Türk televizyon dizilerinde yer alan mafya ve şiddet temalı senaryoların toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Özel televizyon kanalları heyacanlı diziler yapıp reyting rekoru kırıp para kazanacak diye Türk toplumunun geleceğine kötü örnek oluyorlar.

-Toplum daha sağlıklıydı

Buna da bir dur diyen yok. Oysa RTÜK denen Radyo Televizyon Kurulu’nun bunu görmemesi de beni hayretlere düşürüyor.
Bugün geçmişe göre toplumda şiddet yönünde bir değişim görülüyorsa bu dizilerinde etkisi kesinlikle var.

-Her akşam Türk mafyası ile yatan kalkan bir Türkiye var

Her akşam şiddet, zorbalık, yasa dışı faaliyetlerin sıklıkla ekrana getirilmesi, özellikle genç izleyiciler üzerinde olumsuz model oluşturuyor.

Türkiye’de son yıllarda artan şiddet olaylarıyla bu diziler arasında doğrudan bir ilişki kurmak zor olsa da, medyanın toplumun değer yargılarına ve davranışlarına etkisi yadsınamaz.

-1970’lerin TRT’sinde böyle diziler yoktu

1970’lerde sadece TRT’nin yayın yaptığı dönemdeki içeriklerin, özellikle aile dostu ve toplumu eğiten programların yerini günümüzde şiddet ve entrika odaklı yapımların alması, toplumun genel ruh haline olumsuz bir yansıma yapıyor olabilir.

-1970’lerin TRT’sinde böyle mafya vari diziler yoktu

O dönemde yayınlanan “Tatlı Cadı”, “Uzay Yolu” gibi diziler, daha çok eğlence ve fantastik unsurlara dayanarak izleyiciyi farklı dünyalara taşırken, bugünkü diziler daha sert, karanlık ve gerçek dünyaya dair sorunları işliyor. Bu da izleyicinin olaylara bakışını ve toplumsal davranışlarını etkileyebilir.

RTÜK bunları neden görmüyor

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bu konuyu gündemine almalı ve televizyon yayıncılığında şiddet unsurlarının fazla yer bulduğu yapımların, toplum üzerindeki olası olumsuz etkilerini göz önünde bulundurarak, denetim mekanizmalarını daha sıkı çalıştırmalı.

Televizyon yapımcılarının reyting kaygısıyla her akşam mafya dizileri yayınlaması, kültürel değerlerin yozlaşmasına katkı sağlayabilir. Bu nedenle, toplumda pozitif rol modeller oluşturan, şiddetten uzak, yapıcı ve eğitici dizilere daha fazla yer verilmesi gerektiği açıktır.

Televizyonun toplum üzerindeki etkisini küçümsememek gerekir. Şiddet ve mafya unsurlarının sürekli ekrana getirilmesi, toplumun normlarını şekillendirir ve dolaylı olarak bu tip davranışları normalleştirebilir. Bu sebeple, televizyonun içeriklerini yeniden gözden geçirmek ve topluma daha yararlı içerikler sunmak, uzun vadede Türkiye’nin sosyal yapısını olumlu yönde etkileyebilir.

Ayrıca işin bir ilginç tarafı da bu dizilere destek veren Emniyet kuruluşlarına da dizi sonunda teşekkür ediliyor.

Tandoğan Uysal