Bankaya para yatırmak için giden bir kadın gişede beklerken, görevliye “pardon, para yatıracaktım da” der. Gişedeki personel, gözünü bilgisayarındaki oyunundan hiç ayırmadan“ sıranı bekle!” diye cevap verir. Etrafına bakan kadın, sırada başka kimsenin olmadığından emin olduktan sonra; “acilen para yatırmam gerek” diye devam eder. Görevli, hiddetlenerek “yahu sıra var sıra! Sıranı bekle!” der. Kadın tekrar etrafına bakar, kendisinden başka kimseyi göremeyince, gişe personelinin gözüne bir yumruk patlatır.
Yumruğun etkisiyle, kendine gelen görevli “Ahh! Ne yapıyorsun sen Kadın?” diye bağırır. Bunun üzerine, kadın cevap verir “baksana, önümde bir sürü insan var. Benim vurduğumu nereden biliyorsun?”
*** *** ***
Yaşamımızın içinden böyle fıkralar çok çıkar. Bizlerde ağlanacak halimize güleriz.
İki gün önce seyahat kartı vizesi için, Muğla Büyükşehir Belediyesinin 2 nolu hizmet binasına gittim. Kapıda 10-15 kişi bekliyor. Sıra olduğunu düşünerek bekleme sıramı geçmek için şöyle bir yöneldim. Bu sırada içerde acaba kaç kişi var sıram ne zaman gelir diye hesaplamak için şöyle bir içeri göz attım. İçerde kimse yok. İki temizlik elemanı var paspas çekiyor. Merak ettim ve şaşırdım saat 10 buçuk mesai saati olmasına rağmen neden vatandaş dışarıda bekletiliyor?
Neden içerde sadece temizlik elemanı var?
Aklım mantığım almadı. Bunları düşünürken yaka kartı olan bir görevliye sordum;
“Hayırdır, neden bekletiliyoruz?”
“İçerde temizlik var hanımefendi, biraz kurumasını bekliyoruz.”dedi görevli.
Vatandaşlara şöyle bir baktım. Yaşlısı var, öğrencisi var. Ama kimse sesini çıkarmıyor. Neler oluyor bize diye düşünmeden edemedim. Aklımda deli sorular var.
Mesai saatlerinde temizlik mi olur? Bir işyerinde olsun, kurumlarda olsun temizlik ne zaman yapılıyor?
Maksat mesai doldurmak mı? Vatandaşa hizmet etmek mi? Bu nasıl hizmet anlayışı?
Bu sırada bazı söylemlerimi dışarı vurdum. Neyse temizlik elemanları işlerini yarım bıraktılar vatandaşı içeri almaya başladılar. Temizlik elemanları dışarı da beklemeye başladı. Birbirleri arasındaki diyalogu aynen aktarıyorum;
-Bekleyenler çoğalınca işler yarım kaldı. Aslında az kalmıştı. Yerler de kurumadan millet de içeri doluştu.
Doğru tabi, temizlik işi yarım kaldı, o hizmet binasının amacı zaten vatandaşa hizmet değil, nasıl güzel temizlik yapılır.
Düşünsenize sabah mesai yetişmek için evden çıkıyorsunuz. Tam ana caddenin ortasında temizlik elemanları caddeleri süpürüyor. Ve sizi bir görevli durduruyor “geçemezsin temizlik yapılıyor” diyor. Yakında böyle bir durumla karşılaşırsanız şaşırmayın.
Şimdi soruyorum maksat hizmet mi? Mesai doldurmak mı? Sizce mesai kavramı nedir?
Sizce vatandaşın sırası ne zaman gelecek?