Malumunuz AK Parti 7. olağan büyük kongresi gerçekleşti.

Bu kongrede, MKYK üye sayısı 50’den 75’e yükseltildi.

Sayı yükselmiş olsa da AK Parti’nin yeni döneminde görev alan isimlerine göre manzarayı yorumlayanlar, çok fazla bir değişiklik olmadığı yönünde görüş birliğindelerdi.

Yani sıradan, ses getirmeyen bir liste görünümü hakimdi.

Manzaraya bir başka açıdan bakıldığında, 19 yıldır iktidarda olan ve kadro zengini olan bir partide artık yeni isim mi bulunamıyor gibi de yorumlar yapılmadı değil.

Elbette bu yoruma sebebiyet veren unsur, isim tekrarlarıydı.  

Özellikle dikkat çeken bir durum var ki, o da; AK Parti’nin kaybettiği büyükşehirlerin adaylarını MKYK’da görevlendirilmesiydi.

Açıkçası 2019 yılı yerel seçimlerinde Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Dr. Mehmet Nil Hıdır’da MKYK’ya girerek sürpriz yaptı.

Sürpriz derken, ağzımızı açık bırakır derecede bir sürpriz değil elbette.

MKYK’ya giriş hamlesi sürprizdi diyebiliriz.

İsim olarak sürpriz miydi? Sanmıyorum. Malum AK Parti’de her dönem aynı isimleri görmek olağan bir durum hali almıştı zaten.

Malum Hıdır’da siyasete uzun süre ara vermişti. Sırf bu yüzden belediye başkan adayı gösterildiğinde bile AK Parti’nin yerel seçimi kazanamayacağı yönünde peşin hükümlü yorumlar ortaya atılmıştı.

Dedim ya siyasi hayatının sona ermiş gibi gözüktüğünden kaynaklı yorumlardı bunlar sonuçta. Yoksa kimsenin Hıdır’ın siyasi karşılığıyla ilgili bir şüphesi olduğundan değil.

Sonuçta bu davanın oluşumunda elini taşın altına sokmuş bir siyasetçi olduğunu kimse yadsıyamaz Hıdır’ın.

Hal böyle olunca uzun bir sürenin ardından 2019 yerel seçimlerinde ortaya çıkan Hıdır, MKYK’ya girerek, bir yerde sürpriz yaptı diyebiliriz.

Benim sürprizden anladığım aslında dönemin Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Başkanı Bülent Karakuş’un MKYK’ya girmesiydi.

Çünkü partiyle adı birlikte geçmemiş bir isimdi.

Belki yine böyle bir hamle yapılabilir diye beklemiş olabiliriz.

Bu nedenle Hıdır’ın ismi değil, MKYK’ya girişi sürprizdi diye parantez açtım.

Yoksa tekrar isimler ve büyükşehirleri kaybeden adayları görünce o sürpriz de sonlandı.

Siyasete uzun süre ara vermiş bir siyasetçiyi, hamlaşmış bir futbolcuya benzetenler olabilir. Neyse ki, Hıdır daha 2 yıl öncesinden sahalara büyükşehir belediye başkan adaylığıyla dönerek, pasını atmış olabilir.

Konu sadece Hıdır değil aslında, konu bir yerde daha önce defaten görev almış isimlerin defaten görev alıyor olması. Malum bunun sonuçları AK Parti siyasetinde mental yorgunluklar adı altında gündeme gelmişti.

Demek ki bu yorgunlar belli bir süre dinlendikten sonra yeniden yedek kulübesinden çıkartılıp, oyuna dahil ediliyor.

***

AK Parti’nin özellikle Muğla’da belediye olsun, milletvekilliği olsun, il başkanlığında olsun, aday belirlemekte sıkıntı çektiğini hep düşünmüş ve ifade etmişimdir.

Yani durum Muğla’da da çok farklı değil.

Adaylıklarda adı geçen isimlere bakın her dönem aynı isimler. Adaylık başlığı neresi olursa olsun bir bakarsınız aynı isimler.

Bu durum, söz konusu isimlerin her alanda sunulan görevleri yerine getirebilecek yetilerinin fazla olduğundan mı, yoksa gerçekten yeni isim çıkmamasından ya da çıkarılmamasından mı yaşanıyor bilemem, onu da sizlerin yorumuna bırakmak daha doğru olacaktır. 

AK Parti’nin son büyük kongresinden sonraki kadro oluşumuna da bakıldığında da, durumun Muğla’dan farklı olmadığını görmemizi sağlayacak yorumlara şahit olduğumuzdan dem vurduk.

Yani bu durum AK Parti kadrolarında bir daralma yaşandığı şeklinde de yorumlanabiliyor.

Tabi ben de yanılıyor olabilirim, zaten yanıldığımı düşünenler mutlaka olacaktır ve hatta bu yönde açıklama bile yapılacaktır. Buna şaşırmam.

Çünkü ilimizde yöneticilerimiz ve siyasilerimiz maalesef eleştiriye ya da duymak istemedikleri tespitlere kapalı.

Kapalı oldukları kadar da kişisel refleksler ortaya koyabiliyorlar.

Bizler ya da şahsım en azından bu yöndeki eleştirilere açık olduğumuz ya da olduğum gibi tespitlerimde yanılmış olabileceğimi de kabul edenlerdenim.

***

Aslında bu konuyu ve yazıyı tam tersi bir duruma bağlayarak sonlandırmak istiyorum.

Bazı köşe yazarlarının tarzıdır, akşam aklından geçenleri sabah gerçek ya da gerçeğe yakınmış gibi ifadelerle aktarmak.

Benim ise çok başvurduğum bir tarz değildir açıkçası ama bazen tarihe tanıklık etmesi anlamında bu varsayım türü düşünceleri de kaleme almak gerekliliğine inanırım.

Kaldı ki ne kadarlık bir zümreye hitap eder ya da önceliği nedir tartışılsa da, Muğla tarihine ışık tutması amacıyla kaleme alınmasında yarar görürüm.

Sonuç olarak, AK Parti’nin 7. olağan büyük kongresi sonrası AK Parti’nin kaybettiği büyükşehirlerin adaylarını MKYK’ya almasını veya çoğu isimde tekrar edilmesini yeni sürprizlere gebe bir durum olarak da değerlendirmek istediğimi ifade etmek isterim.

Örneğin, MKYK’ya girişi sürpriz olarak değerlendirilen Dr. Mehmet Nil Hıdır’ın, olası bir yeni kabinede Sağlık Bakan Yardımcısı ya da Sağlık Bakanı olması gibi…

Olur mu olur.

Hıdır çıkıp, “Adım Hıdır, sağlık benim alanımdır” diyebilir.

Güzel de olur.

Sayın Erman Şahin’den sonra Muğla’nın bir bakanı da olmuş olur.

Siyaseti bazen çok yönlü okumak ve değerlendirmek gerek.

Bu tespitimi, olabilitesi kadar ütopik olarak değerlendiren de olacaktır saygılıyım.

Olursa da, olmazsa da…

Bugünün tarihini ve bu yazıyı tekrar hatırlatır, o gün bir daha yorumlarız.