Yanlışlıklar görüldüğü halde görülmek istenmiyor, bilindiği halde bilinmek istenmiyor, hiç bıkmadan yanlışlıklar anlatıldığı halde anlamak istenilmiyor,
Peki Neden ???
Neden anlamak işlerine hiç gelmiyor.???
Sistemi Faiz üzerinden halkı sömürme altyapısında olan sistemin kurucuları ve sömürenler, zaten istedikleri HALKI sömürmek onlardan başka bir şey zaten bekleyemeyiz.
Çünkü İnsanlar ACILAR yaşasa da, Aileler parçalansa da, Aile bireyleri facia derecesin de ölümler olsa da, güçsüzler alt da canı çıksa da, Fakirler her alanda çileler çekse de, Emeğini ortaya koyan İnsanların emeği her alanda acımasızca sömürülse de,
Bu durum onların hiçbir şekilde umurlarında değil zaten, onların inançlarında İnsanlar yani bizler, onlara hizmet etmek için varız, onların her alanda zengin ve refahlı bir şekilde yaşamalarına imkan tanımak için varız, Bizler onlar için sadece çalışan birer KÖLE yiz.
Sistemi kuranlar zaten bu amaç ile günümüzde Faizli KAPİTALİST sistemi geliştirdiler. İpin ucunun kontrolünü de hiçbir zaman bırakmadılar. Sistem içinde kilit noktaları özellikle kendi kontrolünde önemle sahip çıkarak kendilerine bıraktılar.
Biz Müslümanlara ise sistem içinde onlara iyi hizmet edecek, bize sadece oyalanacak alanı bıraktılar. Bu alandan çıkmamıza da asla müsaade etmemekteler, ederlerse de bedeller ödeterek onlara iyi hizmet eden, onlara iyi teslim olmuş Müslümanları sadece yükseltirler.
Başka türlü bize sistem de yaşama alanı bırakmamaktalar. İpin ucunu hiçbir şekilde bize bırakmamaktalar. Bu durum hemen, hemen her alanda böyledir.
Sistemin kurucularının arzu ettikleri durum bu zaten, bizler onlara iyi hizmet etmeliyiz sorgulamadan hizmet etmeliyiz.
Bu acılar ve sorunlar karşısında sistemi kuranların yani onların sessiz kalmalarını anlıyoruz da peki biz MÜSLÜMANLAR neden bu acılar karşısında hep sessiz kalıyoruz. Bu durumu ANLAMAK MÜMKÜN değil.
Neden MÜSLÜMANLAR bu acıları gördükleri ve bildikleri halde, Bizim değerlerimiz ile taban tabana zıt olan bu sömürü sistem de kalmakta ısrar ederler.
Devlet bir tüzel kişiliktir. Tüzel kişilikte tüm vatandaşlar belli bir HUKUK düzeni içersin de belli kurallar temelinde birlikte hukuk kuralları içersin de yaşayarak her alanda yaşamlarını idame ettirirler. Devlet düzenleyici ve denetleyicidir. Bu tüm Dünyadaki ülkeler içinde her alanda geçerlidir. Devletler arasındaki ilişkiler, Devlet ile Vatandaş arasındaki ilişkiler hep HUKUK düzeni kuralları belirler.
Adalet karşısında HUKUK herkes için elbette eşittir. Ancak sistemin kurucuları İnsanları kendi kazandıkları GÜÇLER ile güçsüz, mazlum, zayıf olan kişileri, kendi GÜÇLERİ ile yapılan Adaletsiz ve Haksızlıklar karşısında GÜÇ merkezli olarak insanlığa her alanda baskılar kurarlar.
Ekonomi ve ticari altyapıyı kendi kurdukları faizli KAPİTALİST sistemle, GÜÇ ile kontrol ederek, sistemi sorun ve problem içine bırakarak, ticari altyapımızın da içinden çıkılamaz bir duruma hale sokarlar. Bireyi, Aileyi ve Toplumu her alanda parçalayarak, sömürerek GÜÇ ile kontrol ederler.
Bu sömürü düzeninde, İnsanlığın acılar ve sorunlardan beslenen, mevcut faizli sistem GÜÇ ile İnsanlığı her alanda sömürür.
Ülkemizdeki sömürü sistemini ısrarla devam ettirenler, sistemin sahibi küresel ELİT Ailelere iyi hizmet ederler ve bu sömürü sistemin devam etmesi içinde onca yapılan adaletsiz, haksız ve liyakatsız işleri gördükleri, bildikleri ve duydukları halde devam etmesini isterler.
İnsanlığın bu sömürü sisteminden çıkmasını istemezler, İnsanlığın kendi ayakları üzerinde doğrulmaması için birçok baskılar kurarak, tüm İnsanlığı kendi kurdukları Faizli Kapitalist sömürü sistemi içinde, tüm yaşamsal alanlarda ACI ve SORUNLAR içinde bırakırlar.
İnsanlık vahşetinin ve soykırımın yaşandığı GAZZE ’de yaşanan onca ACI ve SORUNLAR karşısında GÜÇ ile sömürdükleri ve kontrol ettikleri ülke yöneticilerin bu yapılan İnsanlık vahşeti karşısında düştükleri acziyetleri anlatmaya gerek yok hepimiz yaşayarak gördük.
İnsanlık vahşeti yaşanıyor, GÜÇ ile kontrol ettikleri ülke yöneticileri ve çevrelerin de gören gözler görmedi, duyan kulaklar duymadı, bildikleri halde bilmek istemediler, bu İnsanlık vahşeti karşısında sınıfta kaldılar.
Tüm olumsuzluklara rağmen, Dünya’da vicdanlı ülke HALKLARI hemen, hemen her ülkede, bu yapılan İnsanlık vahşetine ve zulmüne karşı ;
İnsanlık olarak SESSİZ KALMADILAR.
GÜÇ ile sömürdükleri ülke HALKLARI bu yapılan İNSANLIK vahşetine karşı, sessiz kalmayarak bu sömürü düzenine karşı her alanda İnsanlık vicdanı olarak harekete geçtiler ve her alanda Dünya’da UYANIŞ başlamış oldu.
Sevgi Muhabbet ve Dua ile Kalın İnşallah
NurHan Keleş