Hep bir Türkiye özlemim var… Öyle bir Türkiye ki, sabaha uyandığında iktidarıyla, muhalefetiyle, tüm farklılıklarıyla birbirine kucak açan bir ülke olsun. Bir sabah kalksak ve televizyon ekranlarında, gazetelerin manşetlerinde, Meclis kürsülerinde tek bir ses yankılansa: “Biz birlikte Türkiye’yiz.”
Bu hayal, aslında hiç de uzak değil. Çünkü biz, bu topraklarda nice zorlukları birlikte aşmış, omuz omuza çarpışmış, aynı bayrak altında kader birliği yapmış bir milletiz. Cephede Mehmet, Ahmet, Hasan, Hüseyin nasıl yan yana savaştıysa, aynı kaderi paylaştıysa, neden bugün siyasette de bu millet için aynı kaderi paylaşmayalım?
Gerçek “Yeni Türkiye” Birlikten Doğar
Bugün siyasette sert sözler, derin ayrılıklar, kutuplaşmalar var. Oysa Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan, birbirimizi anlamak, aynı sofraya oturabilmek, farklılıklarımızı zenginlik olarak görebilmek değil mi? Yeni Türkiye dediğimiz şey, beton binalar, dev projeler, büyük yatırımlar değildir sadece… Gerçek “Yeni Türkiye”, birbirimize inşa ettiğimiz güven duvarlarıyla, milletçe kurduğumuz gönül köprüleriyle mümkün olabilir.
Birlik İçin Bir Sabah Yeter
Hayal edelim… Bir sabah uyanıyoruz ve siyasetin en üst kademesinden en küçük mahallesine kadar herkes, “Bugün Türkiye için ne yapabiliriz?” diye soruyor. Bir günlüğüne bile olsa kimse birbirini ötekileştirmiyor, herkes el ele veriyor. İşte o gün, Türkiye’nin asıl dönüşüm günü olur.
Bir kere de millet için, Türkiye için bunu yapın… Gelin, birbirimize değil, sorunlara karşı mücadele edelim. Siyasi rakipler değil, bu milletin emanetini taşıyan yol arkadaşları olduğumuzu hatırlayalım. Çünkü Türkiye, ancak birlikte yürürsek güçlüdür.
Ve o sabah geldiğinde, Türkiye’ye hep birlikte “Merhaba” demek ne güzel olurdu…