Bu soruyu hayatımızın her döneminde sormuşuzdur.
Çağdaş gelişmiş toplumlarda zaman çok değerledir. 1 dakika bile önem arz eder.
Bu ülkelerde elektrik kesintisi, su kesintisi, telefon, internet kesintilerinin 1-2 dakikası bile çok önemlidir.
Ancak bizde herhangi bir duyuru yapılmadan bir anda elektriğin, bir anda suyun yada doğal gazın, internetin kesildiğini pekala görebilirsin...
Sağlıkta da zaman oldukça önemli. Sağlık hizmeti sunmak, hayat kurturmak için ilk ve acil yardımda zaman olur saniyelerle yarışırısın.
Çünkü hayat ucuz bir şey değildir. Kolay kaybedilecek göz ardı edilecek bir durum asla ve asla olamaz.
Eğitimde de durum farklı değil. Bir gencin dolayısıyla toplumun geleceği ülkeler için oldukça önemli.
Ülkenin inşaasında eğitimin yeri ve önemi gelecek için mihenk taşı olmasından kaynaklanıyor.
Ama üzülerek belirtmek isterim ki eğitim camiasında bazı şeyler yanlış gidiyor.
Son raporlara bakıyorsunuz. Öğretmenler alan sınavlarında adeta dökülmüş. Başarı oranları yüzde 10-15’lerde.
Öğrencilere bakıyorsunuz lise seviyesine gelmiş çocuk okuduğunu anlamıyor.
Muhakeme etme, düşünme yok. Özellikle analitik düşünen öğrenci yok.
Sınavlarda başarı oranları oldukça düşük.
Bu durumu sorgulayan ne veli ne yönetici var.
Son günlerde 100-150 özel okulun kapandığı haberleri duyuyoruz.
Yaklaşık 5-6 yıl önce başlayan özel okul furyası bu günlerde çöküş dönemine girdi.
Açılırken bu okullara izin verme noktasında mı hata yapılıyor?
Benim adamım bir özel okul sahibi olsun diye mi yapılıyor?
Sorularının cevabını herkes kendine göre verebilir.
Ancak bu okulları kuran girişimciler çok kısa sürede ben bu işten vazgeçtim kapatıyorum diyememeli.
Muğla’da bunun örneği 1995-96’da yaşandı. Bir özel ilköğretim okulu açıldı.
3-4 yıl sonra bu okul kapandı.
Çocukların ve velilerin mağduriyetini hatırlıyorum.
Özel okul açacak girişimcinin bir çok yönden analizi gerekli.
Özel okulun öğrenci kapasitesine göre en az 10-15 yıllık hizmet verebilecek kaynak gösterebilmesi gerekiyor.
Ayrıca devletinde bu anlamda yapması gerekenler, alması gereken önlemler var.
Açılacak özel okulların fiziki şartlarını yerine getirip getiremeyeceği, eğitim teknolojileri bakımından yeterli olup olmadığı, akademik kadronun standartlara uygun olup olmadığı, okul güvenlik önlemleri ve güvenlik kadrosunun yeterliliği yetkililerce kontrolü dikkatle yapılması gereken en önemli değerlerden olmalı.
Çünkü bir toplumun geleceği bu kadar ucuz olmamalı.
Son dönemde konuşulan önemli bir konu Eğitimde Yapay Zeka uygulamaları, MEB bu konuda önemli çalışmalar yapıyor.
Hatta 2019 yılı yapay zeka eğitim ve uygulama programı bile hazır hale getirildi.
1 ocak 2019’da başlayacak 31 Aralık 2019’da bitecek, 12 aylık bir program.
Eğitimde amaç;
- Bilgi ve yetenek edinmek ve akılda tutmak.
- Edinilen bilgi ve yetenekleri anlamak.
- Edinilen bilgi ve yetenekleri etkin kullanmak.
(Öğrenilenin aktarılması öğrenilenin yeni alanlara uygulanması, yeni sorunların analiz edilmesi ve çözülmesi yeteneğinin oluşması) ise çocuklarda öğrenmeyi kolaylaştırmak, beceri kazanmış bireyler mezun etmek adına eğitim teknolojileri elbette kullanılmalı.
Ancak kullanılacak alanların sınırlı olmasında yarar var. Hiçbir yapay zeka nitelikli bir öğretmenin yerine geçemez.
Çünkü öğrenci ve öğretmeni arasındaki o duygusal bağı çözecek bir sistem yok henüz.
Bir sonraki köşe ( kentlerin geleceği bu kadar ucuz olamaz.)