Türkiye’de yok efendim Bodrum esnafı kazık attığı için sahiller boş kalmış edebiyatı bir kere şişirme ve bilinçli çıkarılmış bir edebiyattır.

Türkiye’deki yüksek enflasyonu o Bodrum’daki esnafta yaşadı. Onlar da bu ülkede yaşıyor. Onların da kalbi Türkiye için atıyor. Onları bu şekilde öteleştirmekte hiç doğru ve etik değil.

Bu haberleri okurken, Bodrum’daki otelciden tutun da sokaktaki esnafa kadar nerdeyse katli uygundur gibi yazıları bile algılar olduk.

Bu ülkeyi bu yüksek enflasyona bu sokaktaki esnaf, otelci, turizimci, kasap, marketçi getirmedi.

Turizim sezonu diye bütün faturayı da özellikle de Bodrum’daki turizimciden çıkarmakta etik, ahlaki ve adil değil.

-Türk medyasının Bodrum’a bir özür borcu vardır

Ancak görünen bir şey var o da medyada Bodrum’un markasını kirletmek için özellikle medyada bir yarış oldu. Burada açıkça çok büyük haksızlık edildi. Türk medyasının Bodrum’a bir özür borcu vardır.

Türkiye’nin her yerinde yaşanan bu aşırı fiyat artışları ve ücretliye aynı şekilde yansımayınca ekonomik kriz başlamış oldu

-Türkler bu sene kötü ekonomik durumdan yazlıklarına gidememiştir

Yaz sezonun başlamasıyla insanlar haliyle bu nedenden dolayı yazlıklarına gidemedi.

Onun için sahillerin boş kalması Bodrum’daki turizimci ya da sokaktaki esnafla yakından uzaktan ilişkisi yoktur.

Türk ekonomisinin içine düştüğü krizden dolayı yerli turist yazlıklarına gidememiştir. Sahiller ondan boştur.

Bu Türkiye’nin her yeri içinde geçerlidir. Ancak izlediğimiz kadarıyla var sa yoksa tüm bunun günahı Bodrum’daki turizimciye ve esnafına çıkarıldı.

-Sadece Bodrum’da mı sahiller boş? Bunu niye yazan yok?

İşin en ilginç tarafı da hepsi ağız birliği yapmışcasına “Bodrum’un sahilleri boş”kaldı yazıyorlar. Peki Marmaris, Alanya, Kuşadası ve diğerleri dolu mu ? Bunu yazan niye yok.

Çünkü burada özellikle Türk medyasında ve iki haber kanalında Bodrum’a karşı bir karalama kampanya edebiyatı yürütülüyor. Bunun arkasında o kanalların Bodrum Belediyesi’nden para alamadıkları için böyle bir kampanyaya çanak tuttuklarına yönelik fısıltılar da ortada dolaşıyor.

-Erken rezervasyon iptali geliyorsa sende ikinci kartını aç


Yabancı turistler için de erken rezervasyon iptalleri nedeniyle bir iptalden kaynaklanan sıkıntı olduğu yönünde iddialar var. Madem böyle bir geri dönüş var ise senin de dönüş kabiliyetin olması lazım. Eğer senin rekabet gücün bu kadar ise minderde yenilirsin. Bugün bu yaşanıyor.

-Yunanistan ucuz algısı iyi yönetildi

Bu bir rekabet konusudur. Ticarette algıyı kontrol eden rekabeti kazanır. Bugün Türklerin bile ucuz olduğu için artık Yunan adalarına gitmeyi tercih ettiğine yönelik algı operasyonu çok başarılı yürütüldü. Bunu da bizimkilerde yedi.

Bakalım Türk turizimi bu Yunan rekabet algısından nasıl kurtulabilecek? İnşallah kalıcı olmaz.