Yöneticilik yalnızca emir talimat vermekle olmuyor, olmazda.
Sadece bürokrasi yönetimi için değil bahsettiğim yöneticilik. Küçük nüans farkları olsada siyasette, STK’larda yöneticiyseniz, hizmet üretmek istiyorsanız siz şucusunuz, bucusunuz sorularından, ithamlarından önce bu işi yapmak için liyakat sahibi misiniz sorularına cevap aramalısınız.
Elbette bir siyasi parti kendi insanları ile çalışmak isteyebilir.
Ancak, kendi insanları içindeki liyakat sahibi bireyleri aramak zorunda.
Özelliklede yönetici görevlendirmelerinde, bazı kriterleri (uluslar arası) aramak, durumundasınız. Gelişmiş güçlü ülkeler bunu yapar.
Yönetici konumuna getireceğiniz insan kişilik olarak başka canlılara şiddet uygulamasına fırsat vermez göz yummaz, çalışanlarına mobing uygulamaz, çalışanlarına eşit mesafede olur, adil davranır.
Ancak görüyoruz ki alabileceği en üst eğitimi almış bürokratlar ve akademisyenler bile mobing uygulayabiliyorlar.
Sabah Muğla’da eski devlet hastanesinde bir duruma şahit oldum.
Poliklinik hizmeti veren 1. Kat dahiliye uzmanlarının olduğu bölümde hava sirkülasyonunun olmadığı, kötü kokuların sabahın erken saatinde bile salonda etkili olduğu sırada beleyenleri rahatsız edici boyutta olduğu gözlenmekte.
2.kata çıkıyorsunuz, bir poliklinik sekreteri yok, 08.30 itibarıyla 50. Hasta sırası verilmiş, buda demektir ki akşam mesai saati bitimine kadar hasta sayısı 80-90 civarında olacaktır.
Bu hastaların tamamının muayenesinin tam yapılabilmesi, reçeteleri sağlık bakanlığı portalına girmesi layıkıyla yapılamayacaktır.
Doktorun sekreter talep etmesi durumunda, yönetici asistanı olduğunu tahmin ettiğim kişinin cevabı “idaremiz öyle uygun gördü” şeklinde.
Bu ne demektir? Ben nasıl uygun görürsem sen onu uygulayacaksın mantığıdır.
Bırakın artık.
Senin annen, baban, kayın validen Ak Partiden, CHP’den demeyi.
En iyi iş üreteni, en iyi yöneticilik yapanı tercih edin.
Mobing bir insanlık suçudur bunu herkim uyguluyorsa engel olun.
El İnsaf, Biraz Vicdan