Gün geçmesin ki canım ülkede “Daha fazla ne olabilir?” derken “Bunu da mı yaptınız?” isyanını etmeyelim. İstanbul'da Yenidoğan Çetesi, bebek hastalar üzerinden birçok hastane ile anlaşarak uygun ve yeterli olmayan tedavi yöntemleri ile bebeklerin ölümüne sebep oldu.
Olay nasıl ortaya çıktı?
Olayın ortaya çıkışı bir ihbarla başlıyor. 27 Mart 2023 tarihinde mağdur bir anne CİMER’e İstanbul’da olan bu olayları ihbar ediyor. 1 ay sonra İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne iletiliyor, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü emniyete iletiyor. Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığından inceleme talep edince Sağlık Bakanlığı durumu öğreniyor. Emniyetin dinlemesine 10 bebeği göz göre göre ölüme terk edilmesinin konuşmaları takılıyor. Bu esnada hâlâ hastaneye yönelik soruşturma başlatılmıyor ve delil toplama esnasında ölen 10 bebek için müdahale edilemiyor.
Yenidoğan Çetesi
Çetenin başında Doktor Fırat Sarı yer alıyor. Fırat Sarı İstanbul'daki Özel Reyap Hastanesinde görev yapmakta ve aynı zamanda Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibidir. Dr. Fırat Sarı diğer hastanelerle anlaşma yaparak “sizin hastanenizin yoğun bakımını dolduracağım” diye para karşılığında anlaşma yapıyor.
Sadece para için!
SGK’dan para almak için bebekleri yoğun bakıma yatırıp bakımsızlıktan öldürdüler.
Düşünsenize bebeğiniz doğuyor sağlıkla kucağınıza alıp eve götürüyorsunuz ve hastalanınca 112’yi arıyorsunuz. 112’nin içine yerleşen çete üyeleri sizi anlaşmalı olduğu hastaneye yönlendirerek bebeği gereksiz yere yoğun bakım ünitelerine alıp bebeğinizin ölümüne sebep oluyor. Sadece yeni doğan bebeklerin değil 1 yaşına girmiş, diş rahatsızlığı sebebiyle bu hastanelerden birine tedaviye götürülen sapasağlam bir bebeğin de uygunsuz tedavilerle ölümüne sebep oldukları da ortaya çıktı. İşin daha ilginç tarafı bu olay yaşanalı 17 yıl olmuş. Nisan ayında başlatılan operasyonda 22 şüpheli tutuklandı. Tutuklanan kişilerin serbest bırakılması için savcı tehdit edildi. 11 Ekim’de savcının ailesinin bilgilerini çeteye servis eden şüpheliler yakalandı. Öyle bir skandal ki içinde doktor, hemşire, avukat isimleri geçebiliyor.
Yeni doğan çetesi skandalına Muğla’da da birçok siyasi parti ve STK tepki göstererek faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
CHP Muğla Örgütü Sınırsızlık Meydanı’nda Yenidoğan Çetesi’ne tepki konuşması yaptı.
CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, “Bu trajedi Türkiye dışında dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşansaydı o ülkede yer yerinden oynardı, gök kubbe hükümetin başına yıkılırdı.’’ dedi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Zafer Partisi Bodrum İlçe Teşkilatı Yenidoğan Çetesi’nin uyguladığı katliamda yaşamını yitirdiği bebekleri anmak ve tepkilerini dile getirmek için siyah kurdele dağıtımı gerçekleştirdi.
Menteşe’de Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelen sağlık, emek ve meslek örgütleri, “Sağlıkta ticaret, ölüm demektir” yazılı pankart açarak, İstanbul’da bebeklerin ölümüne neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik açıklama yaptı. Sağlıkçılar, “Sağlıkta dönüşüm ölüm getirdi!”, “Sorumlular hesap vermeli!” sloganları attı. Sağlıkçılar adına basın açıklamasını Muğla Tabip Odası Başkanı Çetin Erdolu, okudu.
Nasıl Güveneceğiz?
Olayın ardından birçok kişi ihbarda bulundu. Sadece bebeklerin değil, annesini babasını bu hastaneye götürenlerin de bu çetenin eline düşüp aile fertlerini kaybettikleri de ortaya çıktı. Hastaneler özel olsa bile işin içine karışan 112 toplumun güvenini sarstı. Yenidoğan bebekler üzerinden para kazanan göz göre göre ölüme terk eden vicdanından yoksun insanların toplumda yapabileceklerini düşünmek istemiyorum. Devletin SGK’dan ettiği zarar ise tahmin bile edilemeyecek büyüklükte. Bu çetenin birkaç doktor ve 112 çalışanı ile yürümeyeceği ve arkasında başkalarında olduğu da tartışma konusu.