışmalar devam ediyor.
Bu sorunun gerçek nedenini açıklayabilecek biri varsa, anlatmasını bekliyoruz. Çünkü şu an görünen tablo, siyasi rekabetin halkın yaşam kalitesinin önüne geçtiği yönünde.